MÜLKİYELİ KADINLARDAN KESK’Lİ TUTUKLU KADINLARA ZİYARET

Facebook
Twitter
WhatsApp


DEĞERLİ KURUM TEMSİLCİLERİ

KESK’Lİ TUTUKLU KADINLARI ZİYARET ÖNCESİ YAPMIŞ OLDUĞUMUZ BASIN AÇIKLAMASI METNİNİ EKTE BİLGİLERİNİZE SUNUYORUZ. İYİ ÇALIŞMALAR

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Siyasi iktidarın eğitim, medya, sanat ve siyaset alanına yönelttiği, hiçbir alanda boşluk bırakmayan hegemonya savaşının her zaman zaten öncelikle kadınların aleyhine işleyen, kadın mücadelesinin kazanımlarına zarar veren, kadınlar üzerindeki baskıyı ve şiddeti ağırlaştıran sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Bu baskı ve suskunlaştırmanın yeterince ağır sonuçları yetmezmiş gibi, Türkiye’de 13 Şubat 2012 tarihinde kadınlara yönelik ağır bir saldırı daha yaşandı. Çünkü bu tarihte, 9 ilde 140’ın üzerinde insanımızın gözaltına alındığı operasyonlar, sadece sivil toplum ve siyaset alanının güçlenmesine yönelik mücadeleye gösterilen tahammülsüzlüğün yeni bir göstergesi olmakla kalmadı. Bu sefer hedef KESK’li kadınlardı. KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri olan çok sayıda kadının tutuklandığı bu operasyonlar, Türkiye’de siyaset alanında kadınların varlığını ve örgütlü toplum hedefine yönelik kadın mücadelesinin kazanımlarını büyük bir tehdit olarak algılayan, kadınlara varlık mekanı olarak evi işaret eden muhafazakarlığın, eril öfke ve saldırganlığın da göstergesi oldu. 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü yaklaşırken kadınların gözaltına alınması elbette tesadüf değildi.

 

Gözaltına alınanlardan KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, Eğitim Sen 1 Nolu Şube üyesi Hatice Beydilli, SES Ankara Şube Kadın Sekreteri Nurşat Yeşil, Eski KESK yöneticisi Belkıs Yurtsever, Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Eğitim Sen 1 Nolu Şube üyesi Evrim Oğraş, SES Ankara Şube Yöneticisi Hülya Mendilligil, Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan tutuklandı.

 

Üç ayı aşkın bir süredir cezaevinde bulunan arkadaşlarımız, tıpkı Hes’lere karşı yaşam alanlarına ve doğal güzelliklere sahip çıkan insanlarımız gibi, parasız eğitim isteyen öğrencilerimiz gibi, grev hakkını kullanan sendikacılar gibi, aydınlar ve sanatçılar gibi neyle suçlandıklarını bile bilmeden günler ve aylar geçirdiler ve geçirmeye devam ediyorlar. Toplumsal muhalefeti sindirmeye dönük hükümet politikaları her şeyi tersine çeviriyor. Yargı alanında “herkesin, hakkında hüküm kesinleşinceye kadar masum olduğunu” öngören masumiyet karinesi tamamen baş aşağı edilmiş bir durumda. Çeşitli adlar altında hayat ve özgürlük alanlarımıza dalga dalga yayılan operasyonlarda insanlarımızın en önce masum olmadıkları ilan ediliyor. Gazeteci, akademisyen, kamu çalışanı, sendikacı, insan hakları savunucusu, legal partilerin üyeleri ve yöneticileri olmadıkları ilan ediliyor. Masumiyet ihtimalini tamamen göz ardı eden iddianamelerle insanlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

 

Tutuklanan KESK yöneticileri ve üyeleri düşünce, ifade ile örgütlenme haklarını kullandıkları ve Türkiye’de kadına yönelik şiddettin sesi oldukları için bu tutuklama saldırısına maruz kaldılar. Son yıllarda Türkiye’de yaşanan en önemli hak ihlalleri düşünce ve ifade ile örgütlenme özgürlüğünü kullanmak isteyen kişilere yönelikti.

 

Biz Mülkiyeli Kadınlar olarak Düşünce, ifade ve örgütlenme hakkının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Kadın arkadaşlarımızın serbet bırakılmasını istiyoruz. “Kadın mücadelesini dört duvara arasına sürmeye, susturmaya” gücünüz yetmez diyoruz. Susmayacağımızın ve dayanışmayı sürdüreceğimizin ifadesi olarak, bugün KESK ve KESK’e bağlı sendikaların tutuklu yöneticileri ve üyelerini Sincan Cezaevi’nde ziyaret edeceğiz. Bu ziyarette dayanışma duygularımızı ifade edecek, keyfi gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi için kamuoyu oluşturmaya devam edeceğiz.

 

Desteğinizi bekliyoruz.

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×