BASINA VE KAMUOYUNA
Sağlık ortamında şiddet ne yazık ki son yıllarda tahammül edilemez ölçüde artmış ve en vahim sonucunu Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan’ın ölümü ile ortaya çıkarmıştı. Yaşanan şiddetin yüzlerce yaralanmanın sonunda ölümlere de yol açacağını görmek için kahin olmaya gerek olmadığını, bu konuda ivedilikle tutum alınması gerektiğini yetkililere iletmiş olmamız, bu konuda somut öneriler sunmuş olmamız ne yazık ki sonucu değiştirmedi. Dr. Ersin Arslan öldü.
Hekime ve sağlık çalışanlarına fiziki şiddet, sözlü hakaretler, cana kast olağan hale gelmeye başladı. 23 Haziran Cumartesi günü arkadaşımız Asistan Dr. Veysi Çeri hastası tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı. Sağlık durumu iyi. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında rotasyonda olan Dr. Veysi Çeri sevkle gelen hastayı muayene odasına almak üzereyken bıçağı daha önceden hazırladığı kılıfından çıkardığı anlaşılan hasta tarafından bacağından yaralandı. Acil serviste ilk müdahalesinden sonra olayla ilgili suç duyurusunda bulunulmak istendi fakat savcı idari bir olay diyerek geri çevirdi. Hastane polisinin tuttuğu tutanakla yetinildi.
Ne yazık ki daha öncekilerde olduğu gibi bu durumlarda yapanın yanına kâr kalıyor. Sistem işlemiyor, tıkanıyor ve yaşanan olaylar unutturulmaya çalışılıyor.
Bir kez daha hatırlatıyoruz: Her geçen gün artarak devam eden sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedeni;
- Bizi hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren kışkırtıcı üslubunuzdur.
- Neredeyse her gün, tekelinize aldığınız yazılı ve görsel medya eliyle reklamını yaptığınız, görünce hayal kırıklığı yaratan sağlık sisteminizdir.
- Hastayı “müşteri”, sağlık çalışanını onun hizmetkârı gören ve bunu sürekli dillendiren anlayışınız, bizi itibarsızlaştıran açıklamalarınızdır.
- İstediğiniz hekimi seçebilirsiniz diyerek başvurulan tüm sağlık kuruluşlarında her kademede, 14 ayrı kalemde katkı ve katılım payı almanızdır.
- Özel Sağlık Kuruluşlarına vermek zorunda kalınan ilave ücretlerdir.
- Acil Servisleri bile paralı hale getirmenizdir.
Sağlık Çalışanlarına yönelik saldırı ve şiddetin nedeni “parası olanın parası kadar sağlık hizmeti” alabildiği “Sağlıkta Dönüşüm Programı”dır.
Sayın Bakan, “Dönüşüm” dediğiniz sistem iflas etti. Gün geçmiyor ki bir sağlık çalışanı saldırıya maruz kalmasın. Onun için vakit varken bu sisteminizi uygulamaktan vazgeçin, halkın bu sağlık sisteminden memnun olduğu iddianızdan da vazgeçin. Bu kadar çalışanınızın şiddete maruz kalması sizi rahatsız etmiyor mu?
Şiddeti doğuran bu sisteme karşı mücadelemizin süreceği ve giderek büyüyeceği bilinmelidir. Sağlık emekçileri başta olmak üzere tüm emekçileri, biz sağlık çalışanlarını ve hizmet verdiğimiz halkı mağdur eden bu sisteme karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 25 Haziran 2012
İSTANBUL TABİP ODASI TÜRKİYE PSİKYATRİ DERNEĞİ
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI AKSARAY ŞUBESİ