Yıllardır Sağlık Bakanlığındaki görevlendirmelerin liyakat esasına göre sınavla yapılmasını savunduk ve mücadelesini verdik. Bugüne kadar Sağlık İş Kolunda neredeyse AKP nin kadrolarını atamadığı (başhekimliklerden en küçük şefliğe kadar) yer kalmadı. Bu atamaların büyük çoğunluğu da vekaleten ya da tedviren yapıldı. İdarecilik kadrolarında bulunan birçok kişinin ne eğitim düzeyi, nede mesleği itibariyle konumu uygun olmamasına rağmen görev verildi. Birçok kişiye kadro verilmek için hülle yoluna gidildi. Özellikle idari hizmetlerden sorumlu Sağlık Müdür Yardımcılıklarına vekaleten getirilip sonra bir alt görev olan hastane müdürlüğü, müdür yardımcılığı gibi pozisyonlara kadrolu atamalar yapıldı.

                Sağlık Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği Hükümleri ve 26.10.2009 tarih ve 199906 sayılı Makam Onayı alınan kararın gereği nihayet yerine getirilerek görevde yükselme sınav duyurusu yapıldı.

                Görevde Yükselme Sınavı duyurusu ve aranan kriterler incelendiğinde; AKP’nin vekaleten ya da tedviren görev verdiği yandaşlarına kadro açmak için açmış olduğu izlenimi veriyor. Bu kaygılarımızı açıklanan kıstaslar güçlendirmektedir.

1-       Hizmet içi eğitim: Hizmet içi eğitimlere katılanlara ek puan verileceği

belirtilmektedir. Bu eğitimler hangi kriterlere göre yapılmaktadır. Birçok eğitime idareciler kendine yakın kişileri göndermektedirler. Acaba yıllardır sınav açılmamasının sebebi, Bakanlığın kendine yakın kişilere yeterince eğitim verip puanlarını arttırmak için zaman kazanmak için miydi? 

2-       Takdirname ve Ödül: Görevlerinde olağanüstü gayret ve çalışmalar nedeni ile

başarı sağlayan kişilere verilen takdirname ve ödüller içinde ek puan verilir denilmektedir. Sağlık emekçilerinin hepsi yoğun çalışma koşulları içinde görevlerini yapmaktadırlar. Ödül ve takdirnameler hak edilenlere veriliyor mu? İdarecilerin önermesiyle ödüller verilmiyor mu? Tüm personelin çalışmaları objektif kriterlere göre nasıl değerlendirilebiliyor ki bazı insanlara ödüller veriliyor?

3-       Disiplin Cezaları: Disiplin cezaları arasında bir ayırım yapılmaması en büyük

handikaptır. Hırsızlık, görevini kötüye kullanma gibi yüz kızartıcı suçlardan disiplin cezası alınmışsa puan düşürülmesi normal karşılanır. Fakat sendikal faaliyetler, örgütlenme hakkını kullanma, hak arama amaçlı katıldığı eylemlerden dolayı verilen ve baskı aracı olarak kullanılan cezalardan dolayı puan kesilmesi kabul edilemez bir durumdur.

4-       Açılan Kadro Sayısı: Sağlık Bakanlığına bağlı birimlerde binlerce idareci kadrosu

(hastane müdür ve yardımcıları, sağlık müdürlüklerindeki şube müdürlükleri, başhekimlik ve yardımcıları,  vb) vekaleten ya da tedviren yürütülmektedir. Buna rağmen çok az sayıda kadro açılması manidardır. Acaba istedikleri kadar kişiye hizmet içi eğitim ve ödüllerle puan arttırma işlemleri yapılmadığı için mi kadro sayısı az tutulmuştur?

5-       Sınavı Kim Gerçekleştirecek: SES olarak sınavın ÖSYM başkanlığı tarafından

yapılması gerektiğine inanıyoruz. Açıklanan kriterlerde ya da duyuruda sınavın ne şekilde yapılacağı net olarak ifade edilmemiştir. Bu durum torpil şüphesini beraberinde getirmektedir.

SES olarak yıllardır görevde yükselmelerin adil bir sınav sistemiyle liyakata göre yapılması için mücadele ediyoruz. Yukarıda olumsuz olarak değerlendirdiğimiz kriterlerin kaldırılması gerekmektedir. Hukuksuz olarak değerlendirdiğimiz bu maddeler için hukuksal süreci başlatacağız.

Sağlık Bakanlığına da çağrıda bulunuyoruz. Gerçekten adil olacaksanız ne olduğu anlaşılmayan kriterlerden vazgeçin. Gerçek ve adil bir sınav için eğitim düzeyi ve hizmet yılı yeterli olup, asaleti olmayan tüm kadrolar için sınav açılmasını beklemekteyiz.   07.12.2009

 

 

 

 SES MERKEZ YÖNETİM KURULU

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×