Dün (3.6.2013) Iğdır’a bağlı Tuzluca ilçesi devlet hastanesinde çalışan acil tıp teknisyeni Hidayet Akay hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Hasta yakını Ercan Çekim adlı şahısın darp ettiği Akay için Tuzluca devlet hastanesinde saldırıyı kınayan bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Sağlık emekçileri Sendikası (SES) Ağrı Şubesi, Ağrı Tabipler odası, SES Iğdır temsilciliği, Eğitim-Sen Iğdır il Temsilcisi Yılmaz Hun, Tuzluca ilçesinde göreve yapan doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları iştirak ettiler.
Yaşanan olayı protesto ettiklerini belirterek basın açıklamasını okuyan Ağrı Tabipler Odası Genel Sekreteri ve SES Ağrı Şube Başkanı Dr. Heval Bozdağ şunları söyledi:
“Çok değil daha bir hafta önce Doğubayazıt da görüntülerinin basına da yansıdığı iki hekimin hasta yakınları tarafından insafsızca darp edilmeleri hafızalarımızdaki tazeliğini korurken 03–06–2013 tarihinde Iğdır Tuzluca ilçe devlet hastanesi acil servisine hastasını muayene ettirmek üzere başvuran bir hasta yakını hastası muayene edilip müdahale odasına geçmesi acil bir durumu olmadığı söylenmiş olmasına rağmen o sırada ambulansla daha kötü bir durumda olan bir hastaya acil müdahale eden acil sağlık çalışanlarından öncelikli olarak kendi hastasına bakılmasını istemiş, hastasının durumunun acil olmadığı önceliğin diğer hastada olduğu belirtilmesine rağmen hakaretler savurmuş ve Hidayet Akay isimli sağlık emekçisi arkadaşımızı darp etmiştir. Darp sonucu Hidayet Akay’ın gözlerinde ve yüzünde morluklar ve şişlikler oluşmuştur.
Bu durumu kınıyoruz, protesto ediyoruz…
Bu saldırı da gösteriyor ki sağlık emekçileri şiddet sarmalından ötürü hizmet veremez duruma gelmişlerdir. Şiddetin bir an önce son bulması şiddeti sona erdirecek önlemlerin alınması acil talebimizdir. Sağlık emekçilerine karşı artmış olan şiddet; Şiddeti toplumsal yaşamda bir sindirme politikası olarak olağanlaştıran, Toplumsal uzlaşıyı yok sayan, kamusal alanı ranta açan, HES ler ve kontrolsüz sanayileşme ile ekolojiyi tahrib ederek doğal yaşamı,coğrafyamızı yaşanmaz hale getiren,kentsel dönüşüm adı altında kentlerimizin son oksijen kaynakları yeşil alanlarımızı sermayedarların AVM hırsına kurban etmeye çalışan ve doğal olarak buna karşı gelişen tepkiselliği polis şiddeti ile bastırmaya çalışan ve bu şiddetin meşruluğunu savunan iktidarın politikalarından bağımsız düşünülemez.
Sistemin çıkmazları defalarca meslek örgütlerimiz ve de sendikalarımız tarafından dile getirilmesine rağmen iktidarın bizi görmezden gelmeye devam etmesi artık emekçilerin top yekün öz örgütlülüğüyle örgütlenip mücadele alanını genişletmelerini gerektirmektedir. Tüm bunlara karşı artık yeter demek adına Yarın, 5 Haziran 2013 tarihinde tüm Türkiye de,
iş yeri ve iş güvencemiz için,
Ücret güvencemiz için,
Şiddete karşı, CEO lara karşı
KESK olarak diğer sendika ve meslek örgütleriyle beraber kurumlarımızda hizmet üretmiyor greve gidiyoruz.
Tüm emekçileri greve katılmasına buradan çağrıda bulunuyoruz.” Diyerek sözlerine son verdi.