Sizler yargıya, polis gücüne, hatta iktidara sahip olabilirsiniz. Ama unutmayın ki, karşınızda hala bilincini koruyan, vicdan sahibi onurlu milyonların örgütlü gücü var!
İzmir’de çocuklarının geleceğine sahip çıkan kamu emekçileri ve onların dostları yargılanıyor. Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen, eğitimi piyasacı ve daha gerici bir düzene oturtmak isteyen yasaya karşı çıkan kamu emekçileri bilindiği gibi 27 Mart tarihinde illerden Ankara’ya doğru hareket etmek istemiş, ancak AKP‘nin tüm yurtta ilan ettiği adeta sıkıyönetim uygulamaları nedeniyle yola çıkamamıştı. Yola çıkmak üzere tutulan otobüslere polis zoruyla el konulmuş, seyahat hakkını kullanmak isteyen kamu emekçilerine gece yarısı gaz ve tazyikli su ile müdahale edilmişti. Yine 28 Mart günü mecliste görüşülen yasayla ilgili olarak görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak isteyen başta öğretmenler olmak üzere tüm emek güçlerine İzmir Polisi vahşice saldırmış, onlarca emekçi yaralanmıştı. Yine Ankara’da mecliste görüşülen bu yasaya karşı çıkan kamu emekçilerine de AKP’nin emriyle saldırılmış başta sendika yöneticilerimiz olmak üzere pek çok kişi yaralanmıştı. İzmir’de bu vahşi saldırıya dair suç duyurularımızı hasıraltı eden kılını kıpırdatmayan yargı, aralarında sendika başkan ve yöneticilerimizin ve dostlarımızın da olduğu toplam 35 kişiyi ‘’kamu görevlisine görevini yaptırmama’’ suçlaması ile yargılıyor. Piyasacı ve gerici 4+4+4 sistemine karşı çıkmak ve bunun için demokratik haklarını kullanmak sendikalar için birincil derecede ödevdir. Hiç bir hukuk sisteminde Sorumluluklarını yerine getiren kamu emekçilerini suçlu gösterilemez.
AKP bugün kendisi gibi düşünmeyen herkesi polis ve adliye süreçleri ile etkisizleştirmek ve itibarsızlaştırmak istiyor. Gençler, emekçiler, Kürtler, devrimciler, kadınlar, gazeteciler AKP’nin hedefinde. Bizler bu sürecin mağduru olan herkesle yan yana gelerek bu ablukayı dağıtacağız. Çocuk gelinlere, çıraklık adı altında çocuk emeğinin sömürüsüne, adı seçmeli kendi zorunlu gerici derslere itirazımızı yükselteceğiz. Laik, demokratik, bilimsel ve anadilde eğitim talebini her yerde dillendireceğiz. Karanlığa karşı özgür ve demokratik Türkiye talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bulunduğumuz her zeminde AKP ve onun gerici, piyasacı uygulamalarına karşı çıkmaya devam edeceğiz.
Ama yargıyı zapturapt altına alanların unuttukları gerçek şu ki, milyonların örgütlü gücü, yani İzmir KESK’e sahip çıkıyor. AKP’nin karanlığına çocuklarımızın geleceğini teslim etmiyoruz. KESK, dost sendika ve kitle örgütleri “sözde yargılanırken onlara sahip çıkıyor. Çünkü biliyoruz ki “kötülerin zafer kazanması için gereken yegâne şey iyilerin sessiz kalmasıdır”. Biz İZMİR KESK ŞUBELERİ olarak bu adaletsiz gidişe sessiz kalmıyoruz. “BU PATLAK ve ÇİRKİN AMPULÜ YERİNDEN SÖKMEK İÇİN SOLA ÇEVİRİYORUZ” ve umutla, inançla yükselen sesimizi sağır kulaklarına iletiyoruz. Ezilen, güvencesizleştirilen, susturulan, yoksullaştırılan HALKIMIZ…
BAŞKA BİR SES MÜMKÜN, O DA SENİN GÜCÜN…
Örgütlü halkın gücü yenilemez!
KESK İZMİR ŞUBELER PLATFORMU