SES Bakırköy şube üyesi Dilek Hemşirenin kocası
tarafından katledilmesinin 2. duruşması 25.01.2010 tarihinde
Bakırköy Adliyesi 9.ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma Öncesi
Adliye önünde Basın açıklaması yapan sendika üyesi arkadaşları “Dilek’in
katilinin hak ettiği cezaya çarptırılıncaya kadar bu davanın sonunu
bırakmayacaklarını ve “HAKSIZ TAHRİK” uygulamasını kabul
etmeyeceklerini sık sık atılan sloganlarla ve konuşmalarla dile getirdiler.
Basın Açıklaması metnini Bakırköy SES Şube Başkanı Leyla Koç
Üzüm okuduktan sonra topluca duruşmanın olduğu mahkeme salonuna geçilerek
duruşma izlendi. Ayrıca SES adına Av. Berrat Bayraktar duruşmada hazır
bulunarak gerekli müdahalelerde bulundu. Duruşmada tanıklar dinlendi, duruşma 6
Nisan 2010 tarihine ertelendi
BASINA VE KAMUOYUNA
HAKSIZ TAHRİK DEĞİL
PLANLI CİNAYET!
Dilek Daşdanoğlu 28 yaşındaydı. Bakırköy Ruh Ve Sinir
Hastalıkları Hastanesinde Hemşire olarak çalışmaktaydı hak
mücadelesi içerisinde sendikamızda örgütlü bir kadındı. Boşanmak
istediği eşi Tahir Daşdanoğlu tarafından 19.07.2009 tarihinde yüzüne
yastık kapatılarak tek kurşunla öldürüldü. . Dilek’in öldürülmesi
sıradan bir cinayet değildir; ilk duruşması 05.11.2009 tarihinde yapıldı. Bu
duruşmanın en olumlu yanı mahkemenin sendikamızı bu davanın müdahili olarak
kabul etmiş olmasıdır.
Bundan sonra bu davanın sonuna kadar takipçisi olacak
katilin hak ettiği cezaya çarptırılması için örgütlü tüm yapılarla
burada olacağız.Buda tıpkı diğerleri gibi geçmişte kalmış bile olsa
yakamızı bırakmayan ve kadınlara karşı neredeyse her gün işlenen koca
vahşetidir..Bu tür suçların yargılanmasında ve suçluların cezalandırılmasında
sonuna kadar mücadele edeceğiz
Erkek egemen zihniyetten güçlenen erkekler, kadınlar
üzerinde denetim sağlamak için öldürmeye, dövmeye, cinsel ve ekonomik şiddet
uygulamaya devam ediyorlar. Öyle ki biz kadınlar boşansak bile eski
eşlerimizin tapulu malı olmaktan kurtulamıyoruz
Kadınların bedeninin ve hayatının tasarruf hakkını, namus
adına erkeklerin kullanımına sunan bu sisteme karşı olduğumuz için bu davada
tarafız. Dilek gibi öldürülen, Güldünyaları, Yaseminleri, Sevimleri, Gülşenleri,
Ayşeleri unutmadığımız için bu davada tarafız!
Dilek’in katilide ilk duruşmada İŞLENEN BÜTÜN KADIN
CİNAYETLERİNDE duymaya alıştığımız bahaneleri
“hatırlamıyorum..biranda..babadan kalma silah…NAMUS..pişmanım..” timsah
gözyaşlarıyla sıraladı. Dilek’in söyleyebileceği bir şey artık maalesef ki yok.
Erkek egemen bu toplumda kamuoyunu kolayca yönlendirebilmek
NAMUS adına yapıldı öyleyse hak etmiş savını güçlendirmek için
basına olmadık fotoğraflar servis edilmekte. Vicdana ve ahlaka sığmayacak bu
girişimleri şiddetle kınıyoruz
Biliyoruz Dilek’i ve diğerlerini hiçbir şey tekrar aramızda
olmasını sağlamayacak. Ancak yarın başka bir Dilek’in daha öldürülmesini
engellemek mümkün bunu da biliyoruz. Ama kadınları katleden erkekler gerektiği
gibi cezalandırılmadıkça, kadınların şiddetsiz bir hayata başlayabilmelerinin
olanakları sağlanmadıkça, sorumlular sorumsuzca hareket etmeye devam ettikçe,
maalesef ki Dilek son olmayacak
ERKEKÇE “MAZERETLERİ“ KABUL
ETMİYORUZ
Devlet, yetkililer, sorumlular kadınların can güvenliğini
sağlamada yetersiz kaldığı gibi, kadınların ellerinden alınan
hayatlarını da yok saymaya devam ediyor. Kadın cinayetlerinde ve
kadınlara yönelik suçlarda “bahane” kabul etmiyoruz! Erkekçe
“mazeretlere” “HAKSIZ TAHRİK” indirimini uygulanmasını Dilek ìn katilinin
de bu yolla kolayca sıyrılmasını kabul etmeyeceğiz.
(SES) SAĞLIK VE
SOYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI
İSTANBUL ŞUBELERİ
İSTANBUL TABİP ODASI