Sağlık Bakanlığı bir genelge (GENELGE 2012/31) yayınlayarak 663 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat yapısını değiştiren KHK gereği, Sağlık Hizmetinin acil ihtiyaç duyulacak bir hizmet olduğundan hareketle, personelin çağrıldığında en geç 30 dakika içinde gelebilecekleri mesafede ikamet etmeleri gerektiğini, bunun valiliklerce değerlendirilmesini istemektedir.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesinde; “(1) Bakanlık, kamu ve özel bütün sağlık kuruluşlarında çalışmakta olan sağlık personeli için görevli olduğu kuruluşun bulunduğu yerleşim yeri sınırları içinde ikamet etme mecburiyeti getirebilir. Bu mecburiyetin usûl ve esasları Bakanlıkça belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Ancak bu hüküm getirilirken bazı durumlar göz ardı edilmiştir:
- Metropol kentlerde ikamet eden sağlık çalışanlarının genelgedeki koşulları yerine getirebilmeleri mümkün müdür?
- Evli olanların eşlerinin işyerine göre ikamet edebilecekleri düşünüldüğünde bu ne ölçüde gerçekçidir?
- Çocuklu çalışanların ekonomik olarak karşılayabildikleri kreş yakınında ikamet etmeleri halinde bu nasıl sağlanacaktır?
- Öğrenim gören çocukları olan sağlık çalışanları çocuklarının okuluna yakın, işyerlerinden uzak oturmaları halinde durum ne olacaktır?
- Sağlık alanında en son Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarına nöbet hizmeti getirilmiştir, alabildiğine yaygın geçici görevlendirmeler vardır ve bu geçici görevlendirmeler istek dışı yapılmaktadır. Bu durumlarda kritik sağlık çalışanlarının acil davete icapları mümkün olmayacak mesafede ikamet edebilecekleri, hatta nöbet hizmeti yüklenen ASM çalışanlarının esas görev yerlerine yakın, nöbet tuttukları sağlık kuruluşuna uzak ikamet edebilecekleri düşünülmüş veya düşünülmekte midir?
İlgili KHK’de yer alan hükmün uygulanmasında sorun yaratabilecek daha başka birçok konu bulunabilir. Yapılması gereken, az sayıda çalışanla hizmetin yürütülmesi uygulamasına son vermekle birlikte, yukarıda açıklanan gerekçelerin ortadan kaldırılması olmalı, idare, acil ihtiyaç ve icap hallerinde sağlık kuruluşuna çağrılacak personelin getirilmesi sorumluluğunu alması, bununla ilgili önlemleri planlaması şeklinde olmalıdır.
Her türlü mesleki istihdamın takatı aşan bir biçimde yaptırıldığı ama bunun dışında birçok angarya işin yüklendiği sağlık çalışanlarının bu durumunun nedeni uygulanmakta olan, halka ve hizmet alanlara da hizmete ulaşmada maddi birçok engel çıkaran “Sağlıkta Dönüşüm Programı”dır. Bu programın çivisi çıkmıştır, hükümet bunu eline yüzüne bulaştırmış, içinden çıkamamıştır. Son genelge ile temel bir hak olan barınma ve ikamet özgürlüğü hiçe sayılmakta ve adeta ikamet zorunluluğu getirilmekte, hükümetin görevi, sağlık çalışanlarına yüklenmektedir, bu uygulama hemen durdurulmalıdır. En doğrusu; Sağlık çalışanlarını angarya bir yükün altına sokan, esnek-kuralsız-güvencesiz çalıştırılmasına neden olan, hizmete ulaşmak için vergi dışında GSS primi, her kademede katkı-katılım payı, ilave ücret ve tamamlayıcı sigorta primi ödemek zorunda bırakan “Sağlıkta Dönüşüm/YIKIM Programı”nın terk edilmesidir. Katkı-katılım payı, ilave ücretler, GSS primi ve tüm cepten ödemeler olmaksızın, kadrolu-güvenceli sağlık çalışanlarıyla, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli kamusal bir sağlık hizmeti verilebilmesi mümkündür. Sendikamız SES’in mücadelesi bunun içindir ve kararlılıkla mücadelemiz devam etmektedir, etmeye de devam edecektir. 03.08.2012
MERKEZ YÖNETİM KURULU