2011 tarihinde İşyerleri önünde basın açıklamaları yapılması, taleplerimizi
içeren bildirilerin dağıtılması kararı almıştık. MYK olarak aynı tarihte, Adana
Numune Hastanesinde işten atılan ve 48 gündür hastane bahçesine kurdukları
çadırda direnişte bulunan taşeron işçilerini ziyaret ettik.
Devrimci Sağlık-İş’te örgütlenen 23 işçinin sürdürdüğü
direnişe destek ziyaretine KESK Genel Sekreteri ile iki MYK üyesi de
katıldılar. Direniş çadırından Başhekimlik binası önüne yürünerek bir süre
oturma eylemi yapıldı. SES Genel Başkanı Bedriye YORGUN’un açıklamasının
ardından, KESK Genel Sekreteri Kasım BİRTEK
işçilere hitap etti.
GÜVENCELİ İŞ, GÜVENLİ
GELECEK İSTİYORUZ
Sağlık ve
sosyal hizmetler alanı hızla özelleştiriliyor. Özelleştirmenin en yaygın biçimi
ise taşeronlaştırma yoluyla gerçekleşiyor. Daha önce bir hastanede tamamen
kamuya ait olan ve kamu görevlileri eliyle verilen hizmetler parçalanarak
şirketlere veriliyor. Böylece kadrolu, iş güvenceli istihdam yerini, her yıl
sözleşme ile yenilenen ve sıklıkla iş akdi sonlandırılarak kapı dışarı edilen
çalışanların hızla çoğaldığı istihdam biçimlerine bırakıyor.
İşkolumuzda;
10 yılı aşkın süredir taşeron, 4/B, 4/C, 4924 ve vekil adı altında güvencesiz
çalışma alabildiğine yaygınlaşmıştır. Aynı işi yapanlar farklı
ücretlendirilmiş, farklı özlük hakları uygulanmıştır. Bunun sonucunda
çalışanlar bölünerek, işverene karşı örgütlülüğü ve hak alma mücadelesi
zayıflatılmaya çalışılmıştır. Oysa İş güvencesi emekçinin haklarını arayabilme
olanağını genişletir, emekçilerin birlikte örgütlenmesini kolaylaştırır. Statü
farklılıklarından kaynaklanan bölünmeleri ortadan kaldırır.
İş
güvencesinin olduğu yerde sadece bireysel hak ve özgürlükler değil; kolektif
hak ve özgürlükler vardır. Sendikalaşma özgürlüğü vardır. Toplu iş sözleşmesi
özgürlüğü vardır. Greve gitme hakkı vardır. İş güvencesi, ücret güvencesinin de
teminatıdır. İş güvencesinin olmadığı yerde uzun süreli çalıştırma, iş
yoğunluğu, angarya artar ancak ücretler düşüktür ve çoğu kez zamanında ödenmez.
Neden Güvencesiz
Çalıştırma Tercih Edilmektedir?
Güvencesiz çalıştırma; sağlık alanını piyasa koşullarına
göre yeniden düzenlemek, sağlık hizmetlerinin kamusal niteliğini ortadan
kaldırmak ve sağlığı bir “hak” olmaktan çıkarmak için tercih edilmektedir.
Güvencesiz çalıştırma; emekçileri düşük ücretle, daha uzun
saatler, esnek, kuralsız çalıştırmak, işten çıkarmayı kolaylaştırmak, emekçi
maliyetlerini düşürmek ve daha fazla kar elde etmek için tercih edilmektedir.
Güvencesiz çalıştırma; yandaş taşeron şirketlere “insan
tacirliği” yoluyla kaynak aktarmak için tercih edilmektedir.
Yakın zamanda emekçilerin karşı çıkışlarına rağmen TBMM den
geçirilen Torba Yasa ile birlikte ve hükümetin gündeminde sürekli tuttuğu Kamu
Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile şu anda iş güvenceli olarak tanımlanan 657
– 4/A’lı çalışanların da iş güvencesi elinden alınarak tüm çalışanlara esnek ve
kuralsız çalışma dayatılmaktadır.
Sendikamız tüm bu iş güvencesiz çalıştırma biçimlerinden
derhal vazgeçilmesini;
- Sağlık
ve sosyal hizmetlerin temel bir hak olduğundan hareketle; sağlık ve sosyal
hizmet alanındaki özelleştirme programlarının durdurulmasını ve bu
alanların yeniden kamulaştırılmasını, - Kamu
hizmetlerinin sürekli olması nedeniyle; kadrolu, iş güvenceli, sürekli
çalışan kamu görevlileri eliyle verilmesini, - Tüm
sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin; kadrolu, sözleşmeli, vekil, 4/B,
4/C, taşeron ayrımı olmaksızın güvenceli statüye kavuşturularak eşit
haklar sağlanmasını, - Ücret
adaletsizliğinin giderilerek, tüm çalışanların temel ücretlerinin insanca
yaşanacak bir düzeye yükseltilmesini talep etmekte ve bunun mücadelesini
vermektedir. - Güvencesizlik
gün geçtikçe yaygınlaştırılmaktadır. Onlar, parçalayarak daha kolay
yönetmek, bizleri köleleştirmek istiyor. Bizler ise ısrarla birleşmek,
dayanışma içerisinde olmak ve bu saldırıyı geri püskürtmek zorundayız. - Bu
düşünce ve duygularla direnişlerinin 48. gününe giren Numune işçilerinin
güvencesizliğe karşı verdikleri mücadeleyi destekliyor ve onlarla
dayanışma içerisinde olduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz. 17.02.2011
SES MERKEZ YÖNETİM KURULU