“Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar”*
Hayatının ve mesleğinin baharında bir asistan hekim
(Elinde, zanlının adresini gösterir gibi tuttuğu
“SABİM savunma”sıyla)
niye “intihar” eder bu ülkede?
Sağlıkta “Dönüşüm” can almaya devam ediyor.
Bir Sağlık Emekçisini daha yitirdik; İstanbul (Samatya) Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp asistanı Dr. Melike Erdem 30 Kasım 2012 günü, Sağlık Bakanlığı’nın Alo 184 SABİM hattına yapılan bir şikayetle ilgili savunmasını verdikten sonra çalıştığı hastanenin altıncı katından atlayarak “intihar etti”.
Sağlık Bakanlığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde maruz kaldığı baskı, soruşturma ve mobbing’den kaçıp kurtulmak için gelmiş…
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın getirdiği katkı-katılım payı ve ilave ücret ödememek için Dünyadaki sıralamanın ön saflarında 
yer alan, Acil Servislerdeki yığılma ile başa çıkmak, performans baskısı altında çalışmak, baskı, soruşturma ve mobbing sonucu oluşan tükenmişlik içinde; İhtisasının son yılında bile sayıları azalmayan nöbetlerle karşı karşıya kalmak…
Ve haksız yere maruz kalınan bir soruşturma daha…
Sonuç; Genç yaşta trajik bir ölüm…
Üzgünüz… Kızgınız… Öfkeliyiz…
Genç sağlık emekçisinin ölümünden sonra Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada;
“Bu elim olay üzerinden kamuoyuna yansıyan Melike Erdem’le ilgili SABİM’e şikayette bulunulduğu, şikayet neticesinde soruşturma açıldığı şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. … Ancak İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatan bir hasta ile ilgili 22 Kasım 2012 tarihinde bir başvuru olmuştur.” şeklindeki “açıklama” öfkemizi daha da arttırıyor.
“Açıklama”daki;
“Sağlık camiamızı acıya sevk eden bu olayla ilgili idari ve adli soruşturmalar devam ederken, bir takım yorumlarla konuyu istismar anlamına gelecek yaklaşımlarda bulunmak etik ve vicdani değerlerle bağdaşmamaktadır.” ifadesini ise etikten ve vicdandan nasibini almamışların suçluluk telaşının göstergesi olarak görüyoruz.
Dr. Melike Erdem’in “intihar”ın arifesinde savunma vermeye zorlandığı SABİM şikayetinin tarihi, sayısı ve içeriği belgeli olarak elimizdedir.
Her şey gayet açık:
Acil serviste çalışan genç doktor, acille herhangi bir ilgisi olmadığı halde, hastanın özürlü olmasını da göz önünde bulundurarak kendisine yardımcı olmasına rağmen, âdeta bir suç işlemiş gibi soruşturmaya maruz kalmış ve aynı gün çalıştığı hastanenin altıncı katından aşağı atlayarak “intihar” etmiştir..
Görgü tanıkları kendini boşluğa bıraktığında, SABİM’e verdiği “savunma”yı, zanlının adresini gösterir gibi, elinde tuttuğunu belirtmektedir.
Suçluluğun telaşına kapılan yetkililer ise delilleri karatmaya, yok etmeye çalışıyorlar.
Sağlık Bakanlığı’nın, Dr. Melike Erdem’in ölümüyle ilgili delilleri karartmasına asla izin vermeyeceğiz.
Sağlıkta Dönüşüm Programının bir parçası olarak uygulamaya geçirilen ve kendisi de “Performans”a göre çalışan Alo 184 SABİM Hattı, Başbakan ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere yöneticilerin sağlık çalışanlarını hedef gösteren kışkırtıcı üslubu nedeniyle sorumlusu olmadıkları sistem ve olaylarla ilgili olarak şikayet edildikleri, sorgusuz-sualsiz soruşturmaya maruz kaldıkları bir yapı haline getirilmiştir. Bu haliyle Alo 184 SABİM Hattı “Hasta Hakları” birimi olarak işlev görmemektedir, “Sağlık Çalışanları Kıyım Hattı” “Taciz” hattı haline getirilmiştir.
Hekimleri, sağlık çalışanlarını hastalara kırdıran “Alo 184-SABİM Sağlıkçı Taciz Hattı”na karşı isyan ediyoruz!
Bütün sağlık çalışanları olarak “Alo 184-SABİM/Yetti Artık, Çık Devreden” diyoruz.
Talebimiz açık ve nettir:
Alo 184-SABİM Hattı Derhal Kapatılmalıdır!
Sağlığa Bakan’dan cevap bekliyoruz!
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
DİSK/DEVRİMCİ SAĞLIK İŞÇİLERİ SENDİKASI
TÜM RAD DER. VE TMRT DER.
*Edip Cansever/Mendilimde kan sesleri
