Bizler, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi asistanları olarak yine bir şiddet olayını sizlerle paylaşmak için buradayız. Sağlıkta şiddet, artık olağan bir durum haline gelmeye başladı. Daha doğrusu bizim olağan saymamızı ve sesimizi çıkarmamamızı istiyorlar. Ancak biz asistan hekimler hiçbir asistanasiddetşiddete karşı sessiz kalmadığımız, hiçbir şiddeti olağan saymadığımız ve her seferinde sesimizi çıkardığımız gibi bu gün de sesimizi çıkarmaya, yapılan haksızlığı sizlerle paylaşmaya ve işin iç yüzünü aydınlatmaya çalışacağız.

            Bundan dört gün önce ameliyathanede yaşanan bir gerginlik sırasında hocalarımızdan biri, asistan arkadaşlarımızdan birine karşı şiddet uygulamıştır. Bizler, nedeni ne olursa olsun bu şiddeti kınıyoruz ve yine nedeni ne olursa olsun bundan sonra tekrarlanmaması için bu uyarı eylemini yapıyoruz.

            Ancak bizler, bu şiddet sarmalının hiç de tesadüf olmadığını, bundan önce oluşan hasta / hasta sahiplerinin, hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddetinin nedeni neler ise bu sağlıkçılar arası ve hocalar ile asistanlar arası şiddetin de nedeninin bu olduğunu düşünüyoruz.

            Biz sağlık çalışanlarının ve özellikle de asistan hekimlerin çalışma ortamları artık dayanılmaz bir hal almıştır. 36 saatlik mesailer, ayda 300 saati aşan nöbetler, günde 70-80 hastayı muayene etmek zorunda kalma ve bu emeklerin karşılığında yoksulluk sınırının altında alınan maaşlar, ödenmeyen nöbet paraları, geç ödenen ve sadaka niteliğindeki döner sermayeler ve her şeyden önemlisi performansa dayalı ödeme sistemleri biz hekimleri hiç de sağlıklı olmayan çalışma ortamlarına sürüklemekte ve bu gergin ortamın en doğal sonucu şiddet olmaktadır.

            Bugün sağlıkta dönüşümün geldiği nokta nedeniyle şiddetin olağan bir sonuç olması, bizlerin en ufak bir şiddet olayına dahi sessiz kalmamız anlamına gelmez. Şiddete dün karşı çıktık, bugün karşı çıkıyoruz ve yarın da karşı çıkacağız.

            Ve özel olarak 4 gün önce bu hastanede oluşan şiddeti de bu anlamda kınıyor, gerekli soruşturmanın yapılmasını istiyoruz.

            Ancak bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz ki; Sağlık işkolunun her ortamında artan şiddetin gerçek sorumlusu sağlıkta yıkım politikaları ve bu politikaların oluşturduğu gergin ortamlarda hastaların, hasta sahiplerinin, hekimlerin, hocaların ve tüm sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddettir.

            Bu şiddetin sona ermesi için bir an önce çalışanların çalışma koşulları düzeltilmeli, gerek asistanların ve gerekse de hocaların insanca çalışabilecekleri, insanca yaşabilecekleri ve halkın insanca bir sağlık hizmeti alabileceği bir ortamın yaratılması ile mümkün olacaktır.

            Bizler, şiddete uğrayan asistan arkadaşımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, her nereden ve kimden gelirse gelsin sağlıkçılara, hekimlere yapılan şiddeti kınıyoruz. 02.07.2013

                                                                                                     ASİSTAN HEKİMLER

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]