Değerli basın emekçileri, saygıdeğer meslektaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarının kıymetli üyeleri, öncelikle duyarlılığınız ve katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.

            Bildiğiniz üzere 12 Eylül 2012 Tarihi’nden itibaren iki ana talep ekseninde, Türkiye’nin birçok cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü tarafından bir açlık grevi başlatılmıştı. Başlatılan bu açlık grevi eylemi 68. Gününde tutsaklar tarafından sona erdirilmişti. Açlık grevi eylemlerinin devam ettiği bu zorlu süreçte, kamuoyu tarafından duyarlılık oluşmaması ve yetkililer tarafından yapılabilecek herhangi bir yanlışın istenmeyen kimi ağır sonuçlar doğurabileceğinin aclikgrevisorusturmabilincindeydik. Maalesef ülkemizdeki cezaevlerinde özellikle 1996 ve 2000’li yıllarında yapılan açlık grevlerinde yetkililer tarafından izlenen yanlış politikalardan dolayı birçok tutsak yaşamını yitirmiş veya sakat kalmıştı. Bu durum hafızalarımızda canlılığını korurken ve her düşündüğümüzde tüylerimizi ürpertirken böyle bir sürecin tekerrürü çok ağır sonuçlar doğururdu. Bu süreçte neredeyse Türkiye’deki birçok dinamik gibi biz de İnsan yaşamının kutsallığı ekseninde bu eylemlerin demokratik koşullarda son bulması için çokça çaba sarf ettik. Nihayet açlık grevi eylemi, temennimiz olan ve hiç kimse yaşamını yitirmeden sona erdi.

Yukarıda da değindiğimiz gibi SES Diyarbakır Şubesi olarak; hiçbir insanın yaşamını yitirmemesi ve hükümetin üzerine düşen sorumluluğu zaman kaybetmeden yerine getirmesi talebiyle bir dizi eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Yapmış olduğumuz bu eylem ve etkinliklerde temel amacımız açlık grevinin, hiçbir insanımızın zarar görmeden hatta burnu bile kanamadan demokratik koşullarda son bulmasıydı. Bu amaçla halkı ve kamuoyunu duyarlılığa davet etmekti.

Bu eksende yaptığımız bu etkinliklerden bir tanesini de 6 Kasım 2012 Tarihi’nde bu ilçemizde yani, Bismil’de gerçekleştirdik. Bu etkinlik bir basın açıklamasıydı. Yaptığımız bu basın açıklamasında talebimiz yine aynıydı: İNSANLAR ÖLMESİN’di. Biz bunları söylerken ve insanların yaşamlarını yitirmemesi için çabalarken aksine sanki bir suç işliyor ve insanların ölmesini istiyormuşuz gibi hükümet temsilcileri tarafından yoğun bir baskı altına alınmak istendik. Bunun bir örneğini de o gün burada yapmış olduğumuz bu insani eylemin sonucunda gördük.

Yapmış olduğumuz bu insani eylemden dolayı ilçe kaymakamının Bismil Devlet Hastanesi yönetimine etkinliğe katılanlar hakkında soruşturma açılması konusunda oldukça baskı kurduğunu öğrendik. Sayın kaymakam bununla yetinmeyerek İlçe Temsilciliğimizin yönetim kurulu üyesi Raziye YAVUZ GÜLTEKİN hakkında bizatihi soruşturma açmış ve soruşturma halen devam etmektedir. Açılan bu soruşturmalar tamamen keyfi birer uygulama ve yıldırma politikasından başka da bir şey değildir. Bunun en bariz örneği de şudur ki: Maalesef soruşturmayı açan bu zihniyet ve temsil ettiği AKP hükümetinin yoğun çabalarıyla AİHM tarafından insan hakları ihlalleri konusunda en çok tazminata mahkûm edilen ülke olarak liderliğe oynamaktayız. Buradan AKP ve yereldeki temsilcilerine şunu aktarmak isteriz:

Oluşturmak istediğiniz bu polis devleti uygulamalarını ne biz ne de bu ülkede yaşayan hiç kimse kabul etmeyecektir. Üzerimizde yılgınlık yaratacağınızı düşünüyorsanız bunun bir yanılsama olduğunu er ya da geç öğreneceksiniz. Bu çerçevede yetkililere özellikle sayın kaymakama çağrımız şudur: Başlatmış olduğunuz bu keyfi ve hukuksuz uygulamalara son verin. Bunun yanında şunu da bilmenizi isteriz ki: Yapmış olduğunuz ve yapacağınız bu ve benzeri keyfi uygulamalar bizi doğru bildiğimiz yoldan zerre kadar döndürmeyecek, aksine bu zihniyetin yıkılması için bize güç verecektir. 04.02.2013

YAŞASIN SES!

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

 

SES DİYARBAKIR ŞUBESİ

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]