SES Niğde Temsilciliğinin Sağlık ve Sosyal
Hizmet alanına ilişkin hazırlamış olduğu rapor ve en son düzenlenen SHÇEK
Sempozyumu  ile Anadil ve Sağlık Sempozyumunun kitapları Niğde
Valiliğine  arşiv (kaynak) olarak verilmiştir. Aynı zamanda
yönetim kurulumuz tarafından yaklaşık bir saat Sağlık İşlerinden Sorumlu Vali
Yardımcısı Polat KARA ile sorunlar ve çözümler üzerinden görüşme yapılmış,
Sağlık ve Sosyal Hizmet alanına ilişkin düzenlemiş olduğumuz rapor ekte
sunulmuştur.

 

SAĞLIK
ve SOSYAL HİZMET ALANINA İLİŞKİN;

Sendikamız (SES) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri
Sendikası İlimizde 1994 yılından itibaren Temsilcilik düzeyinde Kayseri Şubeye
bağlı olarak faaliyet sürdürmektedir. Genel Merkezimizle koordineli bir çalışma
anlayışını benimseyen temsilciliğimiz aynı zamanda (KESK) Kamu Emekçileri
Sendikaları Konfederasyonuna ve Avrupa da EPSU, PSI, ETUC ve KTAMS gibi
uluslararası sendikal örgütlenmelere üye, ülkemizi temsil eden tek sendikadır.
İlimizdeki 16 yıllık mücadelemizde üyelerimizin sorunlarına karşı çözüm
önerilerimiz sürekli demokrasinin diyalog ve uzlaşı anlayışı içinde gören,
konuşma kültürünü önemseyen temsilciliğimiz, lakin bu alanda verilen mesajların
idarecilerce yeterince anlaşılamaması veya bilinçli olarak önümüzün sıklıkla
kesilmesi nedeniyle yerelden merkezimize doğru bir alan eylemselliği
geliştirmemize neden olmuştur. Yerelden gelişen bu reflekslere yerinde ve
zamanında müdahil ol(a)mayan yöneticiler işin içinden çıkılmaz bir hal alınca
da sürekli sokağa çıkan, yasal haklarını kullanarak eylem yapan sendikaları
suçlayarak sorumluluklarını üzerlerinden atmaya çalışmışlardır. Bizler
temsilcilik olarak ilimizde bu ve benzeri sorunların yasal olan haklarımız
çerçevesinde çözülmesi ve bundan sonraki süreçlerde de ilimizin kamuoyuna
demokratik hakları önemseyen diyalog kültürüyle sorunların üstesinden gelebilen
bir mekanizmanın içinde olduğunun bilinmesini istiyoruz. İş yerlerinden doğru
yapmış olduğumuz tespitlerimizi ve önerilerimizi bu raporun içinde ve eklerinde
ifade etmeye çalışacağız.

Sağlık alanındaki dönüşüm programı biz emekçileri sürekli
yoksullaştırmış, çalışma koşullarını her geçen gün daha da ağırlaştırmış, aynı
iş yerlerinde aynı işleri yapıp farklı farklı döner sermaye ödemeleri nedeniyle
çalışma barışı bozulmuş, huzur ortamı yok olmuştur. Sendikalar arası ayrımlar
taraf tutmalar nedeniyle idareciler sürekli çalışanlarını hükümetlere yakın
sendikalara üye yapmak için baskı unsuru oluşturmuş, çalışanlar kendi hür
iradelerini kullanarak bir sendikaya üye olmaları engellenmiştir. Bu kaotik
ortamdan çıkmak için sağlıkta dönüşüm programına acilen son verilmeli,
çalışanlar arasındaki ayrıma son vermek için Valilik Makamınca 4688 sayılı yasa
gereği sendikalar arası ayrım yapılmaması, sendikal çalışmalarda iş yeri
amirlerince kolaylık tanınması, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin
kaldırılması için bir iç genelge yayınlanmasının anlamlı olacağını düşünüyoruz.
İl Sağlık Müdürüyle bu konuda yapmış olduğumuz görüşmelerde netice
alınamamıştır.

12 Eylül 1980 öncesi uygulanan, gerçek tamgün yasasındaki
tamgün çalışma ve bunun karşılığı verilen insanca yaşam ücretleri,12 Eylül
darbesi ile birlikte kaldırılmış ama günlük 9, haftalık 45 saat çalışma aynen
korunmuştu. Bu durum uygulamada uzun yıllar günlük kesintisiz 8 saat mesai
olarak sürdürüldü ve mesailer 08.00–16.00 olarak uygulandı. Ancak sağlıkta
özelleştirme ve piyasalaştırmanın hız kazandığı yıllarla birlikte, yasadaki 45
saat hatırlanarak günlük mesai yine kesintisiz olmak üzere 9 saate çıkarıldı.
30 yıldır, kamuda haftalık çalışma süresi 45 saat olanlar sadece sağlık
emekçileri oldu. Yeni uygulanmaya başlanan “tam gün” tasarısı TBMM’de
yasalaşınca, Sağlık Bakanlığı sağlık emekçilerinin çalışma süresini 8 saate
indirdiğini tüm kamuoyuna büyük bir müjde olarak duyurdu. Ancak şu an ilimiz hastanelerinde
mesai halen 9 saat olarak devam ediyor. Sağlık Bakanlığının ilgili konu
hakkında ki son genelgesinde başhekimlere yetki verilmiş, uygun koşullar
oluşturulduğu takdirde mesai 8 saat olabilir anlamında bir esneklik tanımıştır.
Ülkemiz genelinde bazı illerde farklı uygulamaları olan bu durumun ilimizde de
çalışanlar lehine yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna  (SHÇEK) ilişkin olarak gerek lokal sorunlar
gerekse genel sorunlar üzerinden Sosyal Hizmetler İl Müdürü Şahin MERCAN’la
KESK Niğde Şubeler Platformu adına görüşme yapılmış, mevcut sorunlar ve çözüm
önerilerimiz kendisine aktarılmış fakat sonuç alınamamıştır. Bunun üzerine SES
Genel Başkanı, İl Müdürü Şahin MERCAN’la bir telefon görüşmesi yapmış konunun
takipçileri olduklarını ve yasal olarak yerelden çözülebilecek bir durumun
merkezi bir boyut kazanmasının doğru olmadığını ifade etmişlerdir. Temsilcilik
olarak yapılan bu görüşmelerin iyi algılanması gerektiğini düşünüyor ekte
sunmuş olduğumuz SHÇEK’e ilişkin sorunların bir an evvel çözülmesini
bekliyoruz. Her il için ayrı bir önem taşıyan Sosyal Hizmetlerin geçmiş
zamanlarda ülkemizde kamu vicdanında derin yaralar bırakan (dövme, kötü
muamele, cinsel ve fiziksel istismar, bilgisiz ve eğitimsiz taşeron
çalışanlarından kaynaklı niteliksiz hizmet vs.) olaylardan artık kurtulması
gerektiğini; çağdaş, sadakate dayalı değil liyakate dayalı bir yönetim
anlayışıyla modern bir hizmet vermesini bizlerde önemsiyoruz. Böyle bir sürece
evrilmenin yolunun da sosyal hizmet emekçilerinin sırtından geçtiğini gayet iyi
biliyoruz. Bu nedenlerle çözüm beklediğimiz sorunların karşısında Sevgi
Evlerinde çalışan üyemiz Aysun ERASLAN ALTUNÖZ gibi zulüm görmesini
istemiyoruz. İş yerindeki sorununu sendikaya haber verdi diye, idaresinden
çeşitli olumsuz dönütler almış yasal olarak haklı olduğu bir konuda haksız
duruma sokmaya çalışılarak kendi iradesinin dışında istekli olmadığı halde gece
nöbetleri verilmiştir. Bu konuda çeşitli önerilerle (bir öğretmene 2 grubun
sorumluluğunun verilmesi bunun birinin kendine verilebileceği, diğer bir grubun
çocuk sayısının fazla olmasından kaynaklı uygun evlerin bulunduğu fakat
kapatıldığı ve boş olduğu bu nedenle grubun bölünebileceği ve kendisinin grup
sorumlusu olabileceği gibi) idaresine sürekli gece nöbetçisi olarak
çalışmasının sağlığı açısından uygun olmadığı ve kesinlikle gönüllü olmadığı
defalarca yinelenmiştir. Sendikamız, İl Müdürü ile yaptığı görüşmede 06/10/2006
tarih ve 2006/17 sayılı nöbet hizmetleri genelgesinin 11. Maddesi (11- 2 inci ve 4 üncü 
maddede belirtilen personelden
“istekli olanlar” Kuruluş Müdürünün  
teklifi,   İl  Müdürünün   Onayı  
ile   sürekli   gece   memuru  olarak 
görevlendirilebilir. Bu durumda kuruluşta ayrıca idari nöbetçi bırakılmaz.
) ifadesi olduğunu bu nedenle isteğinin dışında çalıştırılmasının yasal
olmadığını belirtmiştir. Bizler soruna çözüm beklerken sanki cezalandırır gibi
hiçbir iyileştirme yapılmayıp
Kurban Bayramı tatilinde yeni
evli olmasına rağmen “3+7” toplam  “10”
gün nöbet yazılmıştır. Bu ve benzeri sorunları kişiselleştirmek istemezdik
fakat örnek olsun diye anlatmak istedik. Konuya ilişkin yapılan çalışmalar
detaylı bir şekilde ekte yer almaktadır. Üyemiz Aysun ERASLAN ALTUNÖZ’ün
sorununa acil çözüm beklemekteyiz. Bu bizlerin hem meşru hem de hukuki hakkı
olduğunu düşünüyor bundan sonraki süreçte yaşanan sorunların çözümü konusunda
bu raporun ve yapılan diyalog görüşmelerinin ilimizde demokrasi kültürüne katkı
sunacağını umuyoruz.

Gereğini bilgilerinize SES Niğde Temsilciliği adına arz ederim.         

                                                                               
SES NİĞDE TEMSİLCİLİĞİ YÖNETİMİ a.

                                                                                                
Yılmaz YILDIZ          
                                                                                                    25/11/2010

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]