İki hafta önce bir sağlık emekçisi, genç bir hekimin
Gaziantep’te hasta yakını tarafından katledilmesiyle doruğa ulaşan sağlık
alanında şiddet etkisini arttırarak devam ediyor.
En son dün (02.05.2012)
Şanlıurfa’da bir hekime saldırıldı. Sağlık Bakanı’nın olayı “GÜVENLİK” sorunu
olarak görüp bu konuda gerekli önlemlerin alınacağı açıklamasını geçmeyen
tavrı, toplum bilincinde olayı taze tutmamızı gerektirmiştir. Bu nedenle TTB
ile birlikte buna yönelik eylemleri sürdürme gerekliliği sonucuna varılmıştır.
Yanlıca TTB ve SES değil, başta sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri
olmak üzere, tüm halkın buna duyarlı olması, bu konunun esas muhatabı Sağlık
Bakanı, Hükümet ve TBMM’nin buna yönelik olarak harekete geçmesi gerekmektedir,
harekete geçmesini bekliyoruz. Bu nedenle şube ve temsilciliklerimizi harekete
geçirmek ve mücadeleye devam etmek için yazı gönderdik:
“Sağlık
Emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesi için yıllardır çaba harcıyoruz.
Yıllardır birbiriyle çok yakından ilişkili dört talebimizi (iş güvencesi, gelir
güvencesi, can güvencesi, mesleki bağımsızlık) dile getiriyoruz. 13 mart 2011
Miting’i, 19-20 Nisan 2011 Grevi bu amaç ve taleplerle yapılmıştı.
Ne yazık
ki bu durumun ciddiyetini yıllardır Hükümete/Sağlık Bakanlığı’na kabul
ettiremedik, o nedenle de çözüm adına arzu edilen bir yol alamadık.
Hiç
kimsenin arzu etmeyeceği bir olay; bir
sağlık emekçisinin, genç bir hekimin Gaziantep’te öldürülmesi, ardından artarak
devam eden saldırı ve şiddet olayları, bu taleplerden can güvencesini gündeme
taşıdı. Olayın üzerinden (17 Nisan’dan bu yana) iki hafta geçti. Sağlık bakanı
henüz konuyu “GÜVENLİK” sorunu olarak
görmek ve güvenlik önlemi alma gerekliliğini ifade etmenin ötesine geçemedi.
Sağlık
alanında şiddet sorununun bütünüyle çözümü zaman istemekte, uzun soluklu bir
mücadeleyi gerektirmektedir. En başta da Hükümetin/Sağlık Bakanlığı’nın
gereğini yapması çok önem taşımaktadır.
Bu aşamada
bütün sağlık çalışanlarının ısrarla sürecin takipçisi olduklarını göstermeleri,
Ersin Arslan’ın acısını unutup unutmadığımızı ve bugüne kadar sağlık
çalışanlarına yönelik yapılan şiddet ve saldırılara karşı kamuoyu bilincini
canlı tutmak gerekmektedir. Benzer olayların olmaması adına duyarlılıkları
güçlü bir biçimde sürdürülmelidir.
Bu amaçla
Dr. Ersin ARSLAN’ın bıçaklandığı saat ve günde (12:45; Salı günü) Mayıs ayı
içerisinde her hafta etkinlik yapılacaktır. Siyah kurdele ile çalışılması,
hasta/hasta yakınlarına aktarmamız için de bir katkı sunmaktadır. Etkinlik
bütün sağlık kuruluşlarında (kamu-özel) 15 dakika oturma eylemi olabileceği
gibi işin ruhuna ve hedefine uygun olarak belirlenecek başka tarzlarda eylemler
gerçekleştirilebilir. Bu etkinlik tarafınızdan ilinizdeki bütün sağlık kuruluşu
yetkililerine duyurulmalı, katılıma engel teşkil edecek istenmeyen bir durumun
oluşmaması sağlanmalıdır.
Kuşkusuz
etkinliğin bütün sağlık çalışanlarınca ve olabildiğince katılımlı olarak
yapılması önem taşımaktadır. Bu amaçla, başta Tabip Odaları olmak üzere, sağlık
alanında örgütlü emek ve meslek örgütleri ile iletişim ve işbirliği
sağlanmalıdır.” 03.05.2012
MERKEZ YÖNETİM KURULU