DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ; DEĞERLİ HALKIMIZ;
25 Haziran sabahı yine bir operasyonla uyandık. Son beş ayda üçüncü kez aynı biçimde yine bir şafak vakti kapımıza dayandılar.Son 4 yıldır toplumun değişik kesimlerine uygulanan operasyonlara benzer şekilde KESK’in ve bağlı sendikaların kapısına dayanarak mesnetsiz iddialarına dayanak bulmaya çalıştılar.Geçtiğimiz yıllar boyunca gündeme gelen emek karşıtı saldırı yasaları , emekçilere ve onların örgütlü mücadelesine yönelik baskılar, kamu emekçilerine yönelik ayrımcı yaklaşımlar ve daha birçok uygulamaya kararlığı ve örgütlü gücüyle karşı duran konfederasyonumuz KESK ,bir süredir AKP iktidarınca hedef tahtasına konuldu.AKP kendisi gibi düşünülmesini, yaşanılmasını ve biat edilmesini istiyor.İtiraz edilmesine, karşı çıkılmasına ve mücadele edilmesine tahammül edemiyor.Bu tahammülsüzlüğü antidemokratik uygulamalara boyun eğmeyen baskılar karşısında sürekli sesini yükselten üyelerimize ve yöneticilerimize yönelik soruşturma, kovuşturma gibi cezalarla yetinmeyen iktidar, yıpratma ve sindirme operasyonlarını,sendikalarımızı basmaya, tutuklamaya kadar vardırmıştır.Bu baskılar 12 Eylül askeri darbenin koşullarını aratmayacak düzeydedir.
AKP onyıllık iktidarı boyunca bütün kurumları denetim altına almak için yaşamın her alanında mücadele eden, muhalefet eden öğrencileri ,üniversite hocalarını ,seçilmiş yerel yöneticileri milletvekillerini ,avukatları ,gazetecileri ve nihayetinde sendikacıları tutuklayarak adeta ülkeyi esirler kampına çevirmiştir.Bunlar da yetmedi daha 196 cezaevi inşa edilmesinden bahsedilmektedir.
Konfederasyonumuz KESK 20 yıldır fiili,meşru ve hak verilmez alınır şiarıyla mücadele eden emek örgütüdür.Uluslararası sermayenin sözcülüğünü yapan AKP hükümetinin özelleştirme ,taşeronlaştırma, güvencesiz çalışma, doğanın ve yaşam alanının tahrip edilmesi, işsizliği ,yoksulluğa ülkedeki yıllardır var olan kürt sorununu çözmekten ziyade savaşı derinleştiren uygulamalar karşısında onurlu bir şekilde mücadele eden konfederasyonumuz KESK en son olarak kamu hizmetlerini piyasalaştıran 2 Kasım KHK’lere, eğitimi piyasalaştıran çocuk işçiliğe neden olan 4+4+4 eğitim yasasına ve en son olarak 23 Mayısta” insanca bir yaşam ,insanca bir ücret,ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ücretlerimizin vergi artışından etkilenmemesi, grevli ve toplusözleşmeli sendika ve baskıların son bulması” için yüz binlerce emekçiyi sokağa döken iş bıraktıran bir örgüt olduğumuz için hedefteyiz.
KESK ülkemizde Avrupa ve dünya sendikalar birliğine üye tek konfederasyondur. KESK sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK; faşizme karşı demokrasiyi, emperyalizme karşı bağımsızlığı, savaşa karşı barışı, baskılara karşı insan hak ve özgürlüklerini ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliğini ve bir arada yaşamı savunanların sesidir. KESK Türk’tür,Kürt’tür,Arap’tır,Laz’dır.KESK Karadenizlidir, Hopalıdır,İstanbulludur ,Dersimlidir, İzmirlidir ,Vanlıdır, Ankaralıdır, Diyarbakırlıdır ,Hataylıdır.Çünkü KESK ülkemizdeki her türlü farklılıkların emekle alın teriyle harmanlandığı çok ses tek yürek mücadele örgütüdür.KESK gücünü işyerlerinden ve emekten alır.Bugün keskin yıpratılması için onurlu mücadelesine gölge düşürülmek isteyenler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar başarılı olamayacaklardır.İnsanca bir yaşam ve demokratik bir Türkiye mücadelesi yürütmek suçsa hepimiz bu mücadeleyi büyüterek bu suçu işlemeye devam edeceğiz.Arkadaşlarımızın haksız ve adaletsiz biçimde tutuklanmasına karşı her zaman tepkimizi ortaya koyacağız.Çünkü onlar bizim değerimiz, bizim onurumuzdur.Onurumuza sahip çıkacağız,serbest bırakılana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Buradan tüm kamu emekçilerini;
Ülkemizin sürüklendiği bu karanlık gidişata son vermek,bu acımasız soygun ve zulüm düzenine karşı insanca bir yaşam,emek ve demokrasi mücadelesinde “suç ortaklığı yapmak “için KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.
GAZİANTEP KESK ŞUBELER PLATFORMU ADINA
SES ŞUBE BAŞKANI
BEHÇET EŞKİLİ
12 .07.2012