çözümsüzlüğün yaşandığı Kürt sorununda on yıllardır sürekli militarist
söylemlerle çözüm aranmıştır. Fakat bu arayışlar sürekli olarak daha fazla
ölümlere neden olmuştur.
Son olarak yaz ayları
ile birlikte yaşanan diyalog ortamı ve ateşkes süreci emek, demokrasi ve barış
savunucularını umutlandırmıştı. Bizler de Hükümet ve siyasal muhatapların çözüm
için bazı adımlar atmasını umut ettik. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen AKP Hükümeti
barış savunucularının umutlarını arttıracak hiçbir adım atmadığı gibi; aksine
KCK davasında anadilde savunmanın reddi, gözaltılar, tutuklama furyası, toplu
mezarları görmezden gelme vb nedenlerle var olan umutlarımızı da boşa
çıkarmaktadır.
Hükümet
yetkililerinin, hala sorunu asayiş sorunu olarak görmeye devam ettikleri
yaptıkları açıklamalardan anlaşılıyor. Hükümet kamuoyu desteğine rağmen, Kürt
Sorunu’nun çözümünün önünü de açacak olan bir dizi demokratik talepleri
yaklaşan seçim nedeniyle tartışmaya dahi yanaşmıyor. Bunlar seçim barajının
düşürülmesi, yeni demokratik anayasa hazırlıklarının başlatılmasıdır.
Biz sağlık hakkının
yaşamla başladığını savunanlar; ancak şiddetin ve savaşın son bulduğu bir
ortamda barışın, kardeşliğin ve sağlıklı yaşamın adımlarının atılabileceğine
inanıyoruz.
Bütün bunlar, silahların kalıcı
olarak susması ve çözümün önünün açılması için topun siyasi iktidarda olduğunu
gösteriyor.
Savaş, şiddet ve ölümlerin yeniden
başlamasından endişe duyuyoruz. Olumsuz bir sürecin başlamaması için AKP
hükümetinin bir an önce barış sürecinin devamı için somut adımlar atmasını
bekliyoruz. 01.03.2011
SES GENEL MERKEZİ