Değerli basın emekçileri;

AKP hükümeti iktidarda olduğu 11 yıllık süreç içerisinde kendi ideolojik yapılanmasını oluşturmak için öncelikle yasaları istediği şekilde değiştirip toplumu zapturapt altına almıştır.

            İktidar işine gelmediği zamanlar kendi yasalarını da hiçe sayarak kolluk kuvvetlerini halkın üzerine salmış, Özellikle Başbakanın otoriter tek kişilik yönetme anlayışı ülkemizde ayrıştırıcı, ötekileştirici sonuçlar doğurmuştur. Cumhurbaşkanını, demokratiktaleplerimizsurecekBaşbakan Yardımcılarını, Meclis Başkanını hiçe sayan bir tavırla ülkeyi yöneten Başbakan Erdoğan Başkanlık sistemi gelmeden kendini başkan ilan etmiştir.

            Her konuda söylemlerinin emir olarak algılanması gerektiğini düşünen, Yargıyı kendi emirleri doğrultusunda gören, tencere tava çalmayı bile suç olarak niteleyen bir başbakanla karşı karşıyayız. Bu anlayışın toplumda çatışma yaratma endişesini taşımaktayız.

            Gezi parkı eylemleri sonucu Türkiye de başlatılan cadı avı anlayışı Mersin dede kendini göstermiştir. Başbakanın söylemlerini emir telaki eden bazı okul müdürleri öğretmenlerin kendi facebook adreslerindeki paylaşımlarını bile soruşturma konusu yapabilmiştir.

            Yine Mersin de savcılığın emriyle başlatılan soruşturmalar sonucu onlarca kişi emniyete çağrılıp ifadeleri alınmak isteniyor.

DKÖ ve Sendika Yöneticileri ile başlatılan bu soruşturmalar nereye kadar devam edecek. Mersin de onbinlerce kişi demokratik tepkilerini dile getirdiler. Savcılar onbinlerce kişinin ifadesini alacaklarmı ?

Demokratik ülkelerde toplumun tepkileri ve önerileri dikkate alınıp ona göre politika belirlenir. Bizde ise AKP Hükümeti bundan bir ders çıkaracağına toplumu baskı altına almak, sindirmek için; yargı, kolluk güçleri, eli sopalı ve eli palalıları halkın üzerine salıp iç savaş kışkırtıcılığı yapmaktadır.Tıpkı son olarak komşularını yargıya şikâyet etmelerini önerdiği gibi.

            Yine AKP hükümeti dışta komşumuz Suriye ye karşı izlediği politikayla bu ülkede yaşayan farklı kültürdeki halkları birbirine düşüren bir anlayışla hareket etmektedir.

            Eline silah ve dolar verilen militanları Türkiye üzerinden Suriye ye gönderip masum insanların kanını akıtmaktadır. Başkalarının iç işleriyle oynamak Türkiye halklarını tedirgin etmektedir. Dün Reyhanlıda yaşanan bugün Ceylan Pınarda yaşanan bu yanlış politikaların sonucudur. Hükümet içte ve dışta izlediği bu savaşçı politikasından bir an önce vazgeçmeli halkın demokratik bir Türkiye istemi taleplerine kulak vermelidir.

            Bizler Emek ve Demokrasi Güçleri olarak uygulanan baskı ve sindirme politikalarına karşı, demokratik tepkilerimizi bundan önce olduğu gibi bundan sonrada sürdürmeye ve mücadele etmeye kararlı olduğumuz bilinmelidir.

Kamuoyuna saygılarımızla. 23.07.2013

 

                 EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU A.

   DÖNEM SÖZCÜSÜ

              SELMAN GÜNBAT

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]