SSGSS’ye karşı İstanbul’da, ‘Herkese Sağlık Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen binlerce işçi ve emekçi, yasanın geri çekilmesini istedi.
Sendika, meslek ve kitle örgütleri ile siyasi partilerin oluşturduğu Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı’nı protesto etti.
Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesinde toplanan 5 bine yakın işçi ve emekçi “Herkese sağlık güvenlik gelecek”, “Sağlık haktır satılamaz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganlarıyla Kadıköy İskele Meydanı’na yürüdü. İki gündür ölümlü iş kazalarını protesto etmek için grevde olan tersane işçileri de Haydarpaşa Garı önünden yürüyüşe katıldılar. Yürüyüş boyunca Kadıköy halkına çağrı yapan emekçiler, yasa tasarısına karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini haykırdılar.
Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu adına açıklama yapan Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Dursun Yıldız, “Biz karşı çıkarsak yapamazlar. Geleceğimizin elimizden alınmasına karşı çıkalım” dedi.
Kimlerin nemalandığı ortada
AKP Hükümeti döneminde sağlık harcamalarının hızla artmasına rağmen sorunların çözülmediğine değinen Yıldız, devlet hastanelerinde kuyrukların hâlâ devam ettiğini, özel hastanelere de binlerce lira ek ücret ödemek zorunda kalındığını ifade etti.
İlaç tekellerinin ve özel sağlık kuruluşlarının bu süreçte hızla büyüdüğüne, son 5 yılda en hızlı büyüyen hastane patronunun ise AKP’li olduğuna dikkat çeken Yıldız, uygulanan politikalardan kimlerin yararlandığının apaçık ortada olduğunu kaydetti.
Yıldız, bu yasa ile emeklilik için prim gün sayısının 9 bine çıkarıldığını, turizm, inşaat, tarım gibi sektörlerde çalışanların 9 bin gün primi tamamlamak için 120 yıl çalışmaları gerektiğini söyledi. Emekli aylıklarında da yüzde 23 ile yüzde 33 arasında bir düşüş yaşanacağını belirten Yıldız, “Hükümet SSGSS Yasa Tasarısı ile kazanılmış haklarımıza saldırdığı gibi, işverenler üzerindeki istihdam yükünü azaltmak amacıyla kıdem tazminatı hakkını da ortadan kaldırmaya çalışıyor” diye konuştu.
AKP Hükümeti’nin sağlık alanındaki politikaları sonucunda 700 sağlık ocağının kapısına kilit vurulduğunu, aile hakimliğine geçiyoruz gerekçesi ile özelleştirildiğini anlatan Yıldız, bununla da yetinilmediğini, devlet hastanelerinin yönetiminin ticaret odalarına bırakılmak istendiğini kaydetti. Yıldız, “Bu yönetim kurulları hastaneleri satmak, kiraya vermek, devir ve takas etmek, işletmek ve işlettirmek yetkisine sahip olacaktır” diye konuştu. Bütün bu düzenlemelerin halka reform diye kabul ettirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yıldız, bu düzenlemelerin halkın iyiliği için değil yerli ve yabancı sermayenin istekleri doğrultusunda yapıldığını söyledi.
Yıldız konuşmasını şöyle bitirdi: “Yoksulluk da, yoksunluk da, sağlıksızlık da, sosyal güvensizlik de kader değildir. Kendimiz için, çocuklarımız için, kardeşlerimiz için sağlık ve sosyal güvenlik hakkına sahip çıkalım. Biz karşı çıkarsak yapamazlar.” Basın açıklamasının ardından işçiler ve emekçiler, tasarı Meclis Genel Kurulu gündemine geldiği zaman yeniden ve daha kitlesel olarak sokaklara çıkacaklarını dile getirdiler.
Yasaya tepki büyüyor
SES İzmir Şubesi ve Pratisyen Hekimlik Derneği ortak basın toplantısıyla, SSGSS’yi çıkarmak isteyen hükümete tepki gösterdiler. toplantıda konuşan SES Başkanı Dr. Ergün Demir, tasarının yasalaşması halinde halkın ciddi hak kayıplarına uğrayacağını söyledi. AKP milletvekillerinin alt komisyonda emekli milletvekillerine temsil tazminatı adı altında kıyak maaş artışı yapmaya çalıştığını, bunun ortaya çıkmasının ardından ise “Kusura bakmayın korsan bir madde eklenmiş” dediklerini hatırlatan Ergün, bunun korsan değil gerçeğin ta kendisi olduğunu dile getirdi. Demir, “Plan ve Bütçe Komisyonu’nunda ise milletvekili, eş ve çocuklarıyla birlikte gazilere tanınan haktan yararlanarak hastanelerde tedavi masrafı veya ilaç parası ödemeyecek! Herhalde bu da korsan oldu diyecekler” diye konuştu.
Pratisyen Hekimlik Derneği İzmir Şube Başkanı Dr. Hasan Değirmenci ise son güne kadar IMF ve DB tarafından dayatılan bu yasalardaki haksızlıklara AKP milletvekilleri içerisinde de muhalefet edenlerin olacağını beklediklerini ama bu beklentilerinin boşa gittiğini kaydetti.
Yasaya karşı imza yağıyor
BASK’ın SSGSS Tasarısı’na karşı başlattığı imza kampanyasına halk yoğun ilgi gösterdi. Ankara’da sürdürülen “Mahşerde emekliliğe hayır” kampanyası hakkında bilgi veren BASK Genel Başkanı Resul Akay, “Yasa, gelecek nesilleri kürek mahkumu yapmaktadır ve vatandaş kürek mahkumu olarak ölecektir” dedi. Akay, herkesi yasaya karşı koymaya çağırdı. Bu arada Ankaralıların ilgi gösterdiği standı DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve bir grup partili milletvekili ziyaret etti.
Tasarının komisyonda görüşmesi sürdü
SSGSS Tasarısı’nın Meclis Plan ve Bütçe Görüşmesi’nin üçüncü gününde kapsam maddesine yoğun eleştiri gelirken, “memurlara yönelik düzenlemede Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçelerinin dikkate alınmadığı, yüzde yüz geri döneceği” uyarısı yapıldı. Önceki gün AKP’lilerin verdiği bir önerge ile emekli maaşlarına ilişkin güncelleme katsayısında binde 5’lik artış yapılarak, “sabit fiyatlarla gayri safı yurtiçi hasıla gelişme hızının yüzde 25’i” olan bölüm, yüzde 30 olarak değiştirildi. Muhalefet partilerinden milletvekilleri bu artışın “komik” olduğunu belirterek, “Bu madde emekli aylıklarının canına okuyan bir düzenleme” dediler. Tasarının “kapsam” maddesi de çok eleştiri aldı. DSP’li Harun Öztürk, maddede işe yeni başlayan memurların da kapsama alındığını belirterek, “Anayasa Mahkemesi kararı göz ardı edilmiştir” dedi. CHP’li Gürol Ergin de tasarı hazırlanırken Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçelerinin karşılanmadığını belirterek, “Bu haliyle Anayasa Mahkemesi’nden yüzde yüz döneceği belli. Sayın Bakan bunu mahkemeden dönsün diye mi böyle hazırladınız” diye sordu.
DTP Milletvekili Hasip Kaplan da “sigortalı sayılanlar” arasına polis ve harp okulu öğrencileri alınırken, mühendislik, meslek okulları öğrencilerinin alınmamasını eleştirdi. Çocuk işçiliğine de dikkat çeken ve çocukların en çok çıraklık ve kalfalık sırasında sömürüldüğünü belirten Kaplan, “kapsam” konusunda sıkıntı olduğunu söyledi. Alt Komisyon Üyesi CHP’li Mevlüt Aslanoğlu da alt komisyon raporunun nasıl hazırlandığını hiçbir alt komisyon üyesinin bilmediğini söyledi. Aslanoğlu, “Bir el bu raporu hazırlamış getirmiş gibi gözüküyor” dedi. Tasarının kapsam maddesine ilişkin, kendi hesabına çalışan sanatçılar ile yazar ve bilim adamlarının olmadığı, sporculara ilişkin düzenleme bulunmadığı, yıllardır öğretmenlik yapanların da “usta öğretici” olarak bu kapsama alınması eleştirildi. AKP’li Alattin Büyükkaya’nın önceki gün dile getirdiği, dün de yinelediği “memura kıyak” ifadesi tartışma yarattı.
Kamu kaynaklarının kamu görevlilerine haksız aktarıldığını, örneğin emekliliğine birkaç gün kalmış bir kişinin genel müdür, daire başkanı gibi unvanlarla atnmasını yaptırarak haksız emekli aylığı aldığını, bu haksızlığın giderilmesi gerektiğini söyledi. Bu sözlere ilk tepki CHP’li Mevlüt Aslanoğlu’ndan geldi. Aslanoğlu, bunun haksızlık ve hakaret olduğunu söylerken, MHP’li Mustafa Kalaycı da “Büyükkaya’nın rencide edici sözlerinden, geçmişte memurluk yapmış biri olarak çok incindim” diye karşılık verdi. Muhalefet milletvekilleri Büyükkaya’dan tüm memurları töhmet altında bırakmak yerine, örneklerini açıklamasını istediler.
Zekai Özcan gerginliği
Alt Komisyon Başkanı AKP Ankara Milletvekili Zekai Özcan, önceki gün kendi partisinden milletvekilleri tarafından kınanmasının ardından dün toplantıya katılmadı. Özcan, alt komisyon raporuna son anda “korsan” bir şekilde konan milletvekilleri emeklilik ve maaş zamlarına ilişkin düzenlemeye tepki göstermiş ve bilgisi olmadan rapora eklendiğini söylemişti. Son olarak milletvekillerinin sağlık harcamalarında katkı payı ödememelerine ilişkin düzenlemenin kendisi tarafından konduğu iddiası üzerine Özcan, haberi olmadığını savunmuştu. Komisyon toplantısında AKP’li Sadi Süreyya Bilgiç tarafından kınanmasına tepki gösteren Özcan, toplantının erken bitmesi üzerine konuşamamıştı.
Evrensel 29.02.08