…
MYK üyemiz Meryem ÖZSÖĞÜT’ün 22 Şubat günü yapılan duruşmasına KESK Genel Başkanı ve MYK üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların genel başkanları ve yöneticileri, Ankara Şube yöneticileri ile diğer demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, tutuklu aileleri ve İHD eski genel başkanı DTP Milletvekili Akın BİRDAL da katıldı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada; MYK üyemiz ve Örgütlenme Sekreterimiz Meryem ÖZSÖĞÜT’ün de içinde bulunduğu beş kişinin tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Tutuksuz yargılanmalarına karar verilen 7 kişi ile aynı durumda bulunmasına rağmen, Meryem ÖZSÖĞÜT’ün tutukluluğunun devamı, hem sendikal örgütlenmeye hem de demokratik hakların kullanılmasına karşı tahammülsüzlüğün göstergesidir. Bir sonraki duruşma 25 Mart’ta yapılacaktır.
Meryem ÖZSÖĞÜT’ün cezaevinden göndermiş olduğu ve 22 Şubat tarihli Birgün gazetesinde yayınlanan mektubu:
HAPİSHANEDEN: Dört kitap ve bir basın açıklamasının ettikleri… | |
Merhaba. Tutuklanmamın gerekçesi; polise verilen yetkilerle sayısı her geçen gün artan yargısız infazlardan sonuncusu olan Kevser Mızrak’ın canlı yakalanabilecekken, infaz edilmesini protesto eden basın açıklamasına insani duyarlılığını ve değerlerini kaybetmemiş bir sendikacı olarak katılmamdır. İşte bu büyük “suç”umdan dolayı bir sabah yumruklanan kapının sesiyle uyandım. Açar açmaz üzerime doğrultulan silahların eşliğinde sivil giyimli bir ekip evimin her köşesine dağıldı (…) Evimde bulunan 700 kitabın içerisinden toplatma kararı olduğu söylenen 4 kitaba el konuldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldüm. 4 günlük gözaltı süresinin ardından mahkemeye çıkarıldım ve 12 kişiyle birlikte tutuklandım (…) Bir basın açıklamasına katılmam ve evimden 4 kitabın çıkması, beni bir anda “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” vb iddialarla tutuklanmamı beraberinde getirmiş durumda. 14 yıldır sağlık emekçilerinin hakları ve demokratik bir ülke için verdikleri sendikal mücadelenin aktif olarak içerisindeyim. Şu anda da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Merkez Yönetim Kurulu üyesiyim. Emekçilerin yüzlerce yıldır yaşamları pahasına verdikleri mücadelelerle elde ettikleri hakları ortadan kaldıran, sağlık hakkını alınır-satılır bir metaya dönüştüren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası Meclis gündemindeyken ve bu yasaya karşı yürütülen mücadelenin ön saflarında olmam gerekirken 3 metrekarelik soğuk ve nemli bir hücrenin içerisindeyim. Burada bulunmam sadece hukuksuzluğun değil, aynı zamanda sendikal örgütlenmeye, haklar ve özgürlükler mücadelesine duyulan tahammülsüzlüğün göstergesidir. Ancak tarih boyunca uygulanan hiçbir yöntem emekçilerin haklı öfkesini boğmaya yetmedi.Tutuklanmamdaki haksızlığı yaptıkları eylem ve etkinliklerle teşhir eden, açıklamalarıyla desteklerini esirgemeyen ve beni yalnız bırakmayan herkese, başta sendikam olmak üzere teşekkür ederim. Sergilenen bu dayanışma sayesinde haklılığımız gücünü gösterdi ve genellikle 8 ay gibi çok uzun bir sürede davalar açılırken, mahkeme sürecimin 22 Şubat gibi çok yakın bir süre içerisinde başlayacağını öğrendim. Yaşananlara sessiz kalmadığımız zaman, tepkimizi örgütlediğimizde bir şeyleri değiştireceğimizi görmek benim için de herkes için de eminim çok mutluluk verici olsa gerek. Kolay gelsin, iyi çalışmalar dilerim hepinize… MERYEM OZSOGUT Kadın Kapalı Hapishanesi C- 1 Sincan |