ADANA; EMEĞİN MÜCADELESİ, AKP İKTİDARININ KORKUSU OLMAYA DEVAM EDECEK!

Facebook
Twitter
WhatsApp

 

HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ

Tüm dünya işçilerinin, emekçilerinin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananlar, Türkiye’de insan haklarının, hukukun üstünlüğünün değil emeği-emekçileri düşman olarak gören AKP faşizminin egemen kılınmak istendiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Ne var ki AKP hükümeti ve onun valisi, “Taksim’de AKP’ye karşı gösteri yapacaklar” dedikleri emekçileri 1 Mayıs 2mayis2013adana-1alanlarından koparamayacaklarını dün bir kez daha görmüştür. Ne günlerdir sürdürdükleri tehdit ve gözdağıyla, ne de panzerleri, tomaları ve onbinlerce polisiyle, azgınca saldırısıyla, alanları emeğin yükselen mücadelesine kapayamadı.

Dün, Taksim’den Beşiktaş’a, Mecidiyeköy’den Şişli’ye kadar tüm İstanbul’da direnen, tüm Türkiye’de bu direnişi haykıran, tüm alanları dolduran yüzbinlerce emekçi, tek bir yumruk olup AKP faşizmine, yasaklarına, antidemokratik yasalarına boyun eğmeyeceğini bir kez daha haykırdılar.

Emek düşmanı sermayenin iktidarı AKP, adı konmamış bir sıkıyönetimle Taksim’e giden tüm yolları polis barikatlarıyla, panzerleriyle, metro/vapur seferlerini kaldırarak kapatmaya çalıştı. Fakat o yolların emekçilerin, halkın kararlı iradesiyle, 1977 1 Mayıs’ından aldığı mücadele ruhuyla her daim açılacağını, bu iradenin önünde hiçbir gücün duramayacağını hesaplayamadı. Dün Taksim, tüm Türkiye’de direnişin adı oldu. Bir kez daha Her Yer Taksim-Her Yer Direniş oldu.

Sermayenin dünyasına karşı emeğin dünyasını; sömürünün ve köleliğin dünyasına karşı kardeşliğin ve özgürlüğün dünyasını savunan yüzbinler, dün öfkelerini umuda çevirmek için, hep bir ağızdan “Artık Yeter” demek için meydanlardaydı. Taksim 1 Mayıs Alanı’nı “Yayalaştırma Projesi” gerekçesiyle işçi sınıfına kapatmaya çalışan AKP diktasına karşı, “Taksim sermayenin değil-emekçilerindir” demek için yine Taksim’deydi.

AKP ise bu iradenin önünü 40 bin polisiyle, tomalarıyla kesmeye çalıştı. Dünyada milyonlarca işçinin, emekçinin 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğini kutladığı dakikalarda ülkemizde emekçiler, sokaklarda AKP faşizmi tarafından copla darp edildi, gazla boğuldu. Yüzlerce kişi İstanbul’da hastanelere başvurdu, bunlardan 30’a yakınına adli muayene raporu verildi. 2 kişi, hedef alınarak kafalarına atılan gaz bombası nedeniyle şu dakikalarda yaşam savaşı vermeye devam ediyor.

Dün yaşananlar ne ilkti, ne de AKP iktidarda kaldığı sürece son olacak. Dün AKP’nin polis şiddetiyle beslediği korku imparatorluğunda canları pahasına taleplerine, iradesine sahip çıkanların, şimdi bu direnişi mücadele alanlarına taşımasının tam zamanıdır. Geleceğimizi yeniden kazanmanın başka yolu yoktur!

Bu mücadele, bizleri haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalarıyla zulmün ve zorbalığın efendiliğine soyunanlara karşı, emeğine sahip çıkan, yüreği emekten ve halktan yana atan bu ülkenin aydınlık, onurlu insanlarının mücadelesidir.

Bu mücadele, basınçlı su, cop ve gaz bombalarıyla saldıran AKP faşizmine dün yine son sözü söyleyen direnenlerin mücadelesidir.

Bu mücadele, ülkemizi açıkhava cezaevine çeviren, adeta bir cadı avı gibi sendikacıların, gazetecilerin, öğrencilerin sokaklardan, işyerlerinden, evlerinden, üniversitelerinden toplanarak gözaltına alındığı AKP karanlığına karşı; eşit, özgür, demokratik bir Türkiye’nin ışığını büyütenlerin mücadelesidir.

AKP dün direnenlerin kararlılığını bir kez daha gördü. Bu iradeyi ne polis şiddetiyle, ne de devlet terörüyle teslim alamayacağını gördü. AKP dün bir kez daha “söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var” diyenlerin ne kadar çok, kendilerinin ne kadar az olduğunu gördü. Ve dün meydanlar esas “marjinal”olanın AKP’nin yine kendisi olduğunu gösterdi.

Bu ülkenin aydınlık onurlu insanlarının bir kez daha gördüğü ise artık toplumsal muhalefeti sindiremeyen ve “gaz” kaçıran AKP’nin “ucube demokrasisi” ve sivil diktatörlük hevesiyle dizginleyemediği otoriterliği oldu.

Şimdi daha da korksunlar bizden! En güzel değerleri yaratan bizler bugüne kadar hiçbir yasaya sığmadık, hiçbir engellemeye boyun eğmedik, faşizme karşı mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmedik. Bugüne kadar yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatı olsun!

Sokakta, işyerlerinde, fabrikalarda, yaşamın her alanında büyüyen bu direniş, alanları titreten bu ses bizim!

Şimdi bu sesi yine hep birlikte büyüteceğiz!

AKP Faşizmine Teslim Olmayacağız!

 

 

 

                                                                               Muzaffer YÜKSEL

SES Adana Şube Başkanı

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]