MUHALİFSEN PAYINA “SU, JOP VE BİBER GAZI” DÜŞÜYOR…!

 

Ustalık dönemini 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu ile başlatan, 12 Haziran 2011 Erken Genel Seçimleri sonrasında pekiştiren AKP Hükümeti’nin bu yöndeki icraatları devam ediyor. Bu dönemin belirgin özelliği, muhalif görüşlere tahammülsüzlük ve saf dışı bırakma politikalarıdır.

  • Sağlıkta Dönüşüm Programı’na karşı mücadele yürüten emekçilere her defasında saldıran AKP Hükümeti, Çalışandan, öğrencisine kadar herkesi saf dışı bırakmaya çalışıyor.
  • Eğitimde 4+4+4 adıyla bilinen “Piyasalaştırma-Gericileştirme düzenlemesine karşı çıkanları Su, Jop ve Biber Gazı ile püskürtüyor. Tıpkı iki gün önce yaşandığı gibi, İllerden ilgili yasayı protesto etmek isteyenlerin seyahat özgürlüğünü hiçe sayarak il dışına çıkmalarını kolluk kuvvetleriyle engelliyor.
  • Grev yasağına direnenlerin iş akdini feshediyor, işçilerin kıdem tazminatlarına el koyuyor, toplu sözleşme hakkının önüne engeller çıkarıyor, kölelik düzeninde çalışma sistemi getiriyor, buna direnecek sendikaları sürecin dışına itiyor, buna karşı mücadele edenlerin üzerine su ve biber gazıyla saldırıyor.
  • Kendi politikalarına karşı duranları, kendisi gibi düşünmeyenleri bir şekilde bir örgütle ilişkilendirerek gözaltına alıyor, tutuklatıyor. Gazetecileri işten attırıyor, tutuklatıyor. Öğrencilerin elini kolunu bağlayacak yönetmelikler çıkarıyor, öğretim üyelerini, öğrencileri, siyasetçileri tutuklatıyor, tutukluluklarını uzatıyor.
  • En son 29 Ekim günü, çocuğundan erişkinine, gencinden yaşlısına, kadınlı-erkekli olarak Cumhuriyet Bayramını kutlamak isteyen halkın, önce bayram kutlamasını yasaklatıyor, hakları olan bu kutlamayı yapmak isteyenlerin üzerine, kadın, çocuk, yaşlı demeden Su ve Biber Gazıyla saldırıyor.

Demokrasi, farklı düşünenlerin korunduğu bir yönetim biçimidir. Ama muhalif duruşa tahammülsüz AKP’ye göre bu düşüncelerin baskı altına alınmasıdır, bu baskıya boyun eğmeyenlere saldırmaktır. Bunun adı da sözde “İleri” Demokrasi olmaktadır.

AKP Hükümeti bilmelidir ki, halkın sözü kalıcıdır, siyasetler değil. Sendikamız, 29 Ekim Günü yapılan bu pervasız saldırıyı kınamakta, hükümeti, farklı düşüncelere karşı olan bu saldırgan tavrından vazgeçmeye ve saygılı olmaya çağırmaktadır. SES, bu ve buna benzer saldırılara karşı mücadele etmeye kararlıdır, bu mücadelede halkın ve haklarının yanındadır, olmaya da devam edecektir. 30.10.2012

 

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]