Ortadoğu coğrafyası yine ateş topu. Ortadoğu halkları kaderi olmuşçasına savaş ve çatışmalarda ölmeye devam etmekte. Kan ve gözyaşı adeta yaşamlarının bir parçası olmuş durumda.
Ortadoğu’nun yer altı ve yer üstü kaynakları emperyalist güçlerin her zaman için iştahlarını kabartmaktadır. Bunları elde etmek için Ortadoğu devletlerinin yönetimlerini denetimlerine almaktadırlar. Buda olmuyorsa Sünni savaşlar çıkartarak. Güdümlü yönetimler oluşturma yoluna gitmektedirler. Tıpkı Libya, Irak ve Tunus’ta olduğu gibi ABD Ortadoğu da emperyalist emmelerini gerçekleştirmek için BOP projesini devreye sokarak kamuoyunu daha da güçlendirme yoluna gitmektedir. Bu projede kimi ülkelere işbirlikçi rolü verilirken, kimi ülkelere de kazanımlarını korumak adına bölgenin jandarmalığı görevini vermektedir. Bu ülkenin biri İsrail diğeri ise tahmin edileceği gibi Türkiye’dir İsrail’de Filistin sorunu Türkiye’de Kürt sorunu çözümsüz bırakılarak. ABD’nin başını çektiği emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etmeye mecbur bırakılmıştır.
Filistin meselesi Ortadoğu’nun kanayan yarasıdır. Meseleye ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda bir yaklaşım içerisinde olmaları Sorunu içinden çıkılmaz bir noktaya getirmiştir. ABD’nin Ortadoğu’daki jandarması ve stratejik ortağı olan İsrail her türlü modern ve gelişmiş askeri gücüyle Filistin topraklarına saldırmakta asker, sivil ayrımı yapmamaktadır. Bu saldırıda onlarca çoluk, ocuk, yaşlı,kadın yaşamını yitirmektedir. Filistin halkı ise bu saldırılara karşı imkânsızlıklar içerisinde onurlu bir mücadeleyi yürüterek direnmeye çalışmaktadır. Yaşanılan topa karşı taşın mücadelesidir. En son dört gün önce Hamas’ın askeri kanadı olan İzzetin KASIM tugayları komutanlarından birini öldürmesiyle başlayan çatışmalarda İsrail katliamcı yüzünü bir kez daha göstermiştir. Dünya bu haksız, hukuksuz ve zalimane saldırılara sesiz kalmayarak İsrail’i uyarmalı buda yetmiyorsa ciddi yaptırımlarla etkisizleştirmelidir. Aksi takdir de Gazze’ye şimdilik Hava operasyonlarıyla sınırlı olan saldırılar. Kara operasyonuna dönüşebilir. Bu durum yeni katliamlarını da beraberinde getirecektir.
.Adeta tüm dünya üç maymunları oynayarak Kan,Ölüm ve gözyaşı üzerinden çıkar savaşımına girişmektedirler. Bu saldırıları durdurmak mümkündür. Yeter ki istensin ayrıca bu saldırıları durdurmak için Türkiye’ye arabulucu rolü verilmişse bu vahim bir hatta olur. Çünkü Türkiye’nin sicili temiz olmadığı gibi İsrail’den yaptığı uygulamalarla aşağı kalır yanının olmadığı bilinmektedir. Başbakanın Kürt sorununa yaklaşımı söylemleri ve bölgeye yönelik halka uyguladığı saldırılar ortadadır. AKP hükümeti döneminde onlarca çocuk polis ve asker kurşunuyla yaşamlarını yitirmişken her gün halka gaz bombalarıyla saldırıyorken en küçük demokratik bir hakka dahi tahammül edilmezken binlerce Kürt siyasetçisi içeri atılmışken.en son demokratik hak olan açlık grevi eylemlerinde tüm illerde olduğu gibi Diyarbakır ın en işlek cadde ve yollarını tanklar ,panzerler ve toma larla dolduran Başbakanın İsrail’e söyleyecek sözü olamaz. Arabulucu olacak olan devlet veya kişilerin herkesten önce kendilerini barışçıl olmaları gerekmektedir.
Şanlıurfa emek ve demokrasi platformu olarak başkaları gibi söz konusu Filistin meselesi olduğunda barışı, kardeşliği aklımıza getirip. Savaşa karşı tepkimizi ortaya koymakla yetinmemekteyiz. Toplumsal tüm olaylara karşı Barıştan, Demokrasiden yana tavrımızı net bir şekilde ortaya koymakta çekinmemekteyiz çünkü barışın evrensel bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Savaşlar kürde de Filistinliye de Suriyeli de Türkiye de aynı acılar yaşanmaktadır. Bu nedenler çağrının her mesafede diğer kurumlarında aynı refleksi göstermelidir.
Şanlıurfa Emek ve Demokrasi platformu olarak yaşananları büyük bir kaygıyla izlemekteyiz. İsrail’in biran önce bu saldırılarına son vermesini daha fazla sivil can kaybına yol açacak yaklaşımlardan vazgeçmesini istiyoruz. Her zaman mazlum Filistin halkının onurlu mücadelesini desteklediğimizi ve yanlarında olduğumuzun. Bilinmesini kamuoyunun bilgisine sunarız. 19.11.2012
ŞANLIURFA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU ADINA
KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ
İSMET KARADAĞ