SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLAT KANUNUNU DEĞİŞTİREN VE SAĞLIK HİZMETİNİN SUNUMUNU TEMELDEN ETKİLEYECEK KHK TASLAĞI İLE İLGİLİ İL MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUPLU EYLEM

Facebook
Twitter
WhatsApp

Sağlık Bakanlığı Teşkilat Kanununu değiştiren ve
sağlık hizmetinin sunumunu temelden etkileyecek KHK taslağı ile ilgili il
milletvekillerine mektuplu eylem

Basından ve sayın bakanın
medyaya yaptığı açıklamalardan öğrendiğimiz kadarı ile Sağlık Bakanlığı
Teşkilat Kanununu Değiştiren Kanun Hükmünde Kararname taslağında öngörülen
değişikliklerin sağlık hizmetinin sunumunu olumsuz etkileyeceğini ve sağlık
çalışanlarının istihdam koşullarını kötüleştireceğini belirtmek isteriz. Şöyle
ki:

1-          
Türkiye’de yaşayan herkesi ilgilendiren sağlık hizmetinin
sunumu ve sağlık hizmeti verecek personel ile ilgili düzenlemede köklü
değişiklikler içeren KHK gizli
hazırlanmıştır.
AKP’nin ustalık dönemi diye tarif ettiği bu dönemde
adeta yangından mal kaçırırcasına gizli bir KHK hazırlaması ne kadar
demokratiktir? Sağlık Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatını ilgilendirdiği
belirtilen KHK Taslağının Türkiye’deki sağlık hizmetinin sunumunun yeniden
yapılandırılmasını içermekte olduğunu söyleyebiliriz. Sağlık hizmeti gibi temel
bir hizmetin sunumuna ilişkin güçlü bir yapılandırma ancak birçok yasada
değişiklik yapılarak hayata geçirilebilir. Oysaki hükümet geçici KHK çıkarma
yetkisini kullanarak TBMM’yi, sağlık meslek örgütlerini, kitle örgütlerini
devre dışı bırakmıştır. Burada hukuka karşı hile yapıldığını düşünmekteyiz.
Sağlık hakkı her ne kadar Anayasada 3. bölümde yer alan haklar arasında
düzenlenmişse de doğrudan yaşam hakkı, kişinin maddi ve manevi varlığını
geliştirme hakkı ile ilgili olduğu için böylesi bir düzenleme kamuoyuna açık
şekilde ve yasa ile gerçekleştirilmesi gerekir.

2-          
KHK taslağı ile Sağlık Bakanlığı icracı Bakanlık olmaktan
çıkmakta, tamamen düzenleyici ve denetleyici kurum haline gelmektedir. Böylece
kamunun yeniden yapılandırılmasında sosyal devlet anlayışı yerine
düzenleyici-piyasacı devlet anlayışı bu KHK ile pekiştirilmektedir.

3-          
KHK taslağı incelendiğinde; Sağlık Bakanlığında 20 kişilik
gönüllü bakanlık müşaviri ile gönüllü sağlık hizmeti ve sağlık gözlemciliğinin
düzenlendiğini görmekteyiz. 20 müşavirin ücret almadan gönüllü hizmet etmesi
demek özel sağlık tekelleri veya AKP’nin siyasal arka planındaki
örgütlenmelerin temsilcilerinin bu 20 kişilik kadroyu oluşturacağı anlamına
gelmektedir. Dolayısıyla özel sektör ve AKP’yi besleyen siyasal arka plan 20
kişilik bir kadro oluşturarak Sağlık Bakanlığını gizli bir denetim altına alacaktır.
Ayrıca bu 20 kişi sağlık piyasasını istediği gibi yönlendirme mevkiine de ulaştırılmaktadır.
Gönüllü sağlık hizmeti verilmesi konusu ise sağlığın bir hak olmaktan
çıktığını, yoksul kesime hizmet vermek için gönüllülere görev verildiğini
göstermektedir. Sağlık Bakanlığı da artık sağlık hizmeti vermeyeceğinden bu
alanı da gönüllülere terk etmektedir.

4-          
KHK ile Yüksek Sağlık Şurası yeniden tanımlanmakta, Sağlık
Bakanının belirlemesi ile oluşan tamamen siyasal otoritenin etkisine açık bir
kurum haline getirilmektedir. Yine Uluslar arası İşbirliği Ajansı kurularak,
uluslar arası sağlık tekellerinin Türkiye’de hizmet etmeleri yönünde onlara
kolaylaştırıcı bir hizmet sunmaktadır.

5-          
Sağlık Bakanlığının Taşra teşkilatı olarak İl Sağlık
Müdürlükleri ve İlçe Sağlık Müdürlükleri düzenlenmektedir. KHK’ya baktığımızda
bu Müdürlerin nereyi idare edeceği belli değildir. Birinci basamak sağlık
hizmeti zaten Aile Hekimine devredilmiş durumda. 2. ve 3. basamak sağlık
Hizmeti Kamu Hastane birliklerine devredilmiş olacaktır. Bu halde il ve ilçe
sağlık müdürlüklerine ne gerek vardır? Şu anda sağlık grup başkanlığının
yaptığı işi ilçe sağlık müdürlüğüne devretmek yeni kadro ihdas etmek ve
bürokrasiyi büyütmekten başka bir işe yaramayacaktır.

6-          
KHK ile halen Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Temel
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri birleştirilerek Türkiye Sağlık
Hizmetleri Kurumu oluşturulmaktadır. Bu kurul Kamu Mali Yönetimi Kontrol
Yasasına göre düzenleyici ve denetleyici kurumlar arasında sayılmakta, böylece
Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetinin sunumunda kural koyan bir bakanlık haline
gelmektedir. Bu durumda da denetimin nasıl yapılacağı düzenlenmemiştir. Bu
Genel Müdürlüklerin şu andaki önemli görevlerini hangi kurum yapacaktır. 

7-          
KHK ile Hıfzısıhha Kurumu Halk Sağlığı Kurumuna
dönüştürülmekte, Hıfzıssıhha Kurumu’nun içi boşaltılmakta, Hıfzıssıhha
kurumunun yürüttüğü koruyucu sağlık hizmetinin izlenmesi, planlanması,
salgınlar, immünizasyon (aşılama), aşı depolama ve dağıtımı vb. görevi
devredilmekte, taşra Hıfzıssıhha laboratuarları boşa çıkarılarak koruyucu
sağlık hizmeti ile ilgili taşra teşkilatı da ortadan kalkmaktadır. Aile
Hekimliği uygulaması ile tamamına yakını yok sayılan koruyucu sağlık
hizmetleri, bu şekilde tamamen gözden çıkarılmaktadır.

8-          
KHK ile Türkiye Devlet Hastaneleri Kurumu oluşturuluyor. Bu
kurumun başlıca görevi ağız ve diş sağlığı merkezleri ile devlet hastaneleri ve
eğitim araştırma hastanelerini kamu hastane birliklerine tabi kılmak için hazırlık
yapmak olarak düzenlenmiştir.

9-          
KHK’da en önemli yapılandırmalardan bir tanesi kamu hastane
birliklerinin kurulmasıdır. Geçen dönem TBMM’de çok sık tartışılan ve kadük
olan Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili yasa tasarısı değişik bir şekilde bu
KHK içerisinde düzenlenmektedir. Tamamen siyasal otoritenin emrindeki Genel
Sekreterler aracılığıyla hastane birlikleri yönetilmek istenmektedir. Kamu
hastane birlikleri ile hastaneler 5 sınıfa ayrılacak olup, vatandaşa verilecek
hizmet de böylece sınıflandırılacaktır. Birliklerin sürekli hizmet satın alma
yoluna başvurmalarının önünün açılması birlikler yoluyla sağlıkta
özelleştirmenin boyutlarının büyüyeceğini göstermektedir. Personel açısından
ise çok fazla belirsizlikler söz konusudur. Kadroların iptal yetkisinin
birliklere verilmesi ve hizmet satın alma yoluna başvurulması personel
açısından ciddi riskler barındırmaktadır.

10-       KHK’da göze çarpan önemli
noktalardan bir diğeri, Bakanlık Merkez Teşkilatı ile Taşra Teşkilatındaki
personelin sözleşmeli olarak çalışacak olmasıdır. Bu durum personelin
kazanılmış haklarının elinden alınacağı ve iş güvencesinin sınırlandırılacağı
bir yeni döneme girileceğini göstermektedir.

11-       KHK’da Kamu Özel
Ortaklığı ile ilgili düzenleme yer almaktadır. Bu düzenleme ile özel sektörün
kamu imkânlarını kullanarak karlı yatırımlar yapmasının önü açılmaktadır.
Bundan böyle kamu yatırımları yerine özel sektör yatırımlarının yapılacağı
anlaşılmaktadır.

12-       Sayın bakanın
açıklamalarından bu KHK ile ithal hekime imkan veren düzenlemenin de
gerçekleştirileceğidir. Türkiye’de ana dilinde sağlık hizmeti sunumu
yapılamazken ithal hekimle yeni bir iletişim sorunu doğacaktır. Ayrıca ithal
hekimle sağlık istihdam piyasasında ucuz işgücü yaratılmak istenmektedir. Sorun
daha nitelikli sağlık hizmeti vermek değil, daha ucuza sağlık hizmeti vermekle
ilgilidir.

Yukarıda sıraladığımız
eleştirilerimizin dikkate alınarak böyle bir KHK yapılmasından vazgeçilmesini
sağlamak için hükümet nezdinde gerekli girişimlerde bulunmanızı dilemekteyiz.

Saygılarımızla.


İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]