Çrş, 16 Temmuz 2014
15 Temmuz 2014 tarihinde (dün) bağlı sendikamız BES, yaşadığımız ayrımcı politikalara, ücret adaletsizliğine, hak gasplarına, baskı, ceza ve sürgün politikalarına karşı iş bırakıp ülke genelinde alanlara çıkarak AKP iktidarı ile AKP memur kolları arasında imzalanan satış sözleşmesine karşı insanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek talebini yükseltti.
Maliye, SGK, İŞKUR, Adliye başta olmak üzere büro emekçileri işkolumuzdaki kurumlardan yoğun katılımın olduğu eylemde Temmuz’da Zam Yoksa Büro Emekçilerinin Onurlu Sesi BES’in “Eylem Var” çağrısıyla alanlara çıkan büro emekçilerine teşekkür edilen eylemin ardından ‘taleplerimizdeki ısrarcılığımızdan vaz geçilmeyeceğini bir kez daha ifade ediyoruz’ denildi.
Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Fikret ASLAN’ın basın açıklaması metni aşağıdadır.
İNSANCA BİR YAŞAMI DİLENENLER DEĞİL DİRENENLER KAZANACAK!
Geçtiğimiz yıl 7 Ağustos tarihinde AKP’nin iktidarda olduğu 12 yıl boyunca hormonlu bir şekilde büyütülen Memur Sen’le AKP arasında tarihe bir ibret vesikası olarak geçen bir toplusözleşme imzalandı. Bizzat Başbakan’ın talimatı ile bayram öncesi memurlara müjde olarak sunulan toplu sözleşme, tarihimiz açısından ilklerin yaşandığı bir süreci de beraberinde getirmiştir.
İmzalanan toplu sözleşme iki yılı kapsamaktadır, enflasyon farkı ödenmesi mutabakatta yoktur, 2014 yılı için seyyanen 123 TL zam yapıldığından ilk defa kamu emekçileri 2014 Temmuz ayında zam alamamaktadır, 2015 yılında verilecek yüzde 3+3 zammın bu yılın enflasyon farkını bile karşılamayacağı ortadadır. Yine iki yıl için imzalanan toplu sözleşmede kamu emekçilerinin maaş artışı dışında hiçbir sorunu ve talebi gündeme bile getirilmemiştir. Memur Sen hükümetin teklif ettiği artışın daha da altında bir artışa imza atarak sendikal mücadelede kara bir leke olarak tarihteki yerini almıştır.
Oldu-bittiye getirilerek imzalan toplu sözleşmeye karşı Konfederasyonumuz KESK öncülüğünde “İnsanca Yaşam Demokratik Türkiye” talebi ile 4 koldan başlattığımız Ankara yürüyüşü, Ankara sokaklarında emniyet güçlerinin tazyikli su ve gazlı saldırısı ile boğulmak istenmiştir. Her fırsatta tekli iş sözleşmesi ve satış sözleşmesi olarak ifade ettiğimiz toplu sözleşme sürecine karşı 19 Aralık 2013 tarihinde “Satış Sözleşmesini Kabul Etmiyor, Bütçeden Hakkımızı İstiyoruz” talebi ile yüz binlerin katıldığı grevi hayata geçirdik. Devam eden süreçlerde bordro yakma eylemleri, basın açıklamaları v.b etkinliklerle tepkimizi ve taleplerimizi hep sıcak tutmaya çalıştık.
AKP ve Onun Memur Kollarının Emek Düşmanı Politikalarına Direneceğiz!
Türkiye bu gün bir ilki yaşıyor, evet tarihte ilk defa temmuz ayında kamu emekçilerine zam yok! Kamu emekçilerine 2014 yılı için verilen 123 TL seyyanen zam yılın ilk altı ayında enflasyonunun altında kalmasına rağmen enflasyon farkı da yok. Enflasyon hesaplamalarının emekçilerin hayatının gerçekleri ile örtüşmediği ve vergi adaletsizliğinden kaynaklı gelir kayıplarımızı da göz önüne aldığımızda kamu emekçilerinin gelir kayıplarının görünenden daha çok, daha fazla olduğu gün gibi ortadadır.
İnsanca Yaşam, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek Talebimizden Vazgeçmeyeceğiz!
Gelir düzeyimizin yoksulluk sınırının altında yer aldığı bir süreçte AKP iktidarı tahammül sınırlarımızı zorlamaya devam etmektedir. Bugün TBMM genel kurulunda görüşülen adı torba içeriği zorba olan yasa ile ülkemiz bir bütün taşeron cumhuriyetine dönüştürülmekte, doğanın talan edilmesinin önü açılmakta, özelleştirme uygulamalarının önündeki yargı engelleri ortadan kaldırılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile de Türkiye hızla tek adam rejimine doğru sürüklenmektedir.
Kamu hizmetlerinin hızla piyasalaştığı, sosyal devletin yerini, hayırsever devletin aldığı ve toplumun kutuplaştırıldığı bir süreçte kamu emekçileri olarak sadaka değil insanca yaşanabilecek bir ücret ve iş güvencesi talebimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
Sermayeye Kıyak Emekçiye İş Yükü ve Angarya!
Zorba yasa ile özellikle vergi ve SSK primlerine yönelik çıkartılacak afla AKP hükümeti sermeye kesimlerine ve yandaşlarına birçok imtiyaz ve mali menfaat getirirken, büro işkolunda birçok kurumumuzu 3 yıl sürecek yoğun bir ilave iş yükünün altına sokmaktadır. 2012 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile ortaya çıkan gelir kayıplarımız ortadadır. Kayıplarımıza ilişkin Anayasa Mahkemesi kararları dâhil yargı kararlarını uygulamamakta, direnen siyasi iktidar, iş yandaşlarına ve sermaye kesimlerine gelince torba dolusu yasayı çıkartmaktan geri durmamaktadır.
Bugün büro emekçileri olarak tüm illerde iş bırakarak alanlara çıktık, AKP’nin 12 yıllık iktidarında kamuda yarattığı eşitsizliklere, ayrımcılığa, kadrolaşmaya, güvencesizliğe, hak kayıplarına, istihdam belirsizliğine, baskı, sürgün ve cezalara bir kez daha hayır demek için alanlardayız!
TALEPLERİMİZİ BİR KEZ DAHA İFADE EDİYORUZ!
· Kamuda en düşük ücret yoksulluk sınırı rakamı olan 3.772 TL’ye çıkarılmalıdır.
· Açlık sınırı rakamları vergiden muaf tutulmalı, yoksulluk sınırı en düşük vergi diliminden vergilendirmelidir.
· 2014 yılı için enflasyon farkı verilmeye başlanılmalıdır.
· Enflasyon hesaplamaları hükümetten bağımsız kuruluşlarca hesaplanmalı sendikalarda bu süreçlerde etkin rol almalıdır.
· Taşeron çalışma yasaklanmalı, güvencesiz çalışanlar kadroya geçirilmelidir.
· Torba yasada kamu emekçilerinin hukuki süreçlerini kısıtlayan maddeler çıkarılmalıdır.
· Ek ödemeler emekliliğe esas aylıklara dâhil edilmelidir.
· Ücret adaletsizliği giderilerek eşit işe eşit ücret verilmelidir.
· Kamu alacakları ile ilgili yeniden yapılandırmanın yasallaşması durumunda büro işkolunda yer alıp bu süreçte ilave iş yükü oluşacak kurumlarda 3 yıl boyunca 3 aylık dönemlerde bir maaş ikramiye ödenmelidir.
· 666 sayılı KHK ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kararları uygulanmalı, SGK ve İŞKUR emekçilerinin ikramiyeleri ödenmelidir.
· Mobbing uygulamalarına ve kamuda her türlü ayrımcılığa son verilmelidir.
· Kadrolaşmaya son verilmeli, görevde yükselme sınavları adil olmalı mülakat uygulaması kaldırılmalıdır.
· SGK’da yıllık, hastalık, refakat ve doğum izinlerinde ek ödemelerde kesinti yapılmasına son verilmelidir.
· İş ve Meslek danışmanlarının kadroya geçişlerindeki ücret kayıplarının tamamı karşılanmalı ve tüm İMD’lere eşit olarak uygulanmalıdır.
· İşkolumuzda istihdam açığı kapatılmalıdır.
· Yardımcı hizmetli ve mübaşir kadrosunda çalışanların genel idari hizmetler kadrosuna alınmalıdır.
· Sendikal faaliyetlerimize yönelik idari ve adli soruşturmalara son verilmelidir.
· İl içi ve il dışı sürgünler geri alınmalı, açığa alınan üye ve yöneticilerimiz bir an önce işe başlatılmalıdır.
· Kamu binalarının tamamının deprem etütleri yapılarak, depremde risk içerecek binalar bir an önce boşaltılmalıdır.
· Engelli personelin çalışma koşullarının iyileştirilerek, engel durumlarına uygun işlerde çalıştırılmaları.
AKP’NİN BASKI YASALARINA KARŞI İNSANCA YAŞANABİLECEK BİR ÜCRET VE İŞ GÜVENCESİ,
ÜLKEMİZDE VE BÖLGEDE ORTAYA KOYDUĞU SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞINA KARŞI BARIŞ,
AYRIMCI, BÖLÜCÜ, KUTUPLAŞTIRICI POLİTİKALARINA KARŞI ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK, KARDEŞLİK,
KAMUSAL ALANIN TASFİYESİNE KARŞI, HERKESE PARASIZ, NİTELİKLİ ULAŞILABİLİR KAMU HİZMETİ,
TALEPLERİMİZDEN GERİ DURMAYACAĞIZ!
İNSANCA YAŞAM GÜVENCELİ İŞ GÜVENLİ GELECEK, EŞİT ÖZGÜR, DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN; KAMU EMEKÇİLERİNİ AKP’NİN SALDIRI YASALARI VE BASKICI TUTUMUNA KARŞI DİRENMEYE, MEMUR SEN’DEN HESAP SORMAYA ÇAĞIRIYOR!