AKP Hükümeti çevreyle ilgili yargı kararlarında olduğu gibi sağlık alanında da hukuk tanımıyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığının, liyakata göre değil, sadakata göre yaptığı ve hukuksuz olduğu yargı kararları ile de kesinleşen 175 klinik şef ve şef yardımcıları atamalarını geri almasını istediler.
SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu ile dün SES Genel Merkezinden hukuksuz atamalara ilişkin ortak basın toplantısı yaptı. Ortak açıklamayı okuyan Yorgun, “Sağlıkta tehlikeli kadrolaşmaya karşı yürüttükleri mücadelede yargının Sağlık Bakanlığına bir kez daha ‘dur’ dediğini” söyledi.
Aralık 2005’de 47 eğitim hastanesine, 178 profesör ve doçentin klinik şef ve şef yardımcısı olarak, herhangi bir bilimsel seçmeye tabi tutulmaksızın doğrudan atandıklarını, Anayasa Mahkemesinin atamanın dayanağı 5413 sayılı yasanın yürütülmesini durdurduğunu, ayrıca SES olarak Ankara 12’inci İdare Mahkemesine açtıkları davanın da Danıştay 5. Dairesi tarafından onaylanarak, sözkonusu atamaların iptal edildiğini anlatan Yorgun, Sağlık Bakanlığına, bu kapsamda yapılan tüm atamaların iptal edilmesi başvurusunda bulunduklarını söyledi.
‘Hukuk dışılık ortaya çıktı’
Yapılan bu atamaların “hukuk dışı olduğunun” yargı kararlarıyla ortaya çıktığını ancak hukuk dışı atamaların bürokrasiyi de şekillendirdiğini kaydeden Yorgun, o dönemin müsteşar ve müsteşar yardımcılarının kendilerini klinik şefi olarak atadıklarını hatırlattı.
Sağlık Bakanlığının eğitim ve araştırma hastanelerine klinik şef ve şef yardımcılarını, liyakata göre değil, sadakate göre atama ısrarını sürdürdüğünün altını çizen Yorgun, “Nitekim 5748 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre daha önce atamaları iptal edilenlerin çoğunluğunun oluşturduğu 75 kişi yeniden atanmış, aynı yasanın 1. maddesine göre 201 kişinin sınavsız bir şekilde atamaları yapılmaya başlanmıştır” hatırlatması yaptı.
Atamalarda cemaat, hemşehri ilişkisi
Bakanlığın, yasa kapsamında 201 klinik şef ve şef yardımcılığı atamalarına ilişkin duyurusuna da atıfta bulunan Yorgun, oluşturulan jüri üyeleri arasında, atamaları daha önce yargı kararı ile iptal edilenlerin olduğunun altını çizdi.
Atanan kişilerin büyük çoğunluğunun Sağlık Bakanı ile aynı cemaat ve siyasi grup, bazılarının cemaatin yanı sıra hemşehrilik ilişkisi içinde olduğunu iddia eden Yorgun, bebek ölümleriyle gündeme gelen Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekiminin hâlâ görevde bulunmasını, başhekimi görevden alacak bürokratların tümüyle hemşehri olmasına bağladı.
Sağlıkta dönüşüme uygun eğitim
TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da bu sürecin, dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş ile başlayan 10-11 yıllık süreç olduğunu söyledi. AKP’nin “sağlıkta dönüşüme uygun tıp eğitimi” söylemine dikkat çeken Bilaloğlu, yapılan atamaların Sağlıkta Dönüşüm’e uygun olduğunu söyledi.
“Sınav yapılmaksızın ve farklı bir anlayışla atama yapıldığı, adil ve eşit bir fırsat eşitliğinin yaşanmadığı bir ortam” kaygısına ve bunun moral değerleri yıktığına dikkat çeken Bilaloğlu, bu sürecin her aşamasının hukuk dışı eylemlerle dolu olduğunu söyledi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cavit Çöl de Türkiye’deki uzman hekimlerin yaklaşık yüzde 50’sinin yetiştiği eğitim ve araştırma hastanelerindeki atamaların Osman Durmuş zamanından beri sınavsız yapıldığının altını çizdi. (8eylul/EVRENSEL)