19 Şubat 2013 tarihinde 28 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklanan KESK ve bağlı sendika yönetici ve üyeleri ile ilgili KESK 
Ankara Şubeler Platformu olarak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Güvenpark’ta toplanan yönetici ve üyeler sloganlarla Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Burada basın açıklamasını KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim KAHRAMAN gerçekleştirdi. KESK Genel Başkanı Lami ÖZGEN de kısa bir konuşma yaptı.
BASIN AÇIKLAMASI
Bilindiği üzere 19 Şubat 2013 tarihinde 28 ilde konfederasyonumuz KESK ve bağlı sendikalarımıza yönelik büyük bir operasyon gerçekleştirilmiş, bu kapsamda 167 arkadaşımız gözaltına alınmış 4 günlük gözaltı, savcılık ve mahkeme süreci tamamlandıktan sonra içlerinde KESK MYK üyesi Akman ŞİMŞEK inde olduğu 60 arkadaşımız tutuklanarak cezaevlerine konulmuştu.
Söz konusu operasyonun Ankara ayağında gözaltına alınıp, mahkeme sonrası serbest bırakılan Bünyamin KENEŞ, Emre KESİKHALI, Seher TOKSOY, Fatma BORA KOŞAŞ, Satılmış Gökoğlu, Serpil TOKSOY, Saniye ERENLER ve Mustafa ANIL isimli arkadaşlarımız savcılığın Mahkemeye yaptığı itiraz sonrası bu sabah saatlerinde evlerine yapılan operasyon sonucu gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilerek tutuklanmışlardır.
Buradan hemen belirtelim ki biz böylesi süreçlerin yabancısı değiliz. Bu ülkede emekten, demokrasiden ve özgürlüklerden yana mücadele eden tüm güçlere yapılan saldırılardan biz kamu emekçileri de nasibimizi alıyoruz. Her şeye rağmen emek demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürütenler mücadelelerinden asla vazgeçmeyecekler.
Hatırlayacak olursak, biz kamu emekçilerine bundan önce de birçok kez benzeri operasyonlar yapılmıştı. Ve bu operasyonlarda gözaltına alınan birçok arkadaşımızın, adeta cezalandırmaya dönüştürülen tutuklulukları devam etmektedir. Şu an cezaevinde tutuklu bulunan KESK’ e üye kamu emekçilerinin sayısı bugünkü operasyonla 126 ya ulaşmıştır.
Öncelikle buradan soruyoruz. Bu operasyonlarla neyi hedeflemektesiniz? Yetmedi mi bunca mağduriyetler bunca sıkıntılar yetmedi mi bunca zulüm? Emekçilerin vicdanlarında mahkûm olmanız yetmedi mi?
Yaptığınız onlarca hukuksuz –haksız operasyonlarla mücadelemizi engelleyemeyeceğinizi anlayamadınız mı?
DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ
Bu yaşananlar bir kez daha bu ülkede sıkça dile getirilen “ tutuklanmanın bir tedbir olduğu “ yalanını açığa çıkartmıştır. Çünkü bugün tutuklanan arkadaşlarımızın hepsi 19 Şubat ta yapılan operasyonda gözaltına alınmışlar ve çıkartıldıkları mahkemede serbest bırakılmışlardır. Şayet
bu arkadaşlarımız isteselerdi bugün adreslerini değiştirmiş olurlardı. Kaçmaları için hiçbir nedenleri olmayan bu arkadaşlarımız adeta cezalandırılmaya çalışılmaktadır.
Tutuklamanın tedbir olduğu esprisi esas olarak kaçma ihtimali ya da delilleri karartma olasılığına dayandırılmaktadır. Soruyoruz, üzerinde gizlilik kararı halen devam eden bu davada arkadaşlarımız hangi delili karartabilirler. Bu arkadaşlarımız serbest bırakıldıkları halde adreslerini dahi değiştirmediler. Çünkü kaçma, saklanma vb. amaçları yok. O zaman nedir bu tutuklama kararı?
İhaleye fesat karıştıranlar, bankaların içerisini boşaltanlar, rantiyeciler ellerini kollarını sallayarak ortada gezerken
Bu tutuklanmanın bir öç alma ve cezalandırma olduğu açık bir şekilde ortada değil midir?
Buradan bir kaz daha sesleniyoruz. Defalarca söylediğimiz gibi, gerek bugün, gerek daha önce tutuklanan bütün KESK üye ve yöneticileri bizim onurumuzdur. Onları asla yalnız bırakmayacağız. Sendikalarımızın kuruluşundan bugün kadar bizimle omuz omuza mücadele eden bu arkadaşlarımız kamu emekçilerinin yüz aklarıdır. 11 Mart 2013