Ya Senet İmzalarsın Ya İşinden Olursun
Yasaların emekçilere tanıdığı haklar, taşeron düzeni sayesinde hastanelerde sağlık hizmet üreten emeği ve kimliği yok sayılan taşeron sağlık işçiler için kullanılamaz hale getiriliyor. Her şirket değişikliğinde taşeron sağlık işçilerinin kazanılmış hakları gasp ediliyor. Kıdem tazminatı, iş güvencesi taşeron şirketlerin bin bir türlü ayak oyunuyla gasp edilmek isteniyor. Hakkına sahip çıkanlar işte atılma ve tehditle susturulmak isteniyor.
Taşeron şirketler girdi çıktı gibi ayak oyunları ile özlük haklarını gasp ederken, yapılan girdi çıktılar ile yıllık izin hakkı, kıdem tazminatı hakkı da gasp edilmek isteniyor. Bu hukuksuzluğa sessiz kalmadığımızda ise devreye işten atma, tehdit ve hatta son örneği ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde olduğu gibi mafyatik yöntemler giriyor.
Yıllardır Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık hizmeti sunan taşeron sağlık işçilerinin, hizmet ihalesi alan her şirketle beraber çalışma koşullarında değişiklik yapılmak istenirken, son şirket değişikliği ile beraber bugüne kadar görülmemiş duyulmamış türden bir uygulama ile karşılaşıldı. İhaleyi kazanan şirket yöneticileri veri kayıt işlemlerini yürüten taşeron sağlık işçilerine boş kambiyo senedine imza attırarak iş akidlerinin devam edeceğini ifade etti.
Senetlere imza attırırken de açık açık bu senetleri kıdem tazminatı istendiği durumda devreye sokmak üzere imzalattıklarını söyledi. Boş bir senedin altına imza atmaya yanaşmayan ve kıdem tazminatı hakkından feragat etmek istemeyen 13 veri kayıt personeli 1 Mart itibariyle işten çıkarıldı.
Bu sayede şirket hem hakkına sahip çıkan işçilerden “kurtulduğunu” hem de hakkını aramayı aklından geçiren diğer işçilere göz dağı verdiğini düşünürken üst işveren olan ve işçilerin haklarını korumakla mükellef olan hastane yönetimi ise kör, sağır ve dilsizi oynuyor.
Veri kayıt işlemlerini yürüten taşeron sağlık işçileri ile toplantı yapan hastane yönetimi, bu sorunu şirketle çözmeleri gerektiğini ifade ederken, diğer yandan da haklarını arayanların yanlış yolda oldukları için işlerinden atıldığını da ifade etmekten kaçınmamakla tarafını açıkça belli ediyor.
Fakat mafyatik yöntemlerle emekçileri yıldırmak isteyen taşeron şirket de bu hukuksuzluğa göz yuman hastane yönetimi de bilmelidir ki, bizler sağlık hizmeti sunanlar güvencesiz kölece çalıştırma biçimlerine karşı artık tek yürek tek yumruk olarak mücadele ediyoruz. Taşeron şirketlerin ayak oyunları ile geleceğimizin, iş güvencemizin ve haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz.
Ülkeyi taşeron cumhuriyetine çevirmek isteyenler ile bunun için ellerini ovuşturarak bekleyen sermayedarlara buradan birkez daha sesleniyoruz: Biz insanca ve onurlu çalışma hakkımızı örgütlü mücadelemizle koruyacağız. Mücadelemiz ile taşeron düzeninin bütün hukuksuzluklarını teşhir edeceğiz. Ayak oyunlarınızı boşa çıkaracak, yaptığınız her hukuksuzluğa yanıt vereceğiz.
Sağlık hizmeti sunumunu gerçekleştiren tüm emekçilerin iş güvencesine kavuşması için mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.
EMEĞİMİZİ, HAKLARIMIZI TAŞERON DÜZENİN HUKUKSUZLUĞUNA TESLİM ETMEYECEĞİZ
Türk Tabipleri Birliği – Türk Dişhekimleri Birliği – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası – Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası – Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Çalışanlarının Sözü Sendikası – Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği – Türk Hemşireler Derneği – Türk Psikologlar Derneği – Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği – Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği – Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği