Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşların Sayın Kurum Temsilcileri..
İşte buradayız, hep beraber haykırıyoruz. Sendikamız SES ve Konfederasyonumuz KESK kurulduğu günden buyana her dönem baskı altına alınmaya çalışılmış, üyelerimiz yöneticilerimiz baskı, sürgün ve tutuklamalarla karşı karşıya kalmıştır. Ama 20 yıldan bu yana birçok iktidar, bakan, müdür, başhekim tarihin tozlu sayfalarında yok olmuş konfederasyonumuz KESK ve sendikamız SES hala başı dik; ayakta, halktan yana, emekten yana duruşunu tavizsiz sergilemeye devam etmiştir, devam da edecektir. Bu baskılar ve sürgünler bizi yıldıramaz ve yıldırmayacaktır. Bu ülkede bu doğruyu haykıran 250 bin KESK’li vardır. Bu yüzbinleri kimse susturamayacaktır.
Geçen hafta bu baskılara ve sürgünlere bir yenisi daha eklenmiş bulunuyor. Sendikamız Bursa şubesinin yönetim kurulu üyesi ve örgütlenme sekreterimiz İSMET GEMİCİ “10.10.2012” tarihinde işten atılan bir taşeron işçinin davasına sahip çıktığı, yapılan basın açıklamasına katıldığı; işçileri yönetime karşı kışkırttığı gerekçesi ile görev yeri değişikliği ve savunma istemiyle karşı karşıya kalmıştır. Yer değişikliği nedeni her zaman bildiğimiz ihtiyaca binaen yapılmıştır. Ama nasıl oluyorsa aynı gün için hem yer değişikliği yazısı ve akabinde birde savunma istenerek adeta savunmaya cevap bile beklenmeden cezai işlem uygulanmıştır. Bu görev değişikliğinin sendikal faaliyete baskı unsuru oluşturmak için yapıldığı belgelerle ortadadır. 4688 sayılı sendikalar yasasının 18. Maddesi sendika temsilci ve yöneticilerin sebebi açık ve kesin olmadığı sürece yer değiştirilemeyeceğini belirtmektedir. Başhekimlik 4688 sayılı yasaya uygun davranmayarak suç işlemektedir.
Sendikamız konuyla ilgili geçen hafta Perşembe günü hastane başhekimliğinden randevu talep etmiş olmasına rağmen 5 iş günü geçtiği halde hastane yönetimi randevu vermeyerek yaptıkları cezalandırmayı onaylar durumdadır. Sendikamız öncelikli olarak sorunların çözümünde her zaman diyalogdan yana tavır almasına rağmen hastane yönetimi bu çağrıyı reddetmiş ve iş barışını zedelemiştir. Bu güne kadar sorunların çözümü konusunda iyi niyetimizi ortaya koyduğumuzu, iş barışın bozan tarafın biz olmadığımızı bir kez daha hatırlatarak bundan sonraki süreçte yaşanacak hukuki ve fiili süreçten hastane başhekimliğinin sorumlu olacağını hatırlatırız.
Sendikamızın Uludağ Üniversitesinde yetkili sendika olduğunu hatırlatarak üye, temsilci ve yönetici arkadaşlarımıza yönelik baskı sürgün ve cezalara karşı idareyi bir kez daha uyararak bu davranışlarından vazgeçmeye çağırıyor iş barışının bozulmasına müsaade etmemelerini bekliyoruz.
Şimdi buradan son kez haykırıyoruz. Yönetim kurulu üyemiz derhal eski işine iade edilmelidir. Basın açıklamasına katılmak suçsa biz bu suçu işlemeye devam ediyoruz edeceğiz de. Yönetimi protesto etmek suçsa biz bu suçu da işliyoruz, buyurun bizim hakkımızda da soruşturma başlatın. Çalışanların taleplerini görmezden gelen ve taleplere karşılık baskı kurmaya çalışan yönetimlerin bir ayağı daima boştadır.
Sendikamız kurulduğu günden buyana fiili ve meşru mücadelesini vermiştir vermeye de devam edecektir. Kimse ama hiç kimse bizi bu mücadeleden alıkoyamaz buna gücüde yetmez. KESK buradadır, SES buradadır mücadelesine tavizsiz devam edecektir.
BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ…..
SES Bursa Şube Başkanı Ergin UYGUN