DİCLE, YSK’nın vetosunu ve %10 barajını da aşarak Diyarbakır halkının büyük
desteğiyle milletvekili seçilmesine rağmen, YSK tarafından gece yarısı
darbesiyle milletvekilliği düşürüldüğü açıklanmıştır.
Yeni Anayasadan, “Demokratik hak ve özgürlükler”den söz
eden AKP, antidemokratik yasaları ve 12 Eylül Darbe Anayasası’nı dayanak
yaparak, halkın özgür iradesiyle seçilmiş halk temsilcilerinin
milletvekilliğini düşürmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, YSK’nın kararı seçimlere,
seçilmişlere bir müdahaledir. Bu karar, halkın özgür iradesinin yok
sayılmasıdır. Hiçbir GEREKÇE halk iradesinin üstünde olamaz. Bu karar
sadece Kürt halkının iradesine, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok’u güçlerine
karşı yapılmış bir müdahale değil, Türkiye’nin emek ve demokrasi güçlerine
karşı bir müdahaledir.
Çağdışı 12 Eylül anayasası gerekçe gösterilerek halkın iradesine
ipotek konulması çabası ve halkın temsilcilerinin YSK tarafından veto edilmesi
antidemokratiktir, hukuk dışıdır. Bu karar hukuken de siyaseten de doğru
bir karar değildir, kabul edilemez. Alınan karar barış ikliminin gelişmesini
engellemeye dönüktür.
Karar açıklandığı andan itibaren, yapılan açıklamalar, yaşanan
gelişmeler kaygı vericidir. Konfederasyonumuz, Tunceli’ de iki polisin hayatını
kaybetmesine yol açan olayların artmasından ve ülkemizin yeniden bir çatışma,
savaş ortamına çekilmesine zemin hazırlanmasından kaygı duymaktadır.
Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünü kolaylaştıran
adımlar atılması beklenirken, ülkemizi yeniden kaosa sürükleyecek, ortamı
germeye ve çatışmalara hizmet eden bu karar değiştirilmelidir. Hükümetin
yanı sıra mecliste temsil edilen tüm partileri siyasi sorumluluğa davet
ediyoruz.
Döndü TAKA ÇINAR
KESK
Genel Başkanı