yayımlanan 4/B’li Sözleşmeli Personel Çalıştırma Esaslarında Değişiklik
Yapılmasına Dair Esaslar ile 4/C’li Personelin Çalıştırılmasıyla ilgili
Bakanlar Kurulu Kararı ve 30 Aralık 2010 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Aile
Hekimliği Ödemeler ve Sözleşme Esasları ile ilgili Yönetmelik Hakkındaki Görüşümüz
aşağıda belirtilmiştir.
1-
4/B’li
Sözleşmeli Personeli Çalıştırma Esaslarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Esasları yürürlüğe koyan Bakanlar Kurulu kararı hakkındaki değerlendirme
a)
Esasların
3.maddesinde değişiklik yapılarak sözleşmeli personele giyim yardımı verilmesi
düzenlemesi getirilmiştir.
b)
Esasların
3. maddesine ek fıkra eklenerek sözleşmeli personelin ücretinin pozisyon unvanı,
bu unvana ilişkin eğitim düzeyi ve kurumunda aynı pozisyon unvanında geçen
hizmet süresi dikkate alınarak tespit edileceği belirtilmiştir.
c)
Esasların
7. maddesinde değişiklik yapılarak iş sonu tazminatının sadece kurumunda
askerlik ve doğum dışında kesintisiz en az iki yıl hizmeti olanlara verileceği
şeklinde değiştirilmiştir. Böylece iş sonu tazminatı almada sadece fiilen görev
yaptığı kurumu ile sınırlandırma yapılmıştır.
d)
Esasların
13. maddesinde değişiklik yapılarak fazla çalışılan her 8 saat için 1 gün izin
verileceği belirtilmiştir.
e)
Esasların
9. maddesinde değişiklik yapılarak sadece kamu kurumlarında geçen çalışma
sürelerinin senelik izin hesabında değerlendirileceği belirtilmiştir. Böylece
özel sektördeki süreler kapsam dışı bırakılmıştır.
f)
Esaslara
ek madde 6 eklenerek sözleşmenin feshinde sözleşmeli personel aleyhine çeşitli
ağırlaştırıcı hükümler getirilmiştir. Buna göre; sözleşme dönemi içerisinde
mazeretsiz ve kesintisiz 3 gün veya toplam 10 gün süreyle göreve gelmemek, hizmet
sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları
yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara
uymama halinin tekrarlanması, hizmetin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması
gibi konularda sözleşmenin rahatlıkla feshedilmesi mümkün olabilecektir.
g)
Esasların
ek 1. maddesinde değişiklik yapılarak 1 yıl bekleme şartında değişiklik
yapılmıştır. Buna göre; unvan değişikliği yapanlar ile yönetmelik kapsamına
girmekle birlikte eş ve sağlık durumu tayini yapamayanlar 1 yıl bekleme
şartından hariç tutulmuştur. Dolayısıyla eş durumu nedeniyle atanamayanlar 1
yıl bekleme şartına tabi tutulmadan bir başka yere pozisyon bulurlar ise
gidebilirler.
Sendikamız yapılan düzenlemede 4/B’li personel aleyhine olan
hükümlerin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Danıştaya dava açacaktır. ,
2-
4/C’li
Personelin Çalıştırılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı ile ilgili
değerlendirmemiz
a) Kararın 3. maddesinin 5. bendinde
geçici personele bu karada belirtilen ücretler dışında herhangi bir ad altında
ücret ödenemeyeceği ve sözleşmelerine bu yolda hüküm konulamayacağı
belirtilerek 375 sayılı KHK’nın ek 3. maddesi uyarınca ödenen ek ödeme ile 209
sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca ödenen döner sermayeden ek ödemenin ödenemeyeceği
belirtilmektedir.
Bu hususta sendikamız tekrar Danıştay’a yürütmenin
durdurulması talebiyle dava açmıştır.
3-
Aile
Hekimliği Ödemeler ve Sözleşme Esasları ile İlgili Yönetmelik Hakkında
Değerlendirme
a)
Yönetmelikle
sözleşme süresi 2 yıl olarak düzenlenmiştir. Sözleşmenin yetkili merci
tarafından (Vali) sona erdirilmesi halleri yeniden düzenlenmiştir. Buna göre;
aile hekimine kayıtlı kişi sayısının aralıksız iki aydan fazla süre ile 1000
kişinin altına düşmesi, sağlık sebebi ile bir sözleşme döneminde 180 günü aşan
süre ile görevin ifa edilememesi, gözaltına alınma veya tutuklanma halinde
görevi başında bulunamama süresinin 8 haftayı aşması hallerinde sözleşme sona
erdirilebilecektir. Tabii diğer sona erme sebepleri de bulunmaktadır.
b)
Sözleşme
2 ay önceden bildirilmek kaydıyla aile hekimi veya aile sağlığı elemanı
tarafından sona erdirilebilir.
c)
Aile
hekimine yapılacak ödemeler yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere
baktığımızda aile hekimleri kendilerine kayıt olan kişiler ve bu kişilerin
(bebek, çocuk, yaşlı, gebe, tutuklu-hükümlü gibi) statüsü, sosyo-ekonomik
gelişmişlik düzeyi, aile sağlığı merkezinin giderleri, gezici sağlık hizmeti
giderleri, tetkik ve sarf malzemeleri giderleri gibi unsurlar dikkate alınarak
belirlenebilecektir. Bu durumda farklı ücret ödemeleri söz konusu olacaktır.
Sendikamız aile hekimi ve aile sağlığı elemanı aleyhine olan
hususlarla ilgili Danıştay’a dava açacaktır.