Binlerce Sağlık Çalışanının İsteği Dışında Yerleri Değişti…
663 sayılı KHK’nın 02 Kasım 2011 günü yürürlüğe girmesinden bu tarafa sağlık çalışanları açısından kesintisiz bir yıkım süreci yaşanmaya başladı. Bu sürecin son halkası birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan sağlık çalışanlarında binlercesinin apar topar kamu hastane birliklerine atanmasıyla devam ediyor.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı Toplum Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanı ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı 112 Acil Sağlık Merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanı kendi istekleri olmadan kanuna aykırı ve keyfice bulundukları ilin hastanelerine atandılar.
6663 sayılı KHK’ya göre Sağlık Bakanlığı yeniden yapılandırılırken bütün kadro işlemlerini 2 Kasım 2012’ya kadar yapması gerekirdi. Bunu yaparken de tüm çalışanlara gerekli duyuruların yapılması, çalışmak istedikleri yerleri sorması gerekirken Bakanlık yayınlamış olduğu genelgelere uymamıştır. Dolayısıyla, KHK’ya aykırı olarak 2 Kasım’dan sonra binlerce insanı mağdur etme pahasına keyfi bir uygulama başlatmıştır.
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bu keyfi işlemi sonucunda koruyucu sağlık hizmetlerini veren Toplum Sağlığı Merkezleri ve Acil Sağlık Merkezlerinde personel sorunu yaşanacaktır. Bu durum Sağlık Bakanlığı’nın koruyucu sağlık hizmetlerine değer vermediğini de ortaya koymaktadır.
Başbakan’ın son dönemlerde medyada yer alan şehir hastaneleri ile ilgili engellendiğine dair şikayeti tamamen yersizdir, sağlık alanında yaşanan alt üst oluşları ve özelleştirmeleri perdelemeye dönük bir açıklamadır. Başbakan, sağlık alanında yaşanan özelleştirme sürecini ve vatandaşın her geçen gün sağlık hizmeti için daha fazla para ödemesini gizlemeye çalışmaktadır. Kamu Hastane Birliklerine geçişle beraber, sağlıkta cepten harcamalar artmıştır, artmaya da devam edecektir. Sağlık hizmeti alanlar sınıflandırılan hastanelere daha fazla para ödemek zorunda kalacaktır. Buralara atanan sağlık çalışanları ise başlarındaki sözleşmeli CEO’ların iki dudağı arasında esnek ve kuralsız bir şekilde görev yapmak durumunda ve bırakılmıştır.
Sağlıktaki yıkım sürecine karşı yıllardır emek ve meslek örgütleri ile birlikte mücadele yürütmekteyiz. AKP’nin yandaşı olan sendika ise bu süreci izlemiş, adeta desteklemiştir. Yandaşların, sağlık çalışanlarının yeniden yapılandırma süreci ve devamı ile birlikte yaşayacağı sorunları çözme iradesi yoktur. Sağlık çalışanlarının bu sürece karşı mücadele etmekten başka bir seçeneklerinin olmadığı bir kez daha görülmüştür.
Sendikamız, yaşanan bu hukuksuz ve keyfi toplu atamalara karşı her türlü yasal ve meşru tepkisini göstererek, anti demokratik uygulamalara karşı mücadelesini sürdürerek, çalışanlara sahip çıkacaktır. 22 Aralık 2012
MERKEZ YÖNETİM KURULU