Bugün Bütün Sağlık Çalışanlarının Gözü Kulağı Anayasa Mahkemesi’nde. Çünkü Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Yapısını Düzenleyen 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili iptal davası görülmektedir. Bildiğiniz gibi 2 Kasım 2011 günü, bir gece yarısı khkanyasamahkemesioperasyonu ile Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren bu KHK ile 1980’lerde Uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda başlatılan ve 2002 yılında AKP’nin Hükümete gelişi ile hızlanan Piyasacı Sağlık “Reformu’nun eksik kalan yanlarını tamamlamaktadır.

Bu KHK ile  

               Sağlık Bakanlığı icracı olmaktan çıkarıldı, denetleyici, düzenleyici ve koordine edici konuma getirildi. Sağlık Bakanlığı’nın temel görevi olan sağlık hizmeti sunumu, bağlı kuruluşları olan Halk Sağlığı ve Kamu Hastane Kurumu’na devredildi. Böylece kamucu sağlık hizmetini ortadan kaldırmaya geçiş sağlayacak olan devlet hastanelerini “şirket Hastaneleri ”ne dönüştürecek bu sisteme tümüyle sahip çıkıp onu yönetecek CEO olarak nitelendirilen Genel Sekreterler getirildi.

Aynı zamanda 25-49 yıllığına tahsis edilecek hazine arazileri üstüne KDV, Pul ve harçtan muaf tutan, yapım için kullanılacak dış krediler için hazine güvencesi, bitmedi %70 doluluk garantisi veren, devlet bütçesinden verilecek yüksek kiralarla yani sadece iki yıllık kira ile inşa edilip donatılacak, yabancı sermaye ortaklıklı konsorsiyumlara yaptırılacak olan “Şehir Hastaneleri” (Entegre Sağlık Kampüsleri) sistemi ile işletmenin kendisi, çalışanları ile beraber taşeronların insafına terk edilecek olan Kamu Özel Ortaklığı hayata geçirilmektedir.

              Genelde mesleki etik ilkelerin belirlenmesi ve meslekten men cezaları meslek odaları tarafından gerçekleştirirken, eğitim müfredatları üniversiteler tarafından belirlenirken artık; bütün sağlık mesleklerinin etik ilkelerini, eğitim müfredatını ve kişiyi yetersiz bulunması halinde alacağı eğitimleri belirlemek üzere Sağlık Bakanlığı bünyesinde, çoğu Sağlık Bakanı’nın kontrolünde belirlenen, sağlık meslek mensubu olması dahi gerekmeyen kişilerden oluşan Sağlık Meslekleri Kurulu insafına terk edilerek, mesleki bağımsızlık ilkesini tamamen ortadan kaldırmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği’nin “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak” görevine son verilerek; piyasa koşullarına terk edilmiş, toplumcu sağlık politikasına aykırı uygulamalara bu kurumun müdahil olma koşullarını ortadan kaldırıldı. Aynı zamanda meslek odalarının asgari ücret belirleme yetkileri ortadan kaldırıldı.

               Hastalarımızın sağlıkla ilgili verilerinin mahremiyetini, hasta ve insan haklarını ihlal eden veri paylaşımı uygulamalarının önü açılarak, sadece sağlık çalışanı hasta arasında kalması gereken durumların birçok kişinin öğrenmesine ve ulaşımına açıldı.

Bir taraftan Üniversitelerdeki eğitim öğretim tamamen ortadan kaldırılırken, sahaya donanımsız, pratik uygulamadan yoksun sağlık personeli dağıtırken diğer taraftan sağlık çalışanların ücretlerini düşürmek için İthal hekim ve hemşire gibi uygulamaların arkasından denklik işlemlerinde getirilen kolaylıklarla birlikte hem mesleklerimizi hem de halkın sağlığını tehdit eden işlemlerin adımları atıldı.

Yine üniversiteleri siyasi iktidarların arka bahçesine dönüştüren üniversite ve akademik özerkliği tehdit eden üniversite hastanelerine el koymaktan eğitim müfredatını belirlemeye kadar pek çok olumsuzluğun önü açılmış bulunmaktadır.

 

Kısacası;

               663 sayılı KHK ile sadece Sağlık Bakanlığı değil, bütün sağlık ortamı yeniden şekillendirildi, Sağlığımız piyasa koşullarına terk edilerek ticarileştirildi. Çalışanların iş ve işyeri güvencesi ortadan kaldırıldı. Ücret güvencesi yok edildi. Esnek-kuralsız çalıştırma getirildi.

Sağlığı piyasalaştıran, hak olmaktan çıkaran, çalışanların güvencesi başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarını elinden alan her uygulamaya karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüren emek ve meslek örgütleri ve sağlık çalışanları olarak 663 sayılı KHK’ya karşı, çıktığı günden bu yana mücadele ediyoruz. Ama ne yazık ki Siyasal iktidar Meclisteki çoğunluğuna dayanarak sağlık çalışanların ve sağlık hizmetini alanların aleyhine olan sağlığımızı uluslararası sermayenin insafına terk eden bu sağlık sistemi uygulandı.

Bu sebepten buralardan Anayasa Mahkemesi heyetine çağrımız; AKP’nin bir gece yarısı operasyonu ile yangından mal kaçırırcasına TBMM’ni devre dışı bırakarak çıkardığı 663 sayılı KHK’nın bütün hükümleriyle iptal edilmesini bekliyoruz. 14.02.2013

Batman Tabip Odası & SES Batman Şubesi

SES Şube Başkanı

Esat ALTUNIŞIK

İLETİŞİM: SES – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Çankaya, Kızılay, Necatibey Cad. No:82 D: 4, 06420 Ankara Telefon: (0312) 232 61 22 e-Posta: [email protected]

×