Biz ki bu kutsal sağlık hizmetini icra eden mesleğin
mensubuyuz. Kutsal mesleğin icrasını yapan sağlık emekçileri insanlık tarihinin
her döneminde saygı görmüşlerdir. Maalesef ülkemizde AKP hükümetinin sağlık
alanındaki politikaları ve düzenlediği yasalar vatandaşı ve sağlık
çalışanlarını karşı karşıya getirmektedir. Sağlık hizmetini özelleştiren ve
performansa dayalı sistemi dayatan AKP hükümeti sağlık emekçisini sanki
tüccarmış gibi halkla karşıya getirmiş bulunuyor. Hastalara müşteri gözüyle
bakan, sağlık kurumlarını ticarethaneye çeviren bir sistemi dayatan, sağlık
kurumlarındaki personel, yatak ve araç-gereç eksikliklerinden sağlık çalışanı
sorumluymuş gibi davranan AKP hükümeti popülist söylemler ve çarpıtmalarla “biz
yasa çıkarıyoruz sağlık çalışanları uygulamada sorun çıkarıyor” demeye
getirmektedir. Oysa biz Sağlık çalışanları olarak halkımıza, ücretsiz nitelikli
ve kolay erişilebilir sağlık hizmeti verilmesini her platformda defalarca dile
getirdik, getiriyoruz.
Tarihin hiçbir döneminde sağlık çalışanına yapılan fiili
saldırılar bu dönemde olduğu kadar olmamıştır. Neredeyse her gün bu şiddete
maruz kalıyoruz. Sağlık emekçileri olarak ARTIK YETER diyoruz. Şiddetin bu
yönlü sık yaşanmasına rağmen maalesef Sağlık Bakanlığı bu konuda sağlık
çalışanını korumamakta, yalnız bırakmakta ısrar etmektedir.
Son olarak 17.02.2012 tarihinde Harran Ünv.Tıp Fakültesi Göz
servisinde yaşanan olay maalesef basına çok farklı bir şekilde yansımış ve
mağdur olan hemşire arkadaşımız suçluymuş gibi yansıtılmıştır. Serviste
hastaların düzenlenmesinde doğrudan sorumlu olan servis sorumlu hemşireleri ve
diğer hemşireler çok fedakarca davranarak hiçbir hastanın mağdur olmaması için
ellerinden geleni yapmaktadırlar. Maalesef yatak yetersizliğinden kaynaklı bazı
hastalar koridorda sandalyelerde oturtulmak zorunda kalınıyor. Göz servisinde
de yatak eksikliğinden kaynaklı olarak ameliyat olan, ameliyat olacak hastalar
vakanın durumuna göre düzenlenmek istenmiştir. Servis sorumlu hemşiresi Leyla GÖKÇE’nin
bu düzenlemeyi yapmak istemesi sonrasında bir hasta yakını tehditler savurup
saldırmak istemiştir. Güvenlik görevlilerinin olaya müdahale etmesi ile fiziki
saldırı önlenmiştir. Şayet güvenlik görevlisi orada olmasaydı bir kadın ve
kutsal bir mesleğin emekçisi olan Leyla hemşireyi de darp edilmiş halde basında
görebilirdik.
Buradan halkımıza bir çağrıda da bulunmak istiyoruz. Hastane
ve hasta psikolojisi, stresi ve duygusallığa bağlı ani reflekslerle hareket
etmemelerini, Sağlık hizmeti alırken yaşayacakları sorunları dialog yolu ile
çözmelerini rica ediyoruz. Unutulmamalıdır ki Hastane eksikliklerinin
sorumluları sağlık çalışanları değillerdir.
Son olarak yaşanan bu olayı çarpıtılmış haliyle kamuoyuna
sunan basın kuruluşlarına da haberin düzeltilmesi ve doğru haliyle verilmesi
için çağrıda bulunuyoruz. Fiili şiddete maruz kalmasının yanında bir de basın
yolu ile kamuoyunu hemşire suçluymuş gibi bilgilendirmek ayrıca bir mağduriyet
yaratmıştır.
SES ŞANLIURFA ŞUBE ADINA
İSMET KARADAĞ