MERSİN; Tüm kamu çalışanlarını 5 Haziran’da Aktif Tutum Almaya Davet Ediyoruz

Facebook
Twitter
WhatsApp


 Türkiye’de çalışan yaklaşık 2,5 milyon kamu emekçisinin çözüm bekleyen sayısız sorunu varken sorunlara sorun katacak yeni düzenlemeler gündeme gelmeye devam etmektedir. Son olarak TBMM’ye gönderilen, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda imzakampanyasideğişiklikler içeren torba yasa ile kamu emekçilerinin durumları daha da zora sokulmaktadır.

Kamu Hastane Birlikleri ile sağlık çalışanlarının hayatına sokulan “CEO” düzeninin tüm kamu kurumlarına yaygınlaştırılacağı, hiç kamuda çalışmamış, yöneticilik yapma tecrübesi olmayanların bir çırpıda genel müdürlük ve üzeri pozisyonlara atanabileceği görülmektedir. Kamudaki bürokratları büyük ölçüde güvencesiz birer “hükümet memuruna” dönüştüren bu sürecin eninde sonunda tüm kamu çalışanlarının güvencesiz hale geldiği bir çalışma rejimine dönüşmesi kaçınılmazdır.

AKP iktidarı her zaman kullandığı taktikleri devlet memurları ile ilgili düzenlemelerde de uygulamaktadır. Aylardır kamuoyu “memura rotasyon geliyor” denerek meşgul edilirken kamuda kadrolaşmanın önü açılmaktadır.

Hükümetin bu politikasına bir örnek vermek gerekirse. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler 17 Mayıs 2013 tarihinde resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu yönetmelikte olduğu gibi rotasyon (sürgün) gibi uygulamalar bazen kanuna aykırı bir şekilde yönetmelikle düzenlenmekte ve çalışanlar baskı altına alınmaktadır.

Yine bu torba yasada dikkat çekici bir konu da hukuk tanımaz tavrın sıradanlaşmasıdır. Bir yanda 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yer alıp Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği meslekten men cezasını neredeyse tümüyle Sağlık Bakanlığı’nın ve siyasi otoritenin kontrolündeki Sağlık Meslekleri Kurulu’na devreden madde, Diş Hekimleri Birliği’nin asgari ücret belirleme yetkisini elinden alan madde, hastaların sağlık verilerinin özel hayatın gizliliğini ihlal eden biçimde paylaşılmasını zorunlu hale getiren madde yeniden torba ile yasallaştırılmaktadır.

Diğer yanda ise kamu emekçilerinin fazla mesai ücretlerini ellerinden alan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ilgili maddesi de yeniden yasalaşmaktadır. Belli ki AKP İktidarı’nın Anayasa Mahkemesi’nin emekçiler lehine, bu ülkede yaşayan insanlar lehine verdiği hiçbir karara tahammülü kalmamıştır, evirip çevirip, torbalara doldurup yeniden yasallaştırmakta kararlıdır!

İşte böylesi bir süreçte Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) “iş ve gelir güvencesi”, “performansa dayalı ücrete hayır”, “kamuda CEO istemiyoruz”, “hükümet memuru istemiyoruz” başlıklarıyla öne çıkan taleplerle 5 Haziran 2013 günü bir günlük uyarı grevi kararı almıştır.

KESK’in öne çıkardığı talepler tüm kamu çalışanlarının ortak ve haklı talepleridir. Bu nedenle KESK’in 5 Haziran’daki uyarı grevinin yerinde ve meşru olduğunu belirtiyor.Tüm kamu çalışanlarını bu eylemde aktif olarak KESK in yanında yer almaya çağırıyoruz.

Burdan bir çağrımızda halkımızadır. Halkımız 5 Haziranda çalışanların bu çığlığını duymalı ve 5 Haziranda kamu kurumlarına gelmeyerek çalışanların yanında olduğunu göstermelidir.Unutmayın; 28.05.2013

 

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

 

 

KESK ŞUBELER PLT.A.

Dönem Sözcüsü

             Selman GÜNBAT

               SES Şube Başkanı

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]