Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde taşeron firmaya bağlı olarak isçi olarak çalışan ve 25 Kasım 2009’da intihar edip yaşamını kaybeden Doğan AKSU ile ilgili olarak Devrimci Sağlık Is, Eğitim Sen ve SES Adana Şubesi’nin ortak olarak ortak basın toplantısı yapılmıştır.
Basın açıklaması metni
İNTİHAR DEĞİL CİNAYET!
Çukurova Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’nde EV-MEN Şirketine bağlı temizlik işçisi olarak çalışan arkadaşımız DOĞAN AKSU çalıştığı işyerinde 25.11 2009 tarihinde intihar ederek hayatına son vermiştir. Gerek işçi arkadaşımızın intihar etmeden önce bıraktığı nottan gerekse de olaydan sonra yapılan araştırmalara göre intihar sebebi “ekonomik sıkıntı” olarak tespit edilmiştir.
DOĞAN AKSU ne yapmak istemiştir de ekonomik olarak kaldıramamıştır. Onu tanıyan herkes herhangi bir kötü alışkanlığı olmadığını, ihtiyaç olmayan harcamalardan özenle kaçındığını söylemektedir. Ama işçi arkadaşımız affedilmez bir hata yapmıştır! TOKİ’nin satışa sunduğu evlerden birine sahip olmak istemiştir. Çünkü o bir işçidir, çalışmakta ve bu ülkeye hizmet etmektedir. İyi kötü bir ev sahibi olmayı hak ettiğini düşünmüştür!
Evet, hatası budur: Taşeron işçi olarak bir ev sahibi olmayı istemek. Oysa bu ülkede taşeron işçilerin ev sahibi olması bir hayaldir. Onlar sadece bir köle gibi çalışmak için vardırlar, bu ülkeyi yönetenler açısından tek anlamları budur. Onlar ihale şartnamelerinde tıpkı medikal bir malzeme gibi alınıp satılan bir maldırlar bu düzenin gözünde.
Bu yüzden arkadaşımız DOĞAN AKSU bir ev sahibi olmak istediği için bu düzen tarafından ölümle cezalandırılmıştır. O intihar etmemiştir, bizzat taşeronluk sistemi tarafından katledilmiştir. 7 yıldır bir kamu kurumuna hizmet eden bir işçi hala asgari ücretle çalıştırılıyorsa ve hiçbir güvencesi olmadan kölece çalışma koşullarına mahkum edilmişse bu hayattan ne beklentisi kalmış olabilir? Ya ölü gibi yaşayacak ya da gerçekten ölecek!
Ama hayır! Kapitalist düzenin pervasızca uyguladığı bu taşeronluk sisteminin bizi daha fazla öğütüp yok etmesine izin vermeyeceğiz. Biz başka bir seçeneğimizin olduğunu biliyoruz ve bunu her yerde korkusuzca söylüyoruz. Ne kölece çalışmayı kabul ediyoruz ne de yaşamdan kopmayı…
Biz DEVRİMCİ SAĞLIK İŞÇİLERİ SENDİKASI olarak başta bütün sağlık emekçileri olarak emeğiyle geçinenlere İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak için örgütlenmenin şart olduğunu söylüyoruz.
Daha iyi bir ücret için örgütleniyoruz, daha insani çalışma koşulları için örgütleniyoruz, emeğimizin onuruna sahip çıkmak, horlanmaya, görmezden gelinmeye karşı durmak için örgütleniyoruz. Bize bu hayatın nimetlerini zehir edenlere karşı, başımızı sokacak bir evi bile çok görenlere karşı inatla ve inançla mücadele ediyoruz.
DOĞAN AKSU arkadaşımız taşeronluk sisteminin sömürüsüne ve baskılarına dayanamamış ve hayatına son vermiştir. Evet, bu bir intihar değildir, bu bir cinayettir. Bu cinayetin sorumlusu taşeronluk sistemini tüm itirazlarımıza rağmen inatla uygulamaya devam eden ve alın teriyle çalışanları kölelik koşullarına mahkum eden hükümettir.
Varlığımızı yok sayanların, varlıklarını tanımayacağız. Bizleri kölece çalıştıran, insan yerine koymayan haklarımızı vermeyen, insanlığımızı, onurumuzu, haklarımızı talan edenlere aklımızla, bedenimizle ve örgütlü birliğimizle cevap vereceğiz.
Onlar yanlış yaptıkça, bizler doğruları söyleyecek, mücadele etmeye devam edeceğiz.
İşçi arkadaşımızın ölümüne neden olan taşeronluk uygulamasının bir an önce yürürlükten kaldırılmasını bir kez daha kamuoyuna ilan ediyor, arkadaşımızın ailesine, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz
DEVRİMCİ SAĞLIK İŞ EĞİTİMSEN SES ADANA ŞUBE