Bu gün 1970 büyük işçi direnişinin
yıldönümü.
41 yıl önce çalışma yaşamı ve
sendikal hakları baskı altına alan 274 sayılı iş kanunu, 275 sayılı sendikalar
yasasında Amerikan tipi örgütlenmeye karşı çıkan emekçiler, DİSK önderliğinde
anti demokratik uygulamalara karşı 15-16 Haziran’da greve çıktı.
168 fabrikada 150 binin üstünde
katılımla direniş gerçekleştirildi. Dönemin siyasi iktidarı, direnişe şiddetli
tepki gösterdi. 3 emekçi hayatını kaybetti, 200’den fazla emekçi yaralandı, 3
ay süre ile sıkı yönetim ilan etti, yüzlerce sendikacı tutuklandı, 5 bini aşkın kişi işinden oldu.
Onları buradan saygı ile anıyoruz. Mücadelelerini yükseltmeye
kararlıyız!
2 yıl sonra bu yasaları Anayasa
Mahkemesi iptal etti.
Bu mücadelede başarı elde edemeyen
sermayedarlar, 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarını aldı. Bu kararları hayata
geçiremeyeceğini bildikleri için 12 Eylül darbesini gerçekleştirdi.
2003 yılında iş yasalarında ve torba
yasa ile de mevcut hükümet çalışanların hak gasplarına devam etti. Esnek,
güvencesiz, kuralsız, taşeron çalışma ile işçi sağlığı, iş güvencesi konusunda
saldırılar hala devam etmektedir. Ulusal istihdam stratejisi çağdaş köleliğin
belgesidir. Esnek, güvencesiz çalışma biçimleri parça parça bazen torba ile
hayata geçirilmeye çalışılıyor.
İşverenin İstihdam Talepleri Alt
işverenlere (taşeronlar) yönelik sınırlama ve denetimlerin kaldırılması, İş
Müfettişlerinin denetiminin kaldırılmasını sağlamaktadır.
Geçici, kiralık işçi, özel istihdam
büroları yaygınlaştırılarak, kıdem tazminatları budanacak, bölgesel asgari
ücretle asgari ücret düşürülecek, 25 yaş altı gençler ucuz emek sömürüsünden
nasibini alacak, engelli ve kadınlar mağdur edilecek.
Biz emekçiler, 15-16 Haziran’daki
fiili ve meşru mücadelede olduğu gibi, mücadelemizi tüm emek ve demokrasi
güçlerinin ortak mücadelesi ile püskürteceğimize inanıyoruz.
Çalışma yaşamını, insanı ve emeği
esas alan, iş güvenceli, örgütlü, toplu sözleşmeli/grevli, tam istihdam
biçimini çalışanların söz ve karar sahibi olduğu, neo-liberal politikalardan
vazgeçildiği, bağımsız, demokratik, halkların bir arada eşit, kardeşçe yaşadığı
bir ülkeyi kuruncaya kadar vereceğiz.
Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir, ama
kazananlar hep mücadele edenlerdir.
15
Haziran 2011 – Çarşamba
ÇÜNKÜ BİZ HAKLIYIZ!
YAŞASIN 15-16 HAZİRAN DİRENİŞİ
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
YAŞASIN KESK
Ahmet KESİK
KESK Dönem Sözcüsü