Gazze’deki Norveçli doktor Mads Gilbert, İsrail’de bu bombaların atılması emrini verenlerin “sivillerin yanacağı, sakatlanacağı veya öleceğinden adları gibi emin olduklarını” söylüyor. İsrail fosfor iddiasını yalanlamış, ama ne kullandığını açıklamamıştı.
BİA Haber Merkezi – Gazze
7 Ocak 2009, Çarşamba
Doktor Mads Gilbert, CBS televizyonuna verdiği röportajda, İsrail’in napalm benzeri beyaz fosfor bombası kullandığını, bu bombalardan yayılan kimyasal dumanın çok acı veren, dinmeyen yanıklara neden olduğunu, bazen eti kemiğe kadar kavurabildiğini söyledi.
Britanya merkezli Times gazetesi, İsrail’in bu bombaları kullandığına dair iddiaları önceki gün (5 Ocak) haberleştirmiş , İsrail yetkililerinin iddiayı yalanladıkları nı ama ne kullandıklarını açıklamadığını da yazmıştı.
Gazze’de bulunan Norveçli doktor Gilbert, bu bombaların sivillerin yoğun şekilde yaşadığı alanlara atıldığını, parçalardan çıkan fosfor dumanının her yöne savrulduğunu belirttikten sonra, “bu bombaların atılması emrini verenlerin sivillerin yanacağı, sakatlanacağı veya öleceğinden adları gibi emin olduklarını” dile getirdi.
Savaş suçu
Times’ın görüştüğü Britanyalı askeri uzman Charles Heyman, “Beyaz fosfor bilerek bir insan topluluğunun üzerine atılırsa, birileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gidecek” diyerek bu bombaların kullanılmasının insanlığa karşı suçlar veya savaş suçları kapsamına gireceğine işaret ediyor.
1980 Cenevre Sözleşmesi beyaz fosfor bombalarının sivil alanlarda bir savaş silahı olarak kullanılmasını yasaklıyor, ancak bombaların askeri hareketleri dumanla perdelemek için kullanılmasına dair bir yasak yok.
Gilbert: Yalan söylüyorlar
Röportajda Gazze’ye 31 Aralık’ta ulaştıklarını anlatan Gilbert, tedavi ettikleri yüzlerce kişinin içinde yalnızca birinin asker olduğunu söylüyor, “Bunu bir ordunun bir orduya karşı verdiği bir tür ‘temiz savaş’ olarak adlandıran herkes, yalan söylüyor demektir” diye konuşuyor.
“Bu savaş Gazze’deki Filistinli sivil nüfusa karşı. Gazze’deki nüfusun ortalama yaşının 17 olduğunu unutmayın. Bu çok genç nüfusun yüzde 80’i BM ölçütlerine göre yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Savaş hallerinde diğer toplumlarda olduğu gibi kaçıp gitme şansları yok; etrafları çevrilmiş durumda, bir kafesin içindeler. Yani bir kafesin içindeki 1,5 milyon insanı bombalıyorlar. Böyle bir durumda sivilleri çatışanlardan ayıramazsınız.”