40. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yıl boyunca birçok etkinlik düzenleyen DİSK, bu etkinliklerden biri olan “emek toplantıları”nın sonuncusunda “Türkiye’de Kadın ve Sendikalar” konusunu ele aldı.

Toplantıdaki tartışmaların özetini yayımlayan DİSK, ‘Kadın emeğinin görünmeyen emek olduğunu, yoksulluğun kadınlaştığını, kadınların daha az örgütlü olmasının temel nedenlerini ve kadınların daha çok örgütlenmesi ve sendika yönetimlerinde yer alabilmesi için sendikaların izlemesi gereken politikaları’ ortaya koydu.4 YILDIR KADIN EVE İTİLİYOR
Kadınların iş gücü piyasasındaki durumunda son 4 yıldaki değişime vurgu yapılan özette, bu 4 yılda erkeklerin yaklaşık 2 katı sayıda kadının iş piyasasından çekildiği bildirildi. Özette, bu kadınların çalışmadığı gibi iş de aramadığı, “sadece evinin kadını” olduğu kaydedildi.
Türkiye’de kentlerde her 5 kadından birinin ya çalışıyor ya da çalışabilir durumdayken işsiz olduğu vurgulanan özette, yaşlı, çocuk ve ev bakımı işlerinde ücretsiz, sigortasız ve örgütsüz olarak çalışan kadınların emeklerinin görünmez kılındığı belirtildi. Yüzde 41 oranındaki ücretli çalışan kadın emekçilerin büyük kısmının ise aynı iş için erkeklerden daha az ücret aldığı vurgulanan özette, lise ve üniversite mezunu kadın çalışanların da hamilelik ve doğum izni kullandıkları için ya işten atıldıkları, terfi ettirilme-dikleri ya da yurt dışı eğitimine gönderilmedikleri belirtildi.

SÖZLEŞMELERDE KADIN YOK

“Sendikalar dünyanın her yerinde erkek egemen örgütler” olduğu vurgulanan özette, sendikaların, kadın emeğinin sadece işyerlerinde değil, evde, özel alanda emeğin yeniden üretimini gerçekleştirdiğini görmezden geldiği ifade edildi. Özette, sendikaların toplu sözelşem taleplerinde de kadınların çalışma koşullarına dair cinsel tacizi görünür kılma, adil iş dağılımı, eşit ücret, mesleki eğitim gibi maddelerin yer almadığı vurgulandı.

 

‘SENDİKALAR STK’LAR GİBİ’


‘Türkiye’de Kadın ve Sendikalar’ panelinde ortaya konulan sorunların giderilmesi için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
»Sendikal faaliyetler erkek deneyimi ve iş merkezli olmaktan çıkartılmalı, kadınların ev içi sorumluluklarını görünür hale getirecek düzenlemeler planlanmalıdır.
»Sendikalar sivil toplum kuruluşları gibi davranmaktan vazgeçerek, sınıf örgütü perspektiflerini güçlendirmeli ve sosyal hizmetleri yeniden devletten talep etmeyi sürdürmelidir. »Sendikalar erkek egemen yapılarını kırmak için bir dizi pozitif ayrımcılık ya da fırsat eşitliği politikaları geliştirmeli, toplusözleşme taleplerine kadını da dahil etmelidir.
»Üye profillerini kadın/erkek ayrımında güncelleştirmeli, tüm kurullarda, temsil ve danışma mekanizmalarında kota uygulamalıdır. Birgün 12.02.08

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]