Değerli basın emekçileri değerli
halkımız değerli sağlık ve sosyal hizmet emekçileri;
AKP hükümeti iktidara geldiğinden bu yana sağlıktaki dönüşüm
politikaların sonuncusu olarak kamu hastane birlikleri yasası daha önce gündeme
getirilmiş ancak sendikamızın yoğun muhalefetinden dolayı yasallaşmamıştı. Ancak
hükümet tarafından bu kez meclis açılmadan mecliste tartışılmadan kanun hükmü
kararnamelerle gündeme getirildi. Sağlık hizmeti sunan ve alanların hiçbir
şekilde görüşü alınmadan anti demokratik bir dayatmayla ufak tefek
değişiklikler yapılarak yeniden karşımıza getirilmiştir. Özü değişmeyen bir
düzenlemeyle hedeflenen hastanelerin ticarethanelere, hastaların müşteriye ve
de çalışanların sözleşmeli köleye dönüştürmektir. Hastaneler birleştirilerek birlikler
haline getirilmektedir. Birliklerin başına siyasi iktidarın atadığı kamu veya
özel sektörden 7 kişilik yönetim kuruluna
her türlü gelir giderden, personelin çalıştırılmasına, zarar eden hastanelerin kapatılmasına veya
devredilmesine kadar yetkili
kılınmıştır. Çalışanların maaşları merkezden değil hastanelerin gelirinden
ödenecektir.
Birlikler; verdikleri hizmet kalitesine, büyüklüğüne,
performansına göre A,B,C,D,E olarak sınıflandırılacaktır. Kamu özel ortaklığı
ile inşa edilecek olan entegre sağlık kentlerine sağlık kampuslarına
devredilmek istenmektedir. Merkezi yerlerde bulunan mevcut hastane binaları ise
ihaleyi alan şirket tarafından alışveriş merkezi yada otel gibi ticari
merkezlere dönüştürülecektir. Sağlık kent hastaneleri çok büyük araziler
üzerinde büyük maliyetlerle açılacak olan bu sağlık komplekslerinde, nitelikli
konforlu sağlık hizmetinden yaralanacağı söylense de esas olarak sağlık
hizmetinin hak olduğu gerçeği unutularak paran kadar sağlık anlayışı
yerleştirilmek istenmektedir. Sağlık kompleksleri projesiyle küçük taşeron
şirketler yerine büyük taşeron şirketler getirilmek istenmektedir.
Bütün bu projelerde biz sağlık emekçilerini ise; istenildiğinde
işine son verilebilen, güvencesiz, düşük ücretle, kölece çalışma beklemektedir.
Bu uygulamanın sonucunda mesleki bağımsızlık ve saygınlık,ekip hizmeti
anlayışı,sağlık hakkı tamamen yok edilerek yerine paranın saltanatı inşa
edilmek istenmektedir.Bizleri sermayenin ucuz iş gücü yapacak bu projeler ile
karanlık bir gelecek beklemektedir.
AKP hükümeti
sadece sağlıktaki yıkım politikalarıyla
değil aynı zamanda bugünlerde daha kış girmeden doğal gaza %14 elektriğe %10
luk zam ile ustalığını ortaya
koymuştur.Bu zamların arkasında şüphesiz diğer zamlar da gelecektir.
Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak;
Sağlıktaki özelleştirmelere, kamu hastane birlikleri
yasasına, taşeron, güvencesiz ve performansa dayalı çalışmaya kıdem
tazminatlarına, yapılan son zamlara karşı işimiz ekmeğimiz ve onurumuz için
8 Ekim’de Ankara’da mitingde olacağız.
Antidemokratik uygulamalara maruz kalan tüm kesimler, tüm
ezilenler, sistemle çelişkisi olan herkesi AKP hükümetinin baskıcı, zam ve zulüm
işkencesine dur diyebilmeye davet ediyoruz.