Sağlık Bakanı’nın, 14 Mart günü “Tam Gün” yasası ile ilgili yeni bir “Müjde” vermeye hazırlandığı bilgisi çeşitli haber portallarında ve basında yayınlanıyor .

Halkın hekim seçme özgürlüğünü böyle gören, sağlık hizmetine ulaşmak için her kademede katkı-katılım payı ve ilave ücretler ödenmesi zorunluluğunu, ilaca ulaşmanın güçlüklerini görmezden gelen  bir anlayıştan beklenen de bu değil mi?

Sağlıkta Dönüşüm Programı”’nın sağlık çalışanlarına getirdiği ağır iş yükünü, performans baskısını, performans nedeniyle bozulan iş barışını, performans ödeme adaletsizliklerini, düşen ek ödemeleri ve ödeme güvencesinin ortadan kalkmasını görmeyen gözden beklenen bundan farklı olabilir mi?

2 Kasım 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan “Kamu Hastane Birlikleri” sürecinde daha da artan iş yükü, değişen çalışma saatleri, artan performans ve görev yeri değişiklikleri baskısı, işyeri güvencesinin kalkması ve çalışanların ordan-oraya çil yavrusu gibi dağıtılması , her an başka yerde ve farklı görev tanımı ile çalışmak zorunda kalınması, çalışma ve dinlenme alanlarının poliklinik ya da hasta yatağı uğruna gasp edilmesi.. ve her an şiddete maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya olan sağlık çalışanlarını görmeyen, taleplerini dinlemeyen, onlarla görüşme gereği bile duymayan bir anlayıştan daha ne beklenebilirdi ki?

Belli ki yeni Bakan, sağlık çalışanlarının on yılı aşkın süredir verdiği mücadeleyi, bu mücadelenin ne için ve nasıl verildiği bilgisini almamış, bu mücadelenin kararlılığını bilmiyor.

Sağlık Çalışanları olarak Sağlık Bakanına 14 Acil Talep ilettik. Buna yönelik yanıt beklerken, yalnızca Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeni düzenleme zorunluluğu olan “Tam Gün”   ile ilgili bir müjde vereceği açıklaması sorunları buna indirgemek ve görmezden gelmek değil midir?

Sayın Bakan; size ilettiğimiz ve kamuoyuna açıkladığımız “14 Mart’ta 14 Acil Talep” ilk anda vazgeçmeyeceğimiz ve acilen karşılanması gereken taleplerdir. Esas olarak mücadelemiz; Sağlık Hizmetini ticarileştirip “HAK” olmaktan çıkaran, hizmeti taşeronlaştıran, çalışanları güvencesizliğe mahkum eden ve performans baskısı altında yoğun, esnek, kuralsız çalıştırmaya götüren sisteme karşıdır. Hastaları “Müşteri”, Hastaneleri “İşletme”, çalışanları “ucuz işgücü”, “köle” gören anlayışa karşıdır. Mücadelemiz Sağlığı Piyasaya teslim eden, ticarileştiren, özelleştirmenin yasal zeminini hazırlayan uygulamalara, SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI’na karşıdır.

Bugüne kadar nasıl mücadele ettiysek, daha da kararlı olarak bu mücadeleyi sürdüreceğimizden kuşkunuz olmamalıdır. Taleplerimizin bu açıdan tekrar değerlendirilmesi umudunu taşımak istediğimizin bilinmesini istiyor, Sağlık Hakkı ve çalışanların “İş, İşyeri”, “Ücret”, “Gelecek” güvencesi ve “Can Güvenliği” için tüm sağlık çalışanlarını mücadelemize katılmaya, halkı bu mücadelemizde bize destek olmaya çağırıyoruz. 12 Mart 2013

 

 

                                                                                                          MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×