KESK’e yönelik operasyon, tutuklamalar, ceza ve sürgünlerin yoğunlaştığı bir süreçte, sendikamız İstanbul Şişli Şube Başkanı Rabiye Tuncer ve Şube Sekreteri Akife Aktaş’ın şube sınırları dışında bir işyerine sürülmesi nedeniyle KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması ve faks protestosu gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını Ankara Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hasan KARAKAYA yaptı. KARAKAYA, şubeler platformu adına şunları ifade etti:“SES İstanbul Şişli Şube Başkanı Rabiye Tuncer ve Şube Sekreteri Akife Aktaş şube sınırları dışına sürülmüşlerdir. Bu sürgün kendi yasalarına ve imzaladıkları uluslararası sözleşmelere dahi aykırıdır. Çünkü sendika yönetici ve temsilcilerinin yer değiştirmesi yasalarda açıkça yasaklanmıştır. Şube yöneticileri, işyerlerinde sendikal faaliyetin gereği olarak yürüttükleri; bildiri dağıtma, sendikal eylemleri örgütleme, taşeron işçilerin sorunları ile ilgilenme ve herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hakkını savunma nedeni ile sürülmüşlerdir. Tüm bu çalışmalar kışkırtıcılık olarak gösterilerek, cezalara ve sürgüne gerekçe yaratmak için oldukça zorlama nedenler öne sürülmüştür. Emekçileri açlığa mahkum ederken pazara çıkmaya davet edenlerle aynı safta yer almadığımız için, krizle birlikte artan yoksulluğa, işsizliğe, sağlık hizmetlerinin tümüyle paralı hale getirilmesine, işsizlik fonunun patronlara peşkeş çekilmesine, kamu emekçileri ve işçilere sefalet ücreti ve kölece çalışma koşulları dayatılmasına karşı mücadele ettiğimiz için baskı ve sürgünlere maruz kalıyoruz” diyerek sürgün kararlarının derhal iptal edilmesini istedi.
Karakaya’nın açıklamasından sonra söz alan Genel Başkanımız Bedriye Yorgun, “KESK’in ve SES’in tarihinin Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin de tarihidir diyen genel başkan; baskı, gözaltı, tutuklama, katletme ve sürgünlerin şimdiye kadar mücadelemizden bizi alıkoyamadığını bundan sonrada alıkoyamayacağını ifade etti. Son yaşanan sürgünlerin AKP’nin dönüşüm adı altında sağlıkta yarattığı yıkıma karşı yürütülen mücadeleden bağımsız değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen genel başkanımız, ayrıca SES in sadece sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik özlük talepleri için değil, halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkı ile Türkiye’nin demokratikleştirilmesi için de mücadele ettiğini bu yüzden de iktidarın önünde dikenli bir yol olarak görüldüğünü ifade etti. Bu dikenlerin temizlenmesi için iktidar her yönüyle sendikamıza saldırılar yapmak ta kadrolarımızı ve üyelerimizi sindirmeyi hedeflemektedir. Oysa geçmiş diğer iktidarların gördüğü gibi bu iktidar da görecektir ki sendikamıza yapılan her yönelim bizleri daha da birleştirmekte ve mücadelemizin yükseltilmesine vesile olmaktadır. Bu sürgünler geri alınıncaya kadar hukuksal ve demokratik mücadelemiz devam edecektir.” diyerek, Hasan Karakaya ile birlikte Mithatpaşa Postanesi’nden protesto faksları ilgili kurumlara gönderilmiştir.