Diyarbakır 112, günlük 10 – 15 Bin çağrı karşılanan, 300 – 400 arası vaka çıkışı yapılan ve neredeyse her gün il dışı sevk hizmetlerinin yerine getirildiği bir konumdadır. Kısıtlı personel sayısı, yetersiz fiziki mekân ve eksik teknik donanım ile zor koşullarda çalışma yürütülmektedir. Bugüne kadar yaşanan sorunlara ilişkin yaptığımız görüşmelerde, sorunların değişimine dönük bir adım atılmadığı gibi yaşanan sorunların faturası biz çalışanlara yüklenmek istenmektedir.
Yürüttüğümüz hizmetlerin önemi ve hassasiyetinden kaynaklı, demokratik tepkilerimizi ortaya koymaktan imtina ettik ve çalışma barışının bozulmaması için her türlü özveride bulunduk. Fakat gerek Sağlık Müdürlüğü, gerekse 112’ den sorumlu başhekimlik ve idari kadro, var olan çalışma barışını ortadan kaldıracak uygulamalara her geçen gün yeni bir şey ekleyerek olumsuz yönetim anlayışını sürdürmektedir. Bu durum biz çalışanların sabrını tüketmekle beraber özveri hassasiyetimizi de yok etmektedir.
Biz 112 çalışanları resmi tatil, hafta sonu tatili, gece ve gündüz demeden zorlu koşullarda hizmet vermekteyiz. Özellikle D.bakır’ın bölge illerinin neredeyse tümüne hitap etmesinden kaynaklı yoğunluğu oldukça fazladır. İl dışı hasta sevklerinin oldukça fazla yaşandığı ve her gün il dışı sevklerin olduğu bir yerdir. Aynı şekilde, toplumsal olayların yoğun yaşandığı bir il olmasından kaynaklı da çalışanların çalışma yoğunluğu artmaktadır.
Tüm bu çalışma yoğunluğu söz konusu iken İdare; yasal boşluklardan yararlanarak keyfi tutumlar sergilemekte, eksik mesai tamamlama gerekçesiyle fazla çalıştırma uygulamalarını hayata geçirmek için çaba harcamaktadır. Bu tutumlardan kaynaklı çalışma barışı bozulmakta, yapılan işten sıkıntı duyulmaktadır. Yasal boşlukların düzenlenmesi için gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması gerekmektedir.
112’de çalışanlar arasında farklı çalışma saatleri uygulaması nedeniyle, uyum ve çalışma barışı bozulmuştur. Hukuk dışı bir şekilde 112’de 4 farklı mesai uygulaması söz konusudur. Sağlık sorunlarından kaynaklı durum bildirir raporu alan arkadaşlarımız cezalandırılmak sureti ile gündüz mesaiye çekilmektedir. Geri kalan personel ise hem 16 saatlik hem 24 saatlik hem de mesai tamamlama adı altında 8 saatlik mesai uygulamasına tabii tutulmaktadır. Çalışma sisteminin karmaşıklığı; çalışanların aile düzenini olumsuz etkilemekte, İnsan hayatı ile doğrudan ilişkili olan biz sağlık çalışanlarını huzursuz ve gerginlik altında çalışmaya maruz bırakmaktadır. Yaşanan bu sorunlardan kaynaklı oluşabilecek hataların sorumluluğu mevcut idari yapıya ait olacaktır.
Çalışanların fazla mesai ve icap paraları ödenmemektedir. Fazla mesai ödememek için doktor ve paramedik arkadaşlarımızın, icap nöbetleri kaldırılarak, ihtiyaç olması durumunda çağırılacakları ve o şekilde ek bir ücret ödeneceği belirtilmektedir. Yani çalışanlar mesai dışı zamanlarında da sürekli çağrılmayı bekleyecekler ve ancak görevlendirme çıkarsa ücretlendirilecekler.
Tekel işçilerinden kurumumuza gelen 4C statüsündeki arkadaşlarımızın mağduriyeti oldukça fazladır. Aynı işi yaptığı halde, aynı pozisyonundaki mesai arkadaşından daha az ücret alması hukuki değildir ve düzeltilmesi gerekmektedir. Özellikle döner sermayeden yararlandırılması sağlanmalıdır. Ayrıca geçmişe dönük fazla mesaileri ödenmelidir. Aynı işi yapanlara farklı ücret ödenmesi, sürücü arkadaşlarımızın çalışma verimini olumsuz etkilemektedir.
İstasyonlarda çalışan arkadaşlarımızın can güvenliği bulunmamaktadır. Adli vakalarda emniyet ekipleri çoğunlukla 112 ekiplerinden çok sonra vakaya ulaştıklarından, çalışanlar ciddi güvenlik sorunu ile karşı karşıya bırakılmaktadır.
İstasyonlarda çoğunlukla tek sağlık personeli ile çalışma yürütülmektedir. Sağlıklı bir hizmetin sunulması için her ambulansta iki sağlık personeli ile hizmet sunulmalıdır. Yeni doğan ambulansı için ayrı ekip oluşturulmalı, yeni doğan ambulansında çalışanlara ÇİLYAD eğitimi verilmelidir. Görev yaptığımız ambulansların teknik araç- gereç donanımı yetersiz olmakta, özellikle ambulansların çok eski olmasından kaynaklı kaza riskleri ile sürekli karşı karşıya bırakılmaktayız.
Çalıştığımız yerler olan komuta merkezi ve istasyonların fiziki konumları içler acısı bir durumdadır. Boya ve badana yıllardır yapılmamakta, bazı istasyonlarda hava alınacak pencere bile bulunmamaktadır. Bu durum her türlü sağlık sorununa neden olmaktadır.
Fiziki koşulların düzeltilmesine dönük taleplerimiz; ödenek olmadığı gerekçesi ile reddedilirken, çalışanların gözetilmesi için komuta merkezinin her köşesine kamera konulmakta ve bu konuda ödenek sorunu yaşanmamaktadır.
112 çalışanlarının yemek sorunu çözümsüzlüğünü korumaktadır. İstasyonlara dönük hastanelerde belirli saatlerde yemek yenilebilmekte olup, çalışma şartlarının yoğunluğu nedeniyle, genelde belirlenen saatler arasında yemek yenilememektedir. Bu sorunun çözülebilmesi için İstasyonlara dönük kumanya şeklinde yemek dağıtımı yapılmalıdır. 2 yıldır genelge yürürlükte olmasına rağmen Komuta merkezinde yaklaşık 1 aydır yemek sorunu kısmen de olsa çözülebilmiştir. Oysa aynı binada olduğumuz başhekimlik kendi yemek sorununu çok rahat bir şekilde yıllardır çözmüş bulunmaktadır.
İdari görevlendirmelerde keyfi uygulamalar olmakta, bu da çalışanların çalışma veriminin azalmasına neden olmaktadır. Görevlendirmelerde bir adalet olmamakta, çalışanlara dönük haksız uygulamalar olmaktadır. Bu nedenle; Geçici Görevlendirmeler, bir rotasyona tabii olmalıdır.
Zorunlu tutulduğumuz hizmet içi eğitimler, mesaiden sayılmamakta; eğitim süresince hem nöbet tutup hem eğitime katılmaktayız. Bu durum, çalışma verimini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle çalışanların; eğitim süresi boyunca nöbetlerden muaf tutulması gerekmektedir.Kendi içinde disiplini oturtamayan idari yapı, kendine dokunmamakta ve kendi eksikliklerini görmezden gelebilmektedir.
Biz çalışanlar, gelinen aşamada hiçbir idareci ile bir diyalog kuramamaktayız. Personeli aşağılayan bir tutum söz konusudur. Tüm uygulamalarda, çalışanların düşünce ve önerilerini hiçe sayan ve reddeden bir yaklaşım sergilenmektedir.
Biz 112 çalışanları; yaptığımız işin öneminin ve hassasiyetinin bilincindeyiz. İdari yönetimden kaynaklanan eksikliklerin faturasının bize ödettirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu tutum ve davranışlar çalışma verimimizi olumsuz etkilemektedir.
Tüm bu nedenlerden ötürü; üretken bir çalışma ortamının sağlanması için, sorunlara neden olan bu keyfi uygulamalara bir an önce son verilmesi, mevcut yönetimin sorunlara daha duyarlı ve demokratik tarzın hayat bulması için değişimlere gidilmesini talep ediyoruz. 12.12.2012
SES DİYARBAKIR ŞUBESİ