Ankara Şube Yönetim Kurulu üyemiz
Seher Tümer 11 aydır Sincan Kadın Cezaevi F Tipi hücrede tutuluyor.
Seher Tümer
yasa dışı silahlı örgüt üyesi olmakla suçlanmaktadır. Seher Tümer’in hakkındaki
suçlamalara dayanak olarak; SES Ankara Şubesinin yöneticisi ve üyesi olarak
katıldığı 2009 yılı Newrozu, 8 Mart 2009 Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve krize
karşı KESK’in çağrıcılarından olduğu 29 Kasım mitingleri ile basın açıklamaları
gösterilmiştir. Ayrıca evinde ve bilgisayarında bulunduğu iddia edilen; gazete,
dergi, internetten indirilen yazılar, SES Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi
olarak yürüttüğü çalışmalar, toplantı notları, kadın sorunu hakkında yazılmış
makaleler hatta komisyon üyelik başvuru listesi delil olarak dosyada yer
almıştır.
Sendikal çalışmalarda yer almak,
demokratik eylemlere katılmak hangi hukuk devletinde suçtur ve sendika toplantı
tutanakları, komisyon listeleri bu suçun delilleridir! Ortada delil yokken, suç
varsayımı ile hareket edilmekte buna uygun delil yaratılmaya çalışılmaktadır.
Soruşturma süreci tümüyle hukuka aykırı bir şekilde gerçekleşmiş ve dava bunun
üzerinden açılmıştır.
Seher Tümer’in Dr. Zekai Tahir Burak
Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışması ve Temmuz 2008’de bu
hastanenin ihmali sonucu ölen bebeklerle tüm dünyada ‘skandal hastane’ olarak
ün kazanması anlamlıdır. Bu soruşturma olayının çalıştığı iş yeri ile ilgili
ilişkisi ihmal edilmemelidir. Çünkü Seher Tümer bebek ölümlerinin kamuoyu
gündemine taşınmasında, AKP’nin sağlıkta yıkım politikalarının teşhir
edilmesinde büyük çaba göstermiştir. Onlarca bebeğin ölümünden sorumlu olanlar
hakkında soruşturma izni bile verilmezken Seher TÜMER’in tutukluluğu devam
ettirilerek, adeta cezalandırılmaktadır.
Yine Diyarbakır’da hemşire olarak
görev yapan SES eski MYK üyesi Olcay KANLIBAŞ ise 14 Nisan 2009 günü gözaltına
alınmış ve Diyarbakır özel görevli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğince
tutuklanmıştır. Olcay KANLIBAŞ’ın tutukluluğu devam etmekte olup, hala davası bile
açılmamıştır. Olcay KANLIBAŞ, Mart 2009 yerel seçimlerinden önce DTP’den
belediye başkanı olarak seçilmek için aday adayı olmuş, ancak ön seçimde
seçilemediğinden ötürü, tekrar hemşire olarak memuriyet görevine geri
dönmüştür.
Seher TÜMER’in ve Olcay KANLIBAŞ’ın
ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını kullanması nedeni ile tutuklu olarak
yargılanmasının adil yargılanma hakkı ilkesine uygun olmadığını düşünmekteyiz.
Tutuksuz olarak yargılanmak bir haktır.
Tutuklamalar artık bir cezalandırmaya
dönüşmüştür. Bu cezalandırmaların son bulması için sendikamız ocak ayından
itibaren ulusal ve uluslar arası alanda bir imza kampanyası başlatmıştır.
Bu gün itibari ile; Türkiye’nin de
içinde bulunduğu 65 ülkeden binlerce milletvekili, yazar, sanatçı, aydın,
sendika yönetici ve üyelerin imzalarını Adalet Bakanlığına teslim ettik. Yine
uluslararası alanda 65 ülkeden Adalet Bakanlığına ve Başbakanlığa çok sayıda
protesto mektubu gönderilmiştir. Bu güne kadar arkadaşlarımızın özgürlüğüne
kavuşması için eylemlere katılan, sendikamızla dayanışma içerisinde olan; imza
atan, konuyu gündemde tutmaya çalışan siz değerli basın emekçilerine teşekkürü
bir borç biliyoruz.
Buradan ilgililere tekrardan
sesleniyoruz. Ankara şube yöneticimiz ve eski MYK üyemizin 1 yıldır hukuksuz
bir şekilde cezalandırmaya dönüştürülen tutukluluk hallerine son verilmesini beklemekteyiz.
Ankara Şube Yöneticimiz Seher
TÜMER’in 9 Mart 2010 tarihinde Ankara 11. ağır ceza mahkemesinde görülecek olan
5. duruşması öncesi saat 09.30 da Adliye önünde kitlesel basın açıklaması
gerçekleştireceğiz. Basın açıklamamızda; emekten ve demokrasiden yana tüm
kesimlerin desteğini bekliyoruz.
Saygılarımızla. 05.03.2010
SES MERKEZ YÖNETİM KURULU