BASIN AÇIKLAMASI
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 26.10.2009 gün ve 40815 sayılı kararı
ile Merkez Efendi Devlet Hastanesi, Doğumevi Hastanesi ve Moris Şinasi
Milletlerarası Çocuk Hastaneleri idari kadroları tek başhekimlik altında
birleştirilmiştir. Yerel kamuoyunda kimin başhekim olacağı üzerine yapılan
tartışmalar dışında bu birleşmenin gerekçeleri neredeyse hiç tartışılmamış ve kimin
başhekim olacağı belli olduktan sonra da konu kapatılmıştır.
Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Manisa Şubesi olarak
tartışmanın başladığı günden bu güne kadar yaşananları en ince ayrıntısına
kadar izleyerek değerlendirmelerde bulunduk ve Manisa Kamuoyu şunu çok iyi
bilmelidir ki “Bizler sağlık alanında atılan her adımın takipçisi ve
öznesiyiz.”
İnsan sağlığı söz konusu olduğunda insanlığın yararına atılacak her adımı
sağlık çalışanları olarak destekler ve sahip çıkarız. Ancak bizler hastane
birleştirme operasyonlarının altında Manisa halkının sağlığa ulaşmada yaşadığı
sıkıntıları ortadan kaldırma iradesinin olmadığını biliyoruz.
Sağlık Bakanlığı Manisa’da da sağlık hizmetini ücretli hale getirmenin, yani
sağlıkta özelleştirmenin son hazırlıklarını bu hastane birleştirmelerle
yapmaktadır, farkındayız.
Bu son uygulamalarla sağlık paralı hala getirilmekte ve hastalarımızda sağlık
kurumlarında müşteri gibi görülmektedir. SSGSS yasasının da geçirilmesiyle
birlikte muayeneye gelen her hastamız katkı payı adı altında para ödemek
zorunda bırakılmakta ve mağdur edilmektedir.
Son zamanlarda ise zaten sınırlı sayıda olan devlet hastane sayıları da çeşitli
yöntemlerle azaltılmaya başlanmıştır. Hastane birleştirilmeleri vb. uygulamalar
hiçbir açıklama yapılmadan ve sessizce hayata geçirilmiş, bu durum biz sağlık
çalışanlarını ve hastanelerimizden sağlık hizmeti alan hastalarımızı da
kaygılandırmaktadır.
Merkez Efendi Devlet Hastanesi eski adıyla Manisa SSK Hastanesi, SSK Sağlık
Kurumlarının Sağlık Bakanlığına devri sırasında yani tam beş sene önce 207
yatak kapasitesine sahipken bu kapasite büyüyen nüfusa karşın kademeli olarak
önce 174 e ardından 151 e düşürülerek birleştirme tamamlanmıştır.
Doğumevi ve Çocuk Hastaneleri ise neredeyse kuruldukları günden bu yana yatak
sayısı olarak artmamış ancak o günlerden bu günlere özel hastane sayılarında ve
yatak sayılarında sürekli bir artış gözlenmiştir.
Şöyle ki: 2002 yılında Manisa’da 3 özel hastane varken bu gün bu sayı 5 e
çıkmıştır. Yine aynı dönemde toplam özel hastane yatak sayısı 98 iken bu sayı %
76 artışla 173 e çıkarılmıştır.
2002 yılında Manisa da kamuya ait yatak sayısı 2690 iken bu gün bu sayı % 11
artışla 3008 olmuştur.
Tek başına bu veriler bile “Sağlıkta reform”un yönelimini göstermesi açısından
manidardır. Bir tarafta özel yatak sayılarında % 76 lık bir artış diğer yanda
kamuda % 11 lik bir artış.
Manisa Nüfusu resmi verilerle % 20 artarken Kamu hastaneleri yatak sayılarının
% 11 lik artışı sağlık hizmeti sunumunda En az % 10 bir küçülme olduğunu
göstermektedir. Tüm bu yaşananlara rağmen kamuoyunda sağlıkta yatırım artışı
olduğu izlenimi verilmesi ise son derece komiktir.
Bakanlık Hastane birleştirme formülasyonunda kaynakların daha rantabl
kullanılması, sağlık hizmetlerinin etkin, kaliteli, verimli ve kolay
erişilebilir olmasının hedeflendiği belirtilmekle birlikte, teoriyle pratik, bu
birleşmeye paralellik göstermemektedir. Çünkü fizik mekânlar aynı, personel
sayısı aynı, tıbbı teknoloji aynı olunca ne olacak da hizmetin kalitesi artacak
ve Manisalı bundan memnun kalacak.
Değerli Basın Mensupları sağlık hizmeti her geçen gün bir kaosa sürüklenmeye
devam etmektedir. Sağlık alanında faaliyet gösteren bir sendika olarak, bu
birleşmenin olumsuz yönlerini gördüğümüz için İdare Mahkemesine dava açmış
bulunmaktayız.
Bu ülkenin çalışarak yaşamını sürdüren ve giderek daha fazla yoksullaşan
insanlarına, emekçilerine sağlık hizmeti vermeye çalışan kurumları ya fiilen
kapatarak ya da hizmet veremez hale getirerek sağlık reform iddiası ortaya
konulmaya çalışılmaktadır. Bu süreç iki ucu keskin bir bıçak gibidir. Bir
taraftan binlerce insan özel hastanelere doğru itilmekte, bu şekilde hem
vatandaşın hem de kamu kaynaklarının özele aktarılması kotarılmaktadır. Diğer
taraftan da devlet hastaneleri olarak hizmet veren sağlık kuruluşlarında
fedakârca çalışan binlerce insan daha kötü koşullarda ve geleceğe dair hiçbir
beklentisi olmadan çalışmaya mahkûm edilmek istenmektedir. Bu gün bu ülkedeki
sağlık çalışanlarının genel durumu budur. Üstelik her geçen gün de bu durum
daha da kötüye gitmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyururuz
Yönetim Kurulu Adına
Zeynel Abidin KAPLAN
Şube Başkanı