Sağlık ve Sosyal Hizmet iş kolunda yetkili olan sendika toplu görüşmelerde bir kazanım elde edemeyince, umudunu hükümetin bitmek tükenmek bilmeyen ucu açık taahhütlerine bağladı. Bilindiği gibi hiçbir bağlayıcılığı olmayan toplu görüşme sistemini KESK reddetmiş, hakların ancak toplu sözleşme ile alınabileceğini ifade etmişti.
Sağlık çalışanlarının aylık 308 TL ek ödeme alması yeni bir şey değildir. Bakanlar Kurulu’nun 16 Ağustos 2008 tarihli 2008/14012 sayılı kararı ile ek ödeme alamayan kamu görevlilerine verilecek ek ödeme oranları belirlenmiş, bu arada sağlık çalışanlarından ebe-hemşire-sağlık memuru en az %58 oranında ek ödeme alacağı karara bağlanmıştı. Uygulamada yıl içinde en az almaları gereken ek ödeme miktarlarını yakalayamayan personelin yılsonunda aradaki farkı alacaklarına dair düzenleme bulunmaktadır. Ancak bu düzenleme çalışan aleyhine olduğundan bunun aylık olarak yapılmasında fayda olduğu defalarca kamuoyuna açıklanmıştır.
Bu hususla ilgili kamuoyuna yapılan açıklama yeni bir durum olmayıp, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi ve yıllık mahsuplaşmanın aylığa çevrilmesini içeren bir taahhütten ibarettir. Senelik izin ve hastalık izinleri dönemlerinde ise mevcut Bakanlar Kurulu kararı uyarınca farkı bir durum bulunmamaktadır. Yıl içinde aylık 308 TL’den fazla alınan döner sermayeden alınan ek ödemeler senelik izin veya hastalık izninin geçirildiği aylarda mahsuplaşmaya tabi tutulacağı belirtilerek, hak kaybına devam edileceği anlaşılmaktadır.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ağırlaşan çalışma koşulları ve giderek yoksullaşan durumları göz önünde iken, bunlarla mücadele etmeyip, çeşitli uygulama sorunlarını büyük kazanımlarmış gibi kamuoyuna sunmak bir aldatmacadan ibarettir. Sendikal hareket içerdiği dinamizmle yandaş sendikacılığı aşacak kabiliyete sahiptir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini önümüzdeki dönem daha da gelişecek hak gasplarına karşı koymak için gerçek emek örgütü olan SES’te mücadele etmeye davet ediyorum.
Bedriye YORGUN
Genel Başkan