mücadeleden devraldığımız 8 Martı kadın katliamlarının tecavüzlerin beden ve
emek sömürülerinin, tutuklamaların ve kirli savaşın gölgesinde karşılıyoruz.
Bizler bugün burada emeğine el konulanlarla, evde köle, işte düşük ücrete
mahkûm edilenlerle, fabrikada, genelevde, evde nerde olursa olsun
sömürülenlerle, baba, koca, erkek dayağına katlanmak zorunda kalanlarla,
“namus” cinayetlerinde katledilenlerle, gizli kürtajlarda ölenlerle, uluslararası
çetelerce fuhuş sektörüne satılanlarla, sokakta, işyerinde, savaşta, gözaltında
tacize tecavüze uğrayanlarla dayanışmamızı haykırıyoruz.
Bundan 155 yıl önce
kadınların ‘günde 8 saat çalışma’, “eşit işe eşit ücret”, “insanca çalışma
koşulları” talepleri ile başlayan direniş bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bugün,
155 yıl önceki
vahşi kapitalist dönemi aratmayan bir süreci yaşamaktayız. Kadın
emeğine-bedenine dönük saldırılar
yoğunlaşarak sürmekte; toplumsal cinsiyet
eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik derinleşmektedir
Kadınların özel ve toplumsal yaşamda yükselttikleri hemen
her itiraz,
karşı duruş erkek- devlet-polis şiddeti ile bastırılmaya
çalışılmaktadır. Kadınların insanlık dışı yöntemlerle, vahşice, toplumun,
devletin gözü önünde öldürülmesi ve son beş yılda kadın cinayetlerinin %1400
artması ve bu cinayetlerin faillerinin yargı eli ile tahrik adı altında
indirimlerle serbest bırakılması kadınları öldürenleri cesaretlendirmektedir.
Kadınlar yaşamın her alanında baskı-şiddete maruz kalmakta ve bunun kader
olarak kabul edilmesi gerektiği vaaz edilmektedir.
Son olarak KESK kadın sekreterimiz Canan AŞAN ÇALAĞAN, SES Merkez Kadın
Sekreteri Bedriye YORGUN. TÜM BEL SEN Merkez Kadın Sekreteri Güler ELVEREN ve
sendikalarımız şubelerinin kadın yönetici ve üyelerinden oluşan 9 arkadaşımızın
8 Mart öncesi tutuklanmaları, kadınların isyanına tahammülsüzlükten başka bir
şey değildir. Bu tutuklamalarla biz kadınlara gözdağı verilmeye çalışılmakta, “Sakın
ha! Sana çizilen sınırları aşma” denmektedir. Ancak herkes bilmelidir ki
kadınlar kendilerine yönelen baskı, şiddet ve
gözdağına cevabını 8 Mart’ta alanlarda verecektir.
Biz KESK’ li kadınlar;
. Esnek ve güvencesiz
çalışmaya, kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete,Baskı,tutuklamalar ve
savaşa karşı 8 mart’ta hizmet üretmeyeceğimizi buradan bir kez daha beyan
ediyoruz.
KESK li kadınlar başta olmak üzere tüm tutuklu
arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını talep ediyor, arkadaşlarımızı
yalnız bırakmayacağımızı bilmenizi
istiyoruz. 06.03.2012
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
YAŞASIN KESK
KESK Dönem Sözcüsü
SES Adana Şube Kadın Sekreteri
Gülistan ATASOY