Sağlık Bakanlığı, 02.02.2012
tarihinde yayınladığı bir GENELGE
ile, 2 Kasım 2011 tarihinde yürürlüğe giren 663 Sayılı KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’ye uygun
teşkilatlanma için süreci
başlatmak üzere düğmeye bastı. Bu genelge ile KHK’de belirtilen Bakanlık ve Bağlı Kuruluşlara bağlı olarak
çalışacak birimler tekrar belirtilirken, taşınır ve taşınmazların devri ile
personelin yer değişikliği belli bir takvime bağlanıyor.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın iş, ücret ve gelecek güvencesini
ortadan kaldıracağı yetmezmiş gibi; bu genelge ile tüm personelin 24 Şubat 2012 tarihine kadar kurumlarının bağlı olduğu kadrolara
geçirilmesi, 15 Mayıs 2012 tarihine
kadar geçici görevlendirmelerin süreceği, bu tarihe kadar sürdürülen geçici
görevlendirmeler ışığında personel ihtiyaçlarının belirlenerek kurumlar arası
geçişlerin kesinleştirilmesi öngörülmekte, bu tarihten sonra yer değiştirme
işlemlerinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 74. maddesine göre, kurumlar
arası atama şeklinde olacağı belirtilmektedir.
KHK’nin Eğitim ve araştırma
Hastaneleri’nde uygulamaya geçirerek Şef ve Şef Yardımcısı kadrolarını Eğitim Görevlisi’ne
çevirerek kendisine yakın kadroları da Sorumlu Eğitim Görevi’ne getiren
anlayış, 17 Ocak 2012 tarihinde
yayınladığı Atama ve Nakil Yönetmeliği ile de EAH’lerindeki Uzman Hekimleri bu yönetmeliğe dahil ederek tehdit ve
baskı unsuru oluşturmaktadır. Şimdi de 663 sayılı KHK gereği işlem yapacağını
genelge ile ilan ederek tüm sağlık çalışanlarını atama tehdidi ile baskı altına
almakta, çalışanları yerinden, yurdundan etmeye hazırlanmaktadır.
Bu genelge, 15 Mayıs
2012 tarihine kadar boş olan kadro ve pozisyonlara çalışanların istekleri
dışında atanmaları, çalışanları atama tehdidi ile baskı altında tutma, kendi
kadrolarını oluşturma dışında bir anlam ifade etmemektedir. Ayrıca genelgeyle
E2 ve E3 diye sınıflandırılan ve sayıları 150’nin üzerinde olan 25 yatağa kadar
olan Hastaneler Halk Sağlığı Müdürlüklerine bağlanarak bunlara hastane değilmiş
gibi işlem yapılmıştır. Sendikamız bu konuyla ilgili çıkarılmış bulunan
Yönergenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Danıştay’a da dava
açmıştır.
Sağlıkta Dönüşüm Programı için gerekli yasal zemini
tamamlayan AKP, şimdi de GENELGE,
YÖNERGE, YÖNETMELİK ve SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞLERİ’yle düzenlemeleri
tamamlamaktadır. Ama başından beri buna karşı mücadele eden sendikamız SES ve sağlık emekçileri, bundan sonra
da mücadeleye devam edecektir. 21 Aralıkta, başta TTB ve Dev-Sağlık İş
olmak üzere, sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleriyle birlikte, KESK ve KESK’e bağlı sendikaların da katılımı ile Türkiye’nin birçok
yerinde SAĞLIK EMEKÇİLERİ MECLİSLERİ’ni
oluşturduk ve hizmet üretmedik. Mücadelemiz burada bitmedi, sürüyor, sürecek
de. Bundan sonra sağlık hakkına sahip çıkacak halkımızın içinde olacağı SAĞLIK HAKKI MECLİSLERİ’ni oluşturarak
mücadeleye halkın da katılımını sağlayacağız
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile elimizden alınan SAĞLIK HAKKI için ve KADROSUZ, GÜVENCESİZ, ESNEK VE KURALSIZ çalıştırmaya
karşı mücadeleyi sonuç elde edene kadar sürdürmeye kararlıyız. Biliyoruz ki, GENEL SAĞLIK SİGORTASI mağdurları ve
sağlık hakkını yitiren halkımız da bu mücadelede yanımızda yer alacaktır.
Önümüzdeki günlerde açıklayacağımız mücadelemize herkesi, sağlık emekçileri
başta olmak üzere tüm emekçileri ve halkı, sağlık hakkı mücadelesine katılmaya
çağırıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU