Sosyal güvencesi olanlar, olmayanlar üzerine bir araştırma yapılsa benim gibiler sosyal güvencesi olanlar kısmına yazılacaktır. Çünkü emekli sandığı mensubuyum.
Ancak ben bir süredir yazının başlığında kullandığım soruyu kendi kendime soruyorum ve net bir cevap alamıyorum.
Gelin benim sosyal güvencemin olup olmadığına hep birlikte karar verelim.
Bir süredir kronik (sürekli) bir hastalıkla karşı karşıyayım. Bu rahatsızlığım nedeniyle kullandığım ilaçlardan biri on tabletlik ambalajlarda sunuluyor. Ve ben her gün bir adet kullandığım bu ilacı on günde bir reçete ettirmek zorundayım. Bana yazılan reçetedeki ilaçları eczaneden aldığım gün sistem kaç gün sonra tekrar o ilacı yazdırabileceğimi biliyor ve ben dokuzuncu gün dahi o ilacı almaya gitsem ödeme yapılmadığı gerekçesi ile ilacımı almama müsaade edilmiyor.
Varsayalım ki ilacımı çarşamba günü yazdırmak durumundayım ama o gün işlerimin yoğunluğu nedeniyle hastaneye gidemedim. İki gün sonra gidebildim. Bu durumda sistem arada boş geçen iki günü kendi lehine kabul ediyor ve ben o kaybı telafi edemiyorum. Bu durumda ilaçtan bir kutu yedek satın almam gerekiyor. Bu senin hatan zamanında ilacını yazdırsaydın diyebilirsiniz. Kabul ediyorum.
O halde ben on günde bir sevk almak ve ilaç yazdırmak zorundayım. On günde bir sevk almanın zorluğu, çalışılan iş yerine, işin mahiyetine göre değişeceği için bu konuda yaşanabilecek zorlukları yok sayarak başlayalım işe.
Sevkimi aldım ve aile hekimime gideceğim. Oturduğum ilde dolmuş parası 1,25 TL. İlk hesaplamam gereken yol gideri: 2,5 TL.
Aile hekimimin kapısında yaklaşık bir saat kuyruk bekledikten sonra ilacımı yazdırıp eczaneye gidiyorum.
İlacın giderini sosyal güvenlik kurumumun eksik ödediği ve 1 TL fark ödemem gerektiği anlatılıyor. Eksikliği cepten tamamlamak zorundayım. İlacın bedelinin 6,5 TL olduğu düşünüldüğünde % 20 ilaca katılım payı maaşımdan kesildiğinden cebimden bu aşamada da 1,3 TL’nin kesildiğini hesaplıyorum. Şimdi gelin hesap yapalım. 2,5 TL yol ücreti, 1 TL ilaca katkı payı, 1,3 TL % 20’lik ilaca katılım payı. Toplam 4,8 TL. Kazancım 1,7 TL.
Eğer bu ilacı devlet hastanesinde yazdırmış olsaydım üzerine 3 TL hastane muayene katılım payı eklemem gerekirdi. Bu durumda kazancım -1,3 TL.
Araştırma hastanesinde 4 TL muayene katılım payı, üniversite hastanesinde 6 TL veya özel hastanede 10 TL katılım payı veriliyor. Hesapları ayrı ayrı yapılabilir.
Bu durumda siz olsaydınız 1,7 TL için aile hekiminize gidip ilaç yazdırmayı mı yoksa parasını vererek ilacı satın almayı tercih ederdiniz?
Eğer Öğretmenseniz bir günlük sevk çıkarmanın dolayısıyla derse girmemenin bedeli bir haftalık ders ücretinin kesilmesidir. Yaklaşık 40 TL.
Bu durumda sevk çıkarmayı düşünürmüydünüz?
Öğretmen bir arkadaş anlatıyor; “Hasta olduğumda devlet hastanesine gitmiyorum. Çünkü devlet hastanesine gittiğim gün derse giremiyorum ve bu nedenle ders ücretim kesiliyor buda 40-50 TL arasında. Hastalandığımda özel hastaneye gidiyorum ders saatinden sonra muayene oluyorum 10 TL kesinti oluyor ama ders ücretimin kesilmesinden iyidir.”
Bu durumda ben ve öğretmen arkadaşım sağlık hizmetine ulaşmak içi para ödüyoruz. Oysa ne denmişti bize memuriyete başladığımızda? Geliri az ama hiç olmazsa sosyal güvencesi var.
Rahatsızlığımla ilgili bir üniversite hocasına muayene olmak ve ayrıntılı bilgi almak istersem 100 TL ödemem gerekiyor. Olsun öderim deyip ödedim varsayalım hocanın isteyeceği herhangi bir MR veya Tomografi için en yakın altı ay sonraya randevu veriliyor ancak orada da para imdada yetişiyor ve bir 100 TL daha yatırmam durumunda, çekim anında veya çok kısa sürede gerçekleşiyor.
Hastaneye gittiğim gün için ek ödememden çalıştığım kurumun ödediği döner sermaye oranına göre 10 ila 30 TL arasında kesinti oluyor. Gerekçe o gün kurumun döner sermayesine katkı sunmamam.
Şimdi net bir cevap verebiliyorsanız soruyorum: Benim Sosyal Güvencem Varmı?
Sağlıcakla…
Zeynel A. KAPLAN
SES Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Manisa Şube Başkanı