Hastaneye gidenler her gün yeni bir uygulamayla karşılaşıyorlar. Hastanede kaç bölümde muayene olursanız o kadar para ödeyeceksiniz
Toplumun birçok kesiminin tepki gösterdiği ancak AKP Hükümeti’nin yasalaştırdığı SSGSS, uygulamaya başlanması ile birlikte halkı yeni sorunlarla karşı karşıya bırakmaya başladı.
Hastanelerde muayene karşılığı 3 ile 10 YTL arasında değişen katılım payı ücreti, halkın gittiği bölüm arttıkça yükseliyor. Doktorların tetkik isteklerine de sınırlamalar getiren yasa ile gebelerin ultrasonlarına bile kısıtlamalar getiriliyor.
Hızla artan sağlık harcamalarını frenlemek iddiası ile getirilen düzenlemeyle ilaç yazılsın yazılmasın, muayene parası hastanın vatandaşlık numarasına kaydediliyor. Eczanelerde halktan tahsil edilen ‘muayene ücreti’nin de sevk edilen her bölümden ayrı ayrı alındığı ortaya çıktı. Örneğin, muayene ücreti üniversite hastanesinde 6 YTL olduğu için üç doktora giden hastanın cebinden toplam 18 YTL çıkıyor. Halk devlet hastanelerinde 3, eğitim araştırma hastanelerinde 4, üniversite hastanelerinde 6, özel sağlık kuruluşlarında 10 YTL ödüyor. Sağlık alanında yaşanan skandallar bununla da kalmadı. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, halkın eskiden ilaç yazdırmak için bile tıp merkezine gittiğini bu uygulamayla en küçük bir rahatsızlıkta hastanelere gitme alışkanlığının azalacağını söyledi.
Konuyla ilgili olarak gazetemize açıklama yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan ve SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli ise bu uygulamalarla halkın cebinden daha fazla para çıkacağını vurgulayarak, parası olanın sağlık hizmeti alacağını söyledi.
Lale devri bitti!
Sağlık sisteminde daha önceden uygulanmayan bir sistemin başlatıldığını anlatan SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, bu uygulama ile doktorların hangi ilaçları yazacağından hangi tetkikleri isteyebileceğine kadar sınırlama getirildiğini belirtti.
Bu hizmetlerin sigorta kapsamında olduğuna dikkat çeken Beydilli, hükümetin şimdiye kadar sağlık alanında yaptıkları ile siyaset yaptığına değinerek ‘Lale Devri’nin sona erdiğini belirtti. Bu uygulamanın sigorta kapsamında olanlar için geçerli olduğunu ifade eden Beydilli, hastaların her bölüm için ayrı sevk almak zorunda olduğunu vurguladı. Bu şekilde hastaların ayrı ayrı muayene parası ödemek zorunda kalacağını dile getiren Beydilli, bu uygulamalarla giderek hekimin yapacağı tetkiklerin de sayı olarak sınırlanmak istendiğini söyledi. “Bu, hekimin karar vermesine ve hekimin hekimlik yapmasına engel olan bir durum. Sadece mali kaygılarla sınırlamalar yapılıyor. Bunu aştığı zaman sosyal güvenlik kurumu karşılamayacağı için ayrıca ücretli yapmaya gidecek insanlar” diye konuşan Beydilli, halkın cebinden daha çok para çıkacağını vurguladı.
IMF buyurdu
Sağlıkta dönüşüm projesi uygulanmaya başladığından beri sağlık harcamalarında yüzde 300’lere varan bir artış olduğuna dikkat çeken Beydilli, bu artışların sosyal güvenlik kurumlarından sağlandığını aktardı. IMF’nin, sağlık harcamalarının yüksek olduğu konusunda hükümeti uyararak azaltılmasını istediğini anlatan Beydilli, bu nedenle sağlık alanındaki harcamaların artık halkın cebinden ödeneceğini söyledi. Genel Sağlık Sigortasında alınacak hizmetlerin hangileri olduğu konusunda bir teminat paketi öngörüldüğünü ifade eden Beydilli, teminat paketinin henüz belirlenmemesini ise ‘asıl tehlike’ olarak görüyor.
Özelleştirme uygulamaları
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) bir sürü ek ödemenin ortaya çıktığını belirten İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan, bu uygulama ile sağlık hizmeti alan vatandaşın cebinden daha çok para çıkacağını vurguladı.
“Birinci basamakta ödenen 3 YTL şimdi de işyeri hekimliğinden isteniyor. Üniversite hastanelerinde bu 6 liraya çıkıyor. Özel hastanelerde de 10 liraya çıkıyor. Ve de bunu hastalar fark edemiyor çünkü bu parayı eczane onlardan tahsil ediyor” diyen Aktan, sağlıkta dönüşüm projesi ile sağlığın özelleştirilmesi sonucunda insanların cebinden daha fazla para çıkacağını kaydetti. Bu sistemin adım adım ilerlediğini ifade eden Aktan, “Bu uygulamada birinci basamakta bu para alınmıyor. Aile hekimliği ve sağlık ocağı bazında bu paranın alınmaması gerekiyor ama buradaki sorunlardan birisi işyeri hekimliğindeki uygulama. Aslında işyerindeki işyeri hekimliği de bizim hep birinci basamak olarak anladığımız ve öyle görmek istediğimiz bir yer. Maalesef işyeri hekimliğinden de katkı alınıyor” dedi. İşyeri hekimliğinden katkı alınmaması için Türk Tabipleri Birliği’nin gerekli girişimlerde bulunduğunu kaydeden Aktan, yetkililerin de bu konun düzeltileceğine dair söz verdiğini dile getirdi.
Parası olan sağlık hizmeti alacak
“GSS ile bir prim ödeme sistemi yöntemiyle havuzda para toplanacak, bu havuzda biriken parayla da Sosyal Güvenlik Kurumu özel sektörden ve kamu sektöründen sağlık hizmeti satın alacak” diyen Aktan, Türkiye’deki önemli problemlerden birisinin prim toplama zorluğu olduğunu kaydetti. Bu prim nasıl toplanacak diye soran Aktan, Türkiye ekonomisinin yüzde 50’sinin kayıt dışı olduğunu, bu nedenle çok önemli bir kısmın sistemin dışında kalacağını vurguladı. Dolayısıyla havuzda biriken paranın yetmeyeceğini ifade eden Aktan, bu masrafların halktan karşılanacağını dile getirdi. Halkın sağlığı için daha fazla para ödemeye başlayacağını duyuran Özdemir Aktan, parası olanın sağlık hizmeti alacağını söyledi. (İ22 Ekim 2008/EVRENSEL)