Sevgili ebe arkadaşlar; meslek
yaşamınız boyunca  “tarihin en eski ve en
kutsal mesleklerinden olan ebelik” diye başlayan çok nutuk duymuşsunuzdur.
Belki mesleğin ilk yıllarında ya da öğrencilikte biraz etkilese de zamanla bu
sözlerin tüketilen ve sömürülen, karşılıksız ve bitmek bilmez bir özverinin
beklendiği her meslek için söylendiğine tanık oluyoruz.

Gerçektende profesyonel olmasa bile
icra edilişi belki de ilk doğumla başlayan ebelik bugün bir var oluş kavgası
vermektedir. Paranın imparatorluğu ne kutsal meslek ne de en eski meslek
bırakmaktadır.

Vahşi kapitalizm neredeyse normal
doğum bile bırakmamıştır ki ebeler ebelik yapsın.

Ülkemizde 47 bin civarında ebe
olmasına rağmen neredeyse yarısı bile asıl mesleğini yapamaz durumdadır. Ebeler
daktilograflık, sekreterlik, hemşirelik, veznedarlık gibi sağlık iş kolunda ne
iş varsa yapar hale getirilmişlerdir.

Sayın başbakan herkese 3 çocuk yapma
talimatı verirken aylık 800 liraya çalışan vekil ebeyi ve bu vekil ebenin anne olabileceğini
düşünmüş müdür ya da ebe olmasına rağmen işsizlik içinde kıvranan binlerce
ebeyi aklına getirmiş midir, bilinmez ama bilinen bir şey var ki o da tüm diğer
sağlık mesleklerinde olduğu gibi ebelerinde tükenmişlik sendromu ile karşı
karşıya bulunduklarıdır. Normal doğumdan uzaklaşan ebeler mesleğini yapamaz,
pasif, bağımlı, karar vermekten uzak hale getirilmektedirler.

Ülkemizde zaten sorunlu olan sağlık
alanı ve sağlık emekçilerinin sorunları “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile daha
artmıştır. Bu durumdan ebeler de fazlasıyla etkilenmektedir. Özellikle 1
basamak sağlık hizmetlerinde önemli yer tutan ebeler, 1. basamağın Aile Hekimliği
adı altında dağıtılması, sağlık ocaklarının kapatılması ile ana-çocuk sağlığı,
gebe takibi vb. en önemli hizmetleri gereği gibi veremez duruma getirilmişler,
aynı zamanda hekimle sözleşme yapacak Aile Sağlığı Elemanı olarak
nitelendirilerek, meslekleri tamamen yok sayılmıştır. Geçmişten beri görev,
yetki ve sorumluluklarının sınırlarının belirlenmemesine bu durumun eklenmesi
görevlerini daha da muğlâklaştırmıştır.

Doğum öncesi izlem ve bakım öylesine
hastanelere bağımlı hale gelmiştir ki, bu durum normal doğumun da sonunu getirmiştir.
Bu haliyle de performans ve para işin içine girmiştir ama ebelerin performansı
görülmemektedir.

Sağlıklı toplum, sağlıklı ve normal
doğumla başlar.

Normal doğumu ebe yaptırır.

Ebeler kendilerini ne kadar sağlıklı
ve güvencede hissederlerse doğuma da o ölçüde sağlıklı katkı sunacaklardır.

Ebeler artık kutsal meslek, köklü
meslek, özverili meslek vb. nutuklar değil hak ettikleri insanca yaşamı
istemektedirler.

Mesleklerini özveriyle yaparken
toplumsal sorunlara olan duyarlılıkları nedeniyle özgürlükleri elinden alınan sevgili
Olcay ve Seher sizlerle onur duyuyoruz.

Tüm emekçiler gibi ebeler içinde
gelecek güzel günlere inanıyoruz.

Ebelik haftasını içtenlikli
duygularla kutlarız. 

 

                   SES GENEL MERKEZİ

 

 

 

 

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]