Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu’nun yönetici özetini depremlerin ikinci yıldönümünde Hatay ve Adıyaman’da düzenlenen basın toplantılarında paylaştı.
Adıyaman Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısı, Şubat 2023 depremlerinde yaşamlarını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Önder Okay’ın kısa bir açılış konuşmasının ardından ilk sözü TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip aldı. “Acı, paylaşınca azalır ama biz acılarımızı azaltmak değil, gündemde tutmak istiyoruz. Çünkü önlenebilir her ölümün birer cinayet olduğunu biliyoruz” diyerek söze başlayan Saip; onbinlerce insanın yaşamını yitirmesine, yüzbinlercesinin hayatının sarsılmasına karşın yine uygun olmayan koşullarda evler yapıldığını, yine kent yapısının tahrip edildiğini, yine iklimin ve havanın bozulduğunu ve barınma sorununun her geçen gün derinleştiğini belirtti. Saip, raporun hazırlanmasına emeği geçen herkese teşekkür etti.
TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi (ASHYA) Koordinasyonu’ndan Dr. Raşit Tükel raporun yönetici özetini aktardı. Deprem bölgesindeki başlıca sorunun barınma olduğunu ve yaşanan birçok diğer sorununun barınma sorunu ile doğrudan ilişkisi bulunduğunu söyleyen Tükel; buna karşın bölgede akla ve bilime aykırı, toplum sağlığını ve güvenli şehirleşmeyi yok sayan, ranta dayalı bir konut üretiminin yaşandığını kaydetti. Doğanın yok edilmesinden sosyal cinayetlere (hava kirliliği cinayetleri, işçi cinayetleri, trafik cinayetleri), çocukların sağlıklı büyüme-gelişme hakkının yok edilmesinden erken yaşta çalışma-evlenme-doğum yapmaya zorlanmasına, enerji şirketlerinin yatırım yapmamasından sağlık hizmetlerinin verilememesine, toplama kamplarına benzer geçici yaşam alanlarından ve bozulan toplum ruh sağlığından ayrıntısıyla söz eden Tükel, sunumu şöyle sonlandırdı:
“Mevcut yürütülen deprem politikasının insan yaşamı pahasına, toplum sağlığı pahasına; rant ve çıkar uğruna yürütüldüğünü bu rapor çalışması kapsamında bir kez daha gördük. Kentleri emeklerimizle bizler var ediyorsak, emeğimizin ürünü olan kentlerimiz üzerinde de bizim söz hakkımız olmak zorundadır. Kent hakkı mücadelesi, toplumsal sağlık mücadelesidir. Bu hakka sahip çıkma sorumluluğu da toplumun sağlık emekçilerine, sağlık emekçilerinin de topluma karşılıklı görevidir. ‘Emek bizim söz bizim’ dediğimiz ve bunun için mücadele verdiğimiz gibi; ‘Kent bizim söz bizim’ demek, bunun için de mücadele etmek hepimizin görevidir. Sağlığın ve toplumun karşısındaki rantçılara karşı yıkılan kentleri hep birlikte ayağa kaldırma; sağlıklı bir gelecek sağlıklı bir kent için mücadele verme sözümüzü depremin ilk günü verdik ve bu sözümüzün arkasında olacağız.”
SES Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın da “Biz sağlık sisteminin cilası döküldüğünden söz ediyorduk, deprem ile birlikte tamamen enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı. Çok sayıda sağlık emekçisinin yaslarını tutamadığını, yakınlarını güvenli yerlere taşıyamadığını, psikososyal destek alamadığını, ağır ve zor koşullarda hem çalışmaya hem de barınmaya zorlandığını dile getiren Akın; barınma sorunu çözülemediği için çok sayıda sağlık emekçisinin tayin istediğini veya istifa ettiğini, işgücündeki düşüşe bir çözüm geliştirilememesi nedeniyle angarya çalışmanın tırmandığını ifade etti. Fizik tedavi ve rehabilitasyon birimlerindeki yoğun çalışmaya bağlı travmatize durumlara ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin neredeyse durma noktasına gelmesine özel olarak dikkat çeken Akın, son olarak ücretlerin yetersizliğine tepki gösterdi. Tüm bu sorunlara karşın örgütlü mücadelenin kazanımlar sağladığını ve alanlar açtığını da sözlerine ekleyen Akın, “Onların inşadan anladığı ile bizim inşadan anladığımız bambaşka. Biz yerinde, doğayla uyumlu, kamu kaynaklarıyla bir dönüşüm istiyoruz ama aynı zamanda ortak mücadeleyi ve dayanışmayı da güçlendirmemiz gerektiğini biliyoruz” diye konuştu.
Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr. Erdal Yavuz, kentte yıkılan ve ağır hasar alan sağlık kurumlarına ilişkin bilgi verirken; geçici yerleşim alanlarında barınma zorunluluğuna ve sağlık hizmetlerinin verilmesindeki aksaklıklara bağlı olarak bebek ölüm hızı, intihar eğilimi, malnütrisyon gibi sorunların altını çizdi. Yavuz, son olarak kentteki emek-meslek örgütleriyle yürütülen ortak çalışmalardan örnekler verdi.













SES Adıyaman Şube Eş Başkanı Rengin Hüsniye Kılıç ise kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Kadınların konteynır kent yaşamına sıkıştırıldığını, sosyal alan yoksunluğu çektiğini, bakım yükünün ağırlaştığını, şiddet, taciz ve istismara daha sık maruz bırakıldığını, tüm bunların fiziksel ve ruhsal sorunları derinleştirdiğini belirten Kılıç, “Kadınlar hayatlarının özneleri olduğunu unuttu. Oysa biz, hayatlarımızın öznesi olduğumuzu bildiğimizde sorumluluk alır, inşa etmeye başlarız. Bu rapor, kadınlar için de ‘Nasıl yaşamalıyız?’ sorusunun somut yanıtlarını içeriyor” dedi. SES Adıyaman Şube Eş Başkanı İbrahim Halil Yalçın da gerek raporun hazırlanmasına emeği geçenlere gerek basın toplantısına katılanlara teşekkür etti.
Basın toplantısında paylaşılan “TTB-SES Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu Yönetici Özeti”nin tamamı için tıklayın.
“TTB-SES Şubat 2023 Depremleri 2. Yıl Raporu”nun tamamı, önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacaktır.